ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye – Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te 3 öncü Kürt siyasetçi kadın; Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez katledildi. Katliamın 10’uncu yıl dönümü yaklaşırken, 23 Aralık 2022 tarihinde Paris’te 2’nci bir katliam yaşandı. Bu katliamda da KCK Yürütme Konseyi Üyesi ve Kürt Kadın Hareketi öncü isimlerinden Evîn Goyi (Emine Kara), sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve yurttaşlardan Abdurrahman Kızıl katledildi.

Katliamları kınayan KJAR Dış İlişkiler Komistesi sorumlusu Rozerin Kemanger, 2'nci paris katliamının zamanlamasına dikkat çekerek, hedef alınan kadınların Kadın Özgürlük Mücadelesi'nin önder isimleri olduklarını söyledi.

'Öncü kadınlar hedef alınıyor'

Sakine Cansız ve Evîn Goyî gibi öncü kadınların seçilmesinin tesadüf olmadığını belirten Rozerin Kemanger, öncü kadınların bilinçli, inançlı ve erkek egemen zihniyete karşı güçlü bir mücadele yürüttüklerini bu yüzden de devletler tarafından hedef olduklarını ifade etti.

Rozerin Kemanger sözlerini şöyle sürdürdü; "Kürt kadınların mücadele ve liderlikteki amacı, Kürt toplumu ve diğer toplumların zihniyetini değiştirmektir. Kürt kadınları, Azerbaycanlılar, Beluciler, Araplar, Afganlar ve diğerleri gibi dünyadaki kadınlar için bir devrim örneği haline geldi ve bu da kapitalist sistem, dünya güçleri ve ulus-devletler için bir tehdit oluşturdu. sürekli saldırılarla karşı karşıya.

'Devrim ruhu hiçbir zaman ve mekanla sınırlı değildir'

Rozerin Kemanger, İran ve Rojhilat Kürdistan’da süren kadın öncülüğündeki ayaklanmalara  dikkat çekerek, devrimci ruhun belirli bir zaman ve mekanla sınırlı olmadığını söyledi. İran hükümetinin kadınlara ve halklara yaşattığı baskı ve zulmünde direnişle yenilgiye uğratılacağını vurgulayan Rozerin Kemanger, halklarla birlikte ortak mücadele vermek gerektiğini kaydetti.