Meslektaşları: Beritan Canözer halkların sesi olduğu için gözaltına alındı
Jinnews muhabiri Beritan Canözerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Rojavalı meslektaşları, hakikatin sesinin kısılmak istendiğini belirterek, “Beritan kamerası, kalemiyle ezilen halkların sesi olmak istediği için gözaltına alındı. Bizler kadın gazeteciler olarak, Deniz Fırat, Dilişan, Nujiyan ve gerçeği açığa çıkarmak için canını feda eden binlerce kadın gazetecinin takipçisiyiz. Kalem, kamera ve görüntülerimizle ezilen halkların sesi olacağız” dedi.
RONİDA HACÎ
Hasekê - Türkiye’de her gün onlarca gazeteci, hak ihlalleri, gözaltı, tutuklama ve benzeri uygulamalarla karşı karşıya kalıyor. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG), Temmuz ayı raporunda yer verdiği bilgilere göre, 4 Ağustos itibarıyla Türkiye cezaevlerinde 65 tutuklu gazeteci bulunuyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci yaptıkları haberlerden kaynaklı tutulurken, dışardaki gazetecilere yönelik gözaltı tehditleri ise bitmek bilmiyor. 13 Ağustos’ta Jinnews muhabiri Beritan Canözer, Diyarbakır’da açılan bir soruşturma kapsamında evine yapılan baskınla gözaltına alındı. 4 gündür gözaltında tutulan Beritan ve Türkiye’nin gazetecilere yönelik uygulamalarına tepki gösteren Rojavalı gazeteciler, meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Kadın gazeteciler hedefte
Türkiye’nin halklara yönelik yaptığı uygulamaların saklanılması için kadın gazetecilerin hedef alındığını söyleyen Hawar Haber Ajansı muhabiri Hinar İbrahim, “Türk devleti büyük bir iç kriz yaşamaktadır. Bu kriz ile beraber özgürlüğü talep eden halklar gözaltına alınıyor. Jinnews muhabiri Beritan Canözer de haberleriyle, kuzey Kürdistan’da yaşanan krizi, halkın acılarını kamuoyuna duyurmak istedi, bu yüzden gözaltına alındı” dedi. Türkiye cezaevlerinde birçok hak ihlalinin yaşandığına işaret eden Hinar İbrahim, “İnsan haklarını savunduğunu söyleyen örgütler, gidip Türk devletinin cezaevlerine giderek yaşananlara baksınlar” diye belirtti.
“Beritan halkların sesi olduğu için gözaltına alındı”
Beritan’ın gözaltına alınmasını kınayarak sözlerine başlayan Sewt El-Heyat yönetim üyesi Sozda Ehmed, “Kürt halkının dil, kültür ve varlığını savunmak için egemen güçlere karşı büyük bir mücadele veriliyor. Bu mücadeleye öncülük edenler de kadınlardır. Türk devleti bir boşluk yaşıyor ve bu boşluğu da komşu ülkelere saldırarak gizlemek istiyor. Beritan’da kamerası, kalemiyle ezilen halkların sesi olmak istediği için gözaltına alındı. Kuzey Kürdistan’da yürütülen politikalar, Kuzey ve Doğu Suriye’de sürdürülmek isteniyor. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine yönelik saldırıları ile gazetecilerin nasıl hedef alındığını gazeteciler olarak kendi gözlerimizle gördük” dedi.
“Ezilenlerin sesi olacağız”
Gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasının hakikatin sesinin hedef alındığı anlamına geldiğini ifade eden Sozda Ehmed, “Bizler kadın gazeteciler olarak, Deniz Fırat, Dilişan, Nujiyan ve gerçeği açığa çıkarmak için canını feda eden binlerce kadın gazetecinin takipçisiyiz. Kalem, kamera ve görüntülerimizle ezilen halkların sesi olacağız” diye konuştu.