BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Ortadoğu ve genel olarak dünya büyük bir siyasi ve askeri krizin içinde. Özellikle Ortadoğu haritasını değiştiren üçüncü dünya savaşı sürecinde, daha önce mağdur olan halkların ve güçlerin, bugün bu yüzyılın projesinin hayata geçirilmesinde ana güç olarak ortaya çıktığı belirtiliyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Fiziki Özgürlük İnisiyatifi Üyesi Eyşe Efendî, yaşanan son gelişmeleri ajansımıza değerlendirdi.

Eyşe Efendî, batılı güçlerin Ortadoğu halklarına dayattıkları yönetimlere dikkat çekerek "Geçtiğimiz yüzyıllar çoğunlukla soykırım ve azınlık ve unsurların inkârı politikalarıyla geçti. Bu bağlamda Batılı güçler, Ortadoğu halklarına projelerini dayattılar ve sonuçlarını bugünlerde görüyoruz. Batının egemen güçleri, bu planları hayata geçirmek için çoğunlukla dini ve toplumsal inançları kullanarak çok zorlu projeler geliştirdiler. El Kaide, Hizbullah, Müslüman Kardeşler vb. gibi İslam adı altında Ortadoğu'da nüfuz kuran bu gruplar, egemen güçler tarafından örgütlendi ve projelerini hayata geçirmek için kullandılar. IŞİD çeteleri şu anda Batı ve Avrupa hapishanelerinde ve projelerinde önemli bir yer tutan gruplardır” şeklinde konuştu.

'Tüm karışıklıklara ve komplolara rağmen proje geri tepti'

Egemen güçlerin projelerinin planlandığı gibi gitmediğini belirten Eyşe Efendî, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Ortadoğu genelinde yaşanan halk ayaklanmaları ve Arap ülkelerinin teker teker çöküşü, bu projeler için bir dizi plandan biriydi. Batılı güçler, Arap ülkelerini bugüne kadar birleşmelerini engellediler. Ortadoğu için asırlık bir proje hazırlandı ve mevcut çatışmalar bu projeye dayanıyor. Meşhur bir sözümüz vardır, 'Mülkün hesabı ile piyasanın hesabı bir olmaz' derler. Bu söz artık gerçek oldu, yeni projeye öncülük eden güçler ekonomik, siyasi ve bölgesel alanlarda büyük bir krizle karşı karşıya. Bir başka deyişle, projeleri geri tepti, büyük engellerle karşılaştılar ve çizilen yol haritası hayata geçmedi. Öte yandan, alternatif projeler küresel güçlerin elinde olmadığı için çöküşün kendisi mevcut çatışmaları daha da artırdı."

‘Bunun için inkâr edildik, yok edildik’

Eyşe Efendî, Kürt halkının ve Kürdistan'ın bölünmesi ve inkârının sonuçlarını şöyle sıraladı: "Bu yeni yüzyılda etkili bir varlık olan Kürt halkı olarak, bir projemiz olduğu için mevcut çatışmalara girmedik. Elbette, geçen yüzyılın haritasının Kürt halkının aleyhine uygulandığını ve bir yüzyılın kaderinin Kürdistan'ın bölünmesi ve Kürt halkının boyunduruk altına alınmasıyla belirlendiğini unutmamalıyız. Yaşam, siyaset, ekonomi, askeri vb. ülkeyi ve kimliği etkilemek yerine, tam tersine topraklarımızı işgal eden düşmana karşı kullanıldı. Bunun için inkâr edildik, yok edildik, tutuklandık, yerlerimizden edildik ve işgal edildik. Bu, asimile edilmiş ve yok edilmiş Kürtlerin kimliğini yarattı. Geçen yüzyılda Kürt halkının durumu buydu."

‘Kürtler soykırım ve inkara cevap verdi’

Kürt halkının bu dönemdeki durum, koşul ve şartlarının önceki yüzyıllardan farklılığını anlatan Eyşe Efendî, şunları dile getirdi:

"Bu yüzyılda gerçekleşen ayaklanmalar ve yeni harita, birinci düzeyde Kürt mücadelesinindavasının ayaklanması ve canlanması olarak tanımlayabileceğim bir haritadır. Özellikle bu 52 yılda Önder Apo'nun liderliğiyle Kürt halkının ve yeni haritanın kaderi değişti. 18 yıl Suriye'de kalan Önder Apo, son yüzyılda Kürt gerçekliğinden söz etti. Dolayısıyla Kürtler, Önder Apo'nun eğitimiyle ayağa kalktılar, örgütlendiler ve ‘Biz varız’ dediler. Kürtler, geçen yüzyılda hegemonik güçlerin projelerinin kurbanıydılar, ancak bu yüzyılda Kürtler bu politikaya direndiler ve yüzyılın kaderini değiştiren ana güç oldular. Bu da 41 yıllık mücadele ve silahlı direnişle başarıldı. Kürtlerin ve Kürdistan'ın varlığını kabul etmek için 41 yıl boyunca silahlı mücadele sürdü. Bugün herkesin Kürtlerin var olduğunu söylemesinin sebebi budur.”

‘Projelerimizde ısrarcı ve kararlıyız’

Eyşe Efendî, Kürt halkının Ortadoğu haritasını düzeltme konusundaki ısrarını şu sözlerle dile getirerek değerlendirmesini tamamladı: "Varlığımızı yeniden tanımladıktan sonra, şimdi arayışımız özgür Kürtleri inşa etmektir. Hapishane ve tecritte yaşayan Önder Apo, burayı bir bilim ve felsefe akademisine dönüştürdü. Bu nedenle duruşumuz açıktır, geçmiş yüzyıllarda bize dayatılan olaylar ve politikalar bu yüzyılda veya bizden sonraki yüzyıllarda tekrarlanmayacaktır. Mevcut durum, güç ve konum, Kürt halkı da dahil olmak üzere, dünyayı, komplocu güçleri ve tüm çevreleri şaşkına çevirmiştir. Çalışmalarımız bu temelde devam ediyor, ideolojik ve siyasi gücümüzle yeni projelerle tüm haritaları düzelteceğiz."