Afganistan’da sanatçılar direnişi ve umudu tuallere yansıtıyor

Afganistan’da Taliban sonrası kadınlar yasaklara karşı tutundukları her şeyi direniş aracına dönüştürüyor. Sanatta bu direniş araçlarının başında. Kadınlar yaşadıklarını fırça darbeleri ile tuallere taşıyor.

BAHARAN LAHİB

Gazni – Sanat, tarih boyunca duygu, düşünce ve kimliğin güçlü bir ifadesi olarak her zaman önemli bir rol oynamıştır. Afganistan’da savaş, yoksulluk ve eşitsizlik gibi zorluklara rağmen kadın sanatçılar, resim ve fotoğraf yoluyla iç dünyalarını dışa vurmayı, gerçekleri ve umutları tuvale taşımayı başarmıştır.

Son yıllarda Afganistanlı kadınlar, sanatsal çalışmalarla; direnç, sevgi ve arzularını; renkler, şekiller ve semboller aracılığıyla dile getiriyor. 2001’den sonra kurulan kültür ve sanat kurumları sayesinde kadınlar, profesyonel sanat alanlarına adım atma imkânı buldu.

Bu süreçte kadın sanatçılar, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde eğitim aldı, çeşitli sergiler düzenledi ve bazı eserleri yurt dışında da tanındı. Görsel sanatlar; onlar için yalnızca bir yaratıcı ifade değil, aynı zamanda barışçıl bir protesto, kadın kimliğinin güçlü bir ifadesi ve sosyal statülerini yeniden kazanma aracı oldu.

Taliban sonrası her şey değişti

Ancak 2021 yılında Taliban’ın yeniden iktidara gelmesiyle kadın sanatçıların durumu olumsuz bir biçimde değişti. Kadınlara yönelik ağır kısıtlamalar getirildi. Eğitim ve çalışma yasaklarının yanı sıra sanatsal faaliyetler de engellendi. Birçok kadın ressam ülkeden ayrılmak zorunda kalırken, bazı atölyeler kapandı; pek çok sanatçı eserlerini gizlemek ya da sanat hayatından vazgeçmek zorunda kaldı. Bugün Afganistanlı kadınların sanat eserleri, yok olma ve susturulma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.

Sanat direniş sembolü oldu

Buna karşın, Afganistanlı kadın sanatçılar hem ülkede hem de yurtdışında dijital platformlar, çevrimiçi sergiler ve gizli ağlar aracılığıyla seslerini duyurmaya devam ediyor. Onlar için sanat, direnmenin dili, kültürel ve bireysel kimliği korumanın yolu ve adaletsizliğe karşı sessiz bir protesto biçimi olarak büyük önem taşıyor. Bu zorluklar altında resim ve fotoğraf, sadece bir sanat etkinliği değil; dayanışma, direniş ve geleceğe dair umut sembolü haline geldi.

‘Şanslıyım ki hayalimi gerçekleştirip birçok eserimi sergileyebildim’

Bu sanatçılardan biri olan Resim Öğretmeni Ferşte Ferhan, 4 yıldır hem resim hem de İngilizce dersi veriyor kadınlara. Bunun yanında yaşamı resmettiği tablolarını sergileme şansı bulanlardan.

Ferşte Ferhan, resimle olan bağını ise şöyle anlatıyor: “Çocukluğumda resim sanatına dair hiçbir bilgim yoktu. Ancak büyüdükçe içimde bu sanat dalına karşı büyük bir tutku oluştu. Resim yapmaya başladıkça ilgim daha da arttı. Başarılı bir sanatçı olmak istiyorum. Şanslıyım ki hayalimi gerçekleştirip birçok eserimi sergileyebildim.”

Taliban’ın kadın sanatçıları susturma girişimlerine rağmen, onların renkler, şekiller ve imgelerle dile getirdikleri sesler hâlâ canlılığını koruyor ve sınırları aşıyor.

Ferşte Ferhan ve benzeri kadınlar, zor zamanlarda bile sanatın; varoluşun, direnişin ve kimliğin yeniden inşasının ışığı olabileceğini gösteriyor. Onların eserleri, Afganistanlı kadınların sesinin hiçbir zaman susturulamayacağını kanıtlıyor. Fırça her hareket ettiğinde umut da yaşamaya devam ediyor.