HEVÎ SELAH

Silêmanî- Kadınların çalışma hayatına katılımı, sadece ekonomik kazanç sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda kişisel gelişimlerini destekleyen ve onları ev içindeki yalnızlıktan kurtaran önemli bir adım olarak tarif ediliyor. Ekonomik bağımsızlığa sahip olan kadınlar, ihtiyaçlarını kendi gelirleriyle karşılayabilir, kısmen de olsa başkalarına bağlı kalmadan özgür kararlar alabilir ve zorluklar karşısında kendilerini koruyabilirler. Bu nedenle, kadınların sürekli olarak çalışmaları ve kendi gelirlerini güvence altına almaları hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşımaktadır.

Avukat Derya Ali, kadınların ekonomik bağımsızlığını hukuki açıdan ajansımıza değerlendirdi.

‘Ekonomik bağımsızlık kadınları güçlendirir’

Derya Ali, geçmişte evlilikten sonra kültürel ve dini etkiler nedeniyle yalnızca erkeklerin çalışabildiğini, ancak günümüzde bu alanda bazı ilerlemeler yaşandığını belirtti. Ekonomik bağımsızlığın kadınları karar alma süreçlerinde daha güçlü kıldığını ifade eden Derya Ali bir gelirin olmasının evlilikte sorun yaşandığında ya da ayrılık sonrası kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağladığını söyledi. Kendi ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların, sorunlar karşısında özgürce karar veremediğini dile getiren Derya Ali, bağımsız gelirin özellikle aile desteği olmayan ya da şiddete maruz kalan kadınlar için temel bir dayanak olduğunu vurguladı.

‘Nafaka çoğu zaman ihtiyaçları karşılamıyor’

Derya Ali, ekonomik gücü olan bir kadının, şiddet durumunda kendini daha kolay kurtarabildiğini; ayrılık sonrası geçim, çocukların bakımı ve barınma gibi kaygılarının daha az olduğunu anlattı. Geliri olmayan ve boşanan kadınlara mahkeme tarafından üç yıla kadar barınma hakkı ve nafaka bağlanabildiğini, ancak mevcut ekonomik koşullarda nafakanın çoğu zaman kadın ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini dile getiren Derya Ali, nafakanın, erkeğin geliri, çocuk sayısı ve kadının durumuna göre belirlendiğini ekledi.

‘Gelir olmadığı için çocukların velayeti anneye verilmedi’

Derya Ali, bazı davalarda kadının gelirinin olmaması nedeniyle çocukların velayetinin babaya verildiğini aktardı. Örnek olarak, iki çocuğu olan bir kadının evli olduğu erkekten gördüğü şiddet sonucu psikolojik olarak yıprandığını; bu durumun mahkeme sürecinde gerekçe gösterilerek çocuklarının anneden alınarak babaya verildiğini anlattı. Mahkemelerin velayet kararlarında anne ve babanın psikolojik durumunu dikkate aldığını belirtti.

Derya Ali, kadınlara çağrıda bulunarak, gelirleri az da olsa mutlaka kendi ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları gerektiğini, bunun kendilerini korumanın en önemli yollarından biri olduğunu ifade etti. Aynı zamanda kurumların ve devletin, özellikle gençler ve kadınlar için istihdam olanakları yaratmasının bir sorumluluk olduğunu vurguladı.