SORGUL ŞEXO

Tişrîn- Kuzey ve Doğu Suriye’nin en büyük, Suriye’nin ise ikinci büyük enerji kaynağı Tişrîn Barajı 8 Aralık 2024’ten bu yana Türk devleti ve ona bağlı çete grubu Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) saldırıları altında. QSD ve YPJ’nin direnişi devam ederken, bölge halkları da 8 Ocak’tan itibaren baraja giderek zarar görmesi halinde yaşamı önemli ölçüde etkileyecek enerji kaynaklarını savunuyor. Burada ortaya çıkan tablo ise sadece bir direnişi değil, aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürt, Arap, Ermeni, Süryani toplumlarının tarihsel kardeşlik bağlarını da gösteriyor.

Qamişlo, Amûdê ve Til Hemîs kentlerinden gelen ve nöbet tutan yurttaşlar, Reqa, Dêrazor, Tebqa kent sakinlerini ve Efrîn'den göç ettirilen göçmenleri karşıladı. Karşılama anında çıkan renkli ve sevgi dolu görüntüler, halkların mücadele ile ortak yarattıkları değerlerini de gözler önüne seriyordu.

Halkların kucaklaşması

Bu görüntü, direniş alanında bir Kürt kadını ile bir Arap kadının sevgi ve umut dolu kucaklaşmasıydı. Nöbeti birbirlerinden devralan Kürt bir anne ile Arap bir annenin kucaklaşmasının ötesinde, bu buluşma iki kadının birbirlerinin yükünü de omuzlaması anlamına geliyordu. Her iki kadın zafer işareti yaparak, "QSD'nin yanındayız" dedi.

‘Şehitlerin değerlerine sahip çıkacağız’ 

Raqa'dan direniş alanına gelen Kuzey ve Doğu Suriye’nin özgürleştirilmesinde yaşamını yitiren Mizrî Ebdulla'ın annesi Amina Esaf, Arap bir kadın olarak Kürt anneleri tarafından karşılandığını ifade etti. Direnişe katılma amacına değinen Amina Esaf, "Direneceğiz ve düşmanın barajımızdan geçmesine izin vermeyeceğiz. Tişrîn Barajı'na tekrar gelmek istiyorum. Şehitlerimizin yaratığı değerlere ve kazanımlara sahip çıkarak, işgalci Türk devletinin saldırılarından koruyacağız" şeklinde konuştu.

‘Başarı yakın, son aşamaya geldik’

Sîham Silêman da bu direnişin Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler, Çerkesler ve Türkmenler tarafından sahiplenildiğini söyledi. “Başarı yakın, artık son aşamaya geldik” diyen Sîham Silêman, farklı inanç ve kültürden insanların aynı amaç için mücadele ettiğini söyledi. Sîham Silêman, “Bir renk tek başına bir şey ifade etmez ve dünyayı güzelleştiremez. Ancak farklı renkler çeşitliliği yansıtır. Burada her halktan insan var ve çeşitliliği seviyoruz. Artık işgalci Türk devletine yeter diyoruz. Önder Apo'nun fikirleri sayesinde bugün bir araya geldik ve hep birlikte toprağımızı, ülkemizi koruyoruz, koruyacağız” ifadelerini kullandı.