Leyla Zana’ya dönük saldırılara Federe Kürdistanlı kadınlardan tepki
Kürt siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan saldırılara karşı Güney Kürdistan Kadın Platformu açıklama yayımlayarak, siyasetçilerin ve parlamenterlerin yaşam ile onurunun korunması çağrısında bulundu.
Haber Merkezi- Bursaspor ile Somaspor arasındaki maç sırasında Leyla Zana'ya yönelik cinsiyetçi ve ırkçı saldırıyı dönük tepkiler gelmeye devam ediyor. Yaşananlara ilişkin Güney Kürdistan Kadın Platformu yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve siyasetçilerin sık sık karşıt çevreler tarafından şiddet ve hakarete maruz kaldığına dikkat çekilerek, son günlerde barışa ve birlikte yaşama karşı olan çevrelerin, iradeli, duyarlı ve yurtsever bir kişilik olan Leyla Zana’ya yönelik düşmanca, insanlık dışı ve nefret dolu bir saldırı kampanyası yürüttüğü ifade edildi.
Açıklamada, özellikle ırkçı bir grubun Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya yönelik cinsiyetçi saldırılarını başlattığı, bu saldırıların ilk olarak Bursaspor–Somaspor maçındaki taraftarlar arasında ortaya çıktığı, ardından farklı alanlara yayıldığı belirtildi. Bu saldırıların özgürlükçü çevreler ve bazı parlamenterler tarafından da büyük tepkiyle karşılandığı kaydedildi.
‘Özgürlükten yana olan her sesin yanındayız’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bizler, Güney Kadın Platformu’ ndaki özgürlükçü kadınlar olarak, özgürlükten yana olan her sesin ve her bireyin, her ulusun özgürlüğüne ve halkların kendi kaderini tayin hakkına inanan tüm kesimlerin yanında yer alıyoruz. Faşist saldırıları güçlü bir şekilde kınıyoruz, her türlü ırkçı zihniyete karşı duruyoruz. Hiçbir din, ırk ve ulus ayrımı yapmaksızın barış ve halkların birlikte yaşam diliyle hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Güney Kadın Platformu adına; Kürdistan ve Türkiye içinde ve dışında bulunan tüm siyasetçilere, hukukçulara, insan hakları örgütlerine, kurumlara, siyasi partilere ve barış yanlısı kesimlere çağrıda bulunuyoruz: Bu saldırılara karşı durulmalı, hukuki ve parlamenter yollarla gerekli adımlar atılmalı, bu tür olayların tekrarının önüne geçilmelidir. Aktivistlerin, siyasetçilerin ve parlamenterlerin yaşamı ve onuru korunmalıdır. Aktivistler ırkçılık ve şovenist yaklaşımlar sergileyen sorumsuz ve ahlaksız kişi ya da grupların hedefi haline getirilmemelidir.”