NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Gazze’de binlerce aile, kışın gelmesiyle birlikte daha da kötüleşen, soğuğa ve yağmura karşı koruma sağlamayan yıpranmış çadırlar ve en temel ihtiyaçlardan yoksun bir ortamda yaşıyor. Kadınlar ve çocukların her anı hayatta kalma mücadelesinin bir parçası haline dönüşüyor.

Tahani Al-Budi, son bir yılına çok büyük acılar sığdırmış Filistinlilerden biri. Bir yerden diğerine göç etmek zorunda kalan Tahani Al-Budi’nin, Cibaliye Kampı’nda ailesine sarılmaktan başka şansı yok. Ailesinin olması onu birçoğuna göre şanslı kılıyor. Neredeyse imkansızlıklarla dolan yaşantılarının olduğunu dile getiren Tahani Al-Budi, “İsrail saldırılarının artmasıyla yardımlar da tamamen kesildi. Yaşam imkansız hale geldi. Bir bilinmeyene doğru gidiyoruz” şeklinde konuştu.

‘Sonsuza dek hafızamda kalacak’

Özellikle kadınların yerlerinden edilmeyi korkuyla beklediklerini söyleyen Tahani Al-Budi, bu durumun onlar için korkunç olduğunu ifade etti. Tahani Al-Budi, İsrail güçlerinin kendisini ve ailesini geriye bakmadan yürümeye zorladığı şok edici bir sahneyi “Annelerin, yere düşen çocuklarını almak için durmaları yasak ve onlara yardım edecek yalnızca başka kadınlar var. Bu deneyim benim için çok zorlayıcıydı. Yerdeki çocukların ve kendilerine ait olmayan çocukları taşıyan kadınların görüntüleri sonsuza kadar hafızamda kalacak” sözleriyle anlattı.

‘Hayat daha kötüleşiyor’

Sığınacakları bir çadır bulana kadar çok zorlandıklarını belirten Tahani Al-Budi kamplardaki hayatın düşündüğünden daha zor olduğunu anlatarak, “Kışın sert geçmesi ve soğuğun şiddetlenmesiyle birlikte bizi barındıran, yağmurdan ve soğuktan korumayan çadırda acılar arttı. Çocuklarım boş zeminde uyuyor. En basit ısınma araçlarından yoksun olunduğu için insan hayatı daha da kötüleşiyor" diye konuştu.

‘Çocuklar uzun bir kabus yaşıyor’

Yardımların bir an önce gelmesini isteyen Tahani Al-Budi, bunu özellikle çocuklar için dilediğini belirtti. Tahani Al-Budi, "Bu koşullar altında kadınlar, çocuklarına bakma ihtiyacı ile temel ihtiyaçların karşılanması arasında neredeyse hiç yok denecek kadar her yönden kuşatılmış olduklarını hissediyorlar. Çektikleri acılar özellikle zorla yerinden edilme vakalarında açıkça görülüyor.  Onları kışın soğuğundan ya da yazın sıcağından korumayan çadırlarda yaşamak zorunda kalıyorlar ve mahremiyet eksikliğinden dolayı acı çekiyorlar. Ben ve komşularım da bu durumdayız” dedi. Çocuklarının artık eskisi gibi gülümsemediğini üzüntüyle anlatan Tahani Al-Budi, “Onların hayalleri basitti. Ama şimdi uzun bir kabus yaşıyorlar. Bu, yerinden edilmiş kamplarda büyüyen ve yoksun bırakılan bir neslin trajedisidir” şeklinde konuştu.

Tahani Al-Budi, son olarak yaşadığı her şeye rağmen hâlâ umudunu koruyor. Tahani Al-Budi, “Çocuklarım için savaşmaya devam edeceğim” derken ne olursa olsun çocuklarını koruyacağını söyledi.