ZEYNEP XELÎF

Dêrazor- Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye ve özellikle Tişrîn Barajı’na yönelik devam eden saldırıları bölgedeki insani durumu kötüleştiriyor. Türk devletinin hava saldırıları sonucu aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirirken, uluslararası devletler ve uluslararası insan hakları kuruluşları da yaşanan saldırılara karşı sessizliğini koruyor. Tişrîn Barajı'na yönelik saldırılarla doğrudan sivilleri hedef alan Türk devleti, bu saldırılarla toplumun iradesini ve direnişini kırmayı amaçlıyor.

Zenûbya Kadın Topluluğu yöneticisi Sanaa Al-Ramazan, kadın ve çocuk haklarına vurgu yaparak, Türk devletinin sivilleri hedef alarak suç işlediğini ve uluslararası toplumun bu ihlallere karşı kararlı bir tavır alması gerektiğinin altını çizdi.

‘Saldırılar kadın iradesini kırmaya yönelik’

Rakka’da hedef alınarak katledilen Zenûbya Kadın Topluluğu Üyesi Kerem Ehmed Şehabî El Hemed’in anan Sanaa Al-Ramazan, “Saldırılarla sadece sivilleri hedef almıyorlar, aynı zamanda toplumumuzda önemli bir rol oynayan kadın iradesini de kırmayı hedefliyorlar.  Katledilen Kerem Ehmed Şehabî El Hemed, çalışmalarıyla bölgedeki kadınlar için bir güç ve ilham sembolüydü. Kerem Ehmed Şehabî El Hemed’in hedef alınması Türk işgalinin kadınların rolünü baltalamaya çalıştığına dair açık bir mesajdır" şeklinde konuştu.

‘Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye çağırıyoruz’

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların bir amacının da bölgenin demografik yapısının değiştirilmek istenmesi olduğunu kaydeden Sanaa Al-Ramazan, “Saldırılarla göçlerin önünü açmak istiyorlar. Göçler halkın yer değiştirmesine, sosyal ilişkilerin bozulmasına neden oluyor ve bu da sivillerin acılarını daha da artıyor. Bizler tüm bu özel savaş politikalarını reddediyoruz. Bizler savaşçılarımıza sahip çıkacağız ve özgür kadınların sesini tüm kadınlara ulaştıracağız. Bu savaşları durdurmak için çalışacağız ve uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye, bu saldırıları durdurması ve sivillerin korunmasını sağlaması için Türk işgaline baskı yapmaya çağırıyoruz” sözleriyle uluslararası güçlere seslendi. 

Bölgenin istikrarı ve güvenliği için, barış ve adaletin sağlanması için birlikte çalışmanın önemine dikkat çeken Sanaa Al-Ramazan, adaletin sağlanmasının ilgili tüm tarafların ortak çabalarını gerektirdiğini sözlerine ekleyerek, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlara da birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.