FÎDAN ABDULLAH

Şehba- Efrîn’in Türk devleti ve ona bağlı çeteler tarafından 18 Mart 2018 tarihinde işgal edilmesinin üzerinden 5 yıl geçti. 58 gün boyunca halk ve YPG-YPJ güçlerinin verdiği mücadele tarihe “Çağın direnişi” olarak geçti. İşgal sonrası topraklarını bırakmak zorunda kalan Efrînliler ise ne kadar zaman geçerse geçsin geri döneceklerine inanıyorlar.

‘Göç etmiş olmamız toprağımıza sevgimizi azaltmıyor’

Efrîn’den Kuzey ve Doğu Suriye’nin Şehba kentine göç eden kadınlar, evlerine ait kimi eşyaları yanlarında getirerek hatıralarını diri tutuyorlar. Efrîn Kantonu’nun Mobata ilçesine bağlı Kantara Köyü’nden olan Hejar Hesan, Efrîn kadınının toprak sevgisi ve bağlığının bilindiğini söyleyerek, “Bu sevgiyi yaşatmak için çok bedel verdiğimiz biliniyor. Göç etmiş olmamız toprağımıza olan sevgimizi azaltmıyor. Zeytin kokan Efrîn’den Şehba’ya getirdiğim hatıralarım çok değerli. Maddi değeri basit olabilir ama benim için çok anlam taşıyan şeyler” dedi.

Her Mart ayında aynı elbiseyi giyiyor

Efrîn’de Dünya Kadınlar Günü’nü ve Newroz’u kutlamak için diktirdiği elbiseyi Mart ayı geldiğinde giydiğini anlatan Hejar Hesan, Efrîn motifleriyle desenli elbisesini giymesinin işgalcilere de bir yanıt olduğunu söyledi. Hejar Hesan şunları ifade etti:

"Bu kıyafetleri giymemin üzerinden 5 yıl geçti, bu sürede elbiselerim yıprandı eskidi. Bu da çevremdeki birçok kişinin onları giydiğim için beni suçlamasına veya fakir olduğuma inanmasına neden oldu. Bu yüzden bana yeni kıyafet teklif ediyorlar. Ancak hikayeyi duyup benim için önemini ve anlamını öğrendikten sonra  bunu takdir ediyorlar ve etkileniyorlar. Bu basit şeyler geride bıraktığımız evlerin yerini almayacak. Biz büyük zafere ulaşıp Efrîn'i terörden kurtarana kadar direneceğiz ve bunları saklayacağım."

‘Evimin anahtarını onlara vermedim’

Afrin Kantonu’nun Rajo ilçesine bağlı Hajiko Köyü’nden Hayat Prim, Türk işgalinin saldırıları sırasında yaşananları anlatarak, "58 gün boyunca bölge semalarında bombalar durmadı. Yer titriyordu ve etrafımızdaki her şey yıkılıyordu. Karadan ve havadan yapılan saldırılar bizi zorla ilçe merkezine doğru gitmeye zorladı. Çıkarken evimi kilitledim ve anahtarımı onlara vermedim. Yanımda getirdim” dedi.

Hayat Prim, Türk işgalinin uygulamalarıyla, genelde Efrîn halkının özelde de kadınlarının iradesini sarsamayacağını belirterek, bunlara sahip çıkmaktaki ısrarlarının açık ve net olduğunu söyledi.