Taliban’a karşı mücadelelerini sürdürmekten geri adım atmayan Afganistanlı kadınlar, özgürlük bayrağını bir an olsun yere düşürmedi.

BAHARİN LEHİB

Kabil –  ABD, 7 Ekim 2001'de 45 güçlü ülkeyle birlikte terörle mücadele ve kadın haklarını verme adı altında Afganistan'a saldırdı. ABD’nin 7 Ekim 2001'den 15 Ağustos 2021'e kadar Afganistan'daki diktatör hükümeti, ülkeyi dünyanın en yozlaşmış, güvensiz ve kadın düşmanı ülkesine dönüştürdü. ABD ve müttefiklerinin Afganistan'ı işgal etmedeki amacı Afganlara barış, istikrar ve kadın hakları sağlamak değil, siyasi, stratejik ve ekonomik çıkarlarını önde tutmaktı.

Suç istatistikleri artıyor

Bu yıllarda Afganistan'ın her yerinde Taliban ile hükümet güçleri arasında çatışmalar ve savaş çıktı. Hükümetin bizzat açıkladığı resmi istatistikler, her gün iki yüzden fazla Afgan askerinin öldürüldüğünü gösteriyor. Afganistan'ın çok sayıda ilçe ve köyü Taliban'ın elindeydi. Toplumda yoksulluk, işsizlik, intihar saldırıları, cinayet, kadın katliamları, aile içi şiddet, ‘namus’ adı altında yapılan katliamlar, tecavüz, recm etme ve diğer yüzlerce suçun istatistikleri her geçen gün artıyor.

Malali Joya

Taliban hükümetinin devrilmesi ve ABD’nin desteğiyle yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte, ülke için yeni bir anayasa hazırlamak ve onaylamak üzere Loya Jirka (Aşiretler danışma kurulu) kuruldu. Bu kurula katılanların çoğu, Afganistan'da 1989-1992 iç savaşına katılan ve savaş suçları işleyen ana grupların liderleriydi. Kurula Fereh vilayetinden olan Malali Joya adında kadında olmak üzere çok sayıda kadın katıldı. Malali Joya kısa ama çok etkili bir konuşma yaptı. Suçlulara yönelik sessizliği ve korkuyu kırdı. Onları savaş suçlusu olarak tanımladı ve yargılanmalarını talep etti. O günden sonra Malali Joya cesaretin sembolü oldu ve işgale karşı mücadelede önemli çalışmalara imza attı.

Parlamentoda mücadeleye devam

Malali Joya 2005 yılında, Afganistan Parlamentosu'na Fareh ailesinin temsilcisi olarak girdi. Malali Joya parlamentoda da sessiz kalmadı ve mücadelesini sürdürdü. Afganistan Parlamentosunu “uzun” olarak adlandırdı ve bu durum İhvan'ın onu parlamentodan atmasına neden oldu.

Senatoya girdi

Belqis Rawşen, Fereh vilayetindeki Afgan halkının Parlamentodaki temsilcisiydi. Meclis seçimlerinde kırsal kesimdeki halka yaptığı hizmetlerden kaynaklı Fereh Meclisi için ikinci tur adayı olarak seçildi. Yerel halkın ısrarı ve desteğiyle eyalet meclisi seçimlerini kazandı ve oy çokluğu ile Afganistan Senatosu'na girdi. 1992'de Karzayi liderliğindeki Afgan hükümeti, Afganistan ile ABD arasındaki güvenlik anlaşmasının imzalanmasını görüşmek üzere 2500 temsilciyi davet ettiğinde, bu anlaşmanın imzalanmasına karşı çıkan tek kadın Belqis Rewşan oldu.

Halkın sesi oldu

Belqis Rewşen, 2017 milletvekilliği seçimlerinde Fereh bölgesi milletvekili adayı olarak ülkesinin ve halkının sesi olmuştur. Parlamento ve iletişim platformlarını kullanarak her türlü haksızlığa karşı sesini yükseltmiştir.

Halkın gönlünü kazandı

Loya Jirka, 1999'da Kabil'de bir toplantı yaptı ve 5 bin Taliban üyesini hapishaneden serbest bıraktı. Bu toplantıya katılan Belqis Rewşen, “Acımasız Taliban'a fidye vermek vatana ihanettir” sloganını attı ve bir kadın polis tarafından silahlı saldırıya uğradı. Belqis Rewşen, her ne kadar Fereh halkının meclisteki temsilcisi olsa da düşünceleri ve görüşleri nedeniyle tüm Afganistan halkının gönlünü fetetti ve halk her zaman ona saygı duydu.

Özgürlük bayrağını düşürmediler

Afganistan Birlik Partisi Sözcüsü Sili Xefer, eylemleriyle Afganistan halkının sesi olan diğer kadınlardan biri. Her zaman suçluları ve yolsuzlukları ifşa etti. Taliban'ın yeniden dönüşüyle birlikte halkın yaşamı değişti. Afgan kadınlar ülkenin dört bir yanında protestolar düzenledi ve düzenlemeye devam ediyor. Her ne kadar Taliban'ın şiddetiyle karşı karşıya kalsalar da özgürlük bayrağını yere düşürmemekte kararlılar.