HDP milletvekillerinin adalet nöbeti 13'üncü gününde

HDP milletvekili Serpil Kemalbay, mücadele eden ve hedef haline getirilen kadın siyasetçilere dikkat çekerek, katliamlara karşın İmralı Cezaevi’nin kapıları açılana kadar mücadele edeceklerini ifade etti.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin sona ermesi ve görüş yapabilmesi talebiyle başlattığı adalet nöbeti 13’üncü gününde. Milletvekilleri Kemal Bülbül, Serpil Kemalbay, Erdal Aydemir, Murat Çepni, Kemal Peköz, Celadet Gaydalı ve Nuran İmir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dikmen Kapısı’nda açıklama yaptı.

Tecrit politikaları ile birlikte Türkiye’de antidemokratik uygulamalara işaret eden HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, ülkedeki seçim sürecine değindi ve “Önümüzde seçimler var. Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine giderken, Türkiye’de belirsizlik ortamı ile karşı karşıyayız. Her geçen gün çürümenin arttığı, siyasi cinayetlerin yaşandığı, iktidara sızmış, devletin tepesine sirayet etmiş bir çürüme ile karşı karşıyayız. Bütün bunlara dikkat çekmek şu açıdan önemli. Türkiye’deki bu büyük yolsuzluk, sefalet, adaletsizlik, baskı ve şiddet ortamının temel nedenlerinden biri, Türkiye’deki savaş çatışma ve çözümsüzlük politikalarının Türkiye halklarına dayatılmasıdır. İktidarını ve bekasını sürdürmek için AKP ve MHP faşist bloğunun baskılarını her geçen sürdürmesi, Türkiye’de karanlık bir ortamı her geçen koyulaştırıyor” dedi.

‘Katliamlar korkunun göstergesi’

Konuşmasında katledilen Kürt öncü kadınlara dikkat çeken Serpil Kemalbay, şöyle konuştu:

“Bugün 9 Ocak, birinci Paris Katliamının yıl dönümü. 3 kadın siyasetçi, 2013’te Paris’te katledildi. Bu katliamda katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez hayatını kaybetti. Bu katliamın arkasında MİT’in olduğu, pek çok delil olmasına rağmen Fransa devleti tarafından bu dosya kapatıldı ve Türkiye tarafından hiç bir şekilde bu dosya araştırılmadı. Yine Ocak 2016’da Şırnak başta olmak üzere Kürt coğrafyasında abluka ve bodrum katliamlarının yıldönümüne denk geliyor. 5 Ocak’ta 3 kadın siyasetçi Sêve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar, Silopi’de katledildi. Bu katliamlar, Kürt sorunun demokratik çözümü için çaba gösteren kadın siyasetçiler ve Kürt siyasi hareketlerini düşman olarak hedef haline getiren siyasi iktidarlardan kaynaklanıyor. Bu siyasi cinayetlerin Türkiye’ye özgü olmadığını biliyoruz. Ta Mirabel Kardeşler’den Losa Lüksemburglar’dan, adı çok duyulmayan Maria Spu’nin katledilmesinde olduğu gibi bu katliamlar Deniz Poyrazlar, Nagihan Akarseller başta olmak üzere pek çok kadına yönelmiş katliamlardır. Bu katliamlar karşısında biz demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Bu katliamlar gözdağıdır, ilk olarak kadınların vurulması, kadınların siyasi dönüşüme yaptığı katkıyı ortadan kaldırmak ve kadınlardan duyulan korkunun göstergesidir.”

‘Kadınların mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor’

“2013’te barış sürecinin devam ettiği süreçte, 3 kadın siyasetçiyi katledenler, Türkiye demokrasi güçleri ve en önünde HDP’nin yükseltmeye çalıştığı bu talepleri susturmak, Deniz Poyraz ve Nagihan Akarsel başta olmak üzere bugünkü saldırılarını organize ediyorlar” şeklinde konuşan Serpil Kemalbay, saldırıların kadınlara geri adım attıramayacağını ifade etti. 

“Biz yeryüzünde sadece Kürdistan’da ve Türkiye’de değil, bütün dünyada barışın, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin sağlanması için mücadelemize devam edeceğiz. İmralı’daki tecridi kıracak, Sayın Abdullah Öcalan ile barış müzakerelerinin başlatılması için, gerekli adımların atılması için her türlü zorluğu göğüslemeye ve mücadele etmeye, dayanışmaya devam edeceğiz. Bu dayanışmanın en önemli parçası kadınlar olacak. Kadınların mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor. Onlardan öğrendiklerimizle yolumuza devam ediyoruz. Tecrit kırılsın, savaş politikalarına son verilsin, barış hemen şimdi diyoruz.”