Mısır’da kadınlar işyerlerinde ayrımcılığa maruz bırakılıyor

Mısır’da kadınlar çalışma yaşamında ayrımcılık, ihlal ve tacizlere maruz kalıyor ve toplumsal baskı nedeniyle yaşadıklarını gizliyor. Cezasızlığa dikkat çeken kadınlar, 190 Sayılı ILO Sözleşme ’ye dikkat çekerek, “Onaylanırsa birçok şey değişir” dediler.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’da çalışma yaşamında kadınlar genellikle taciz gibi saldırılara maruz kalırken, iş bulma konusunda da büyük sorunlar yaşıyor. Hakları ellerinden alınan ve ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, tacizi ifşa ettirdikleri durumda ise toplum tarafından damgalanabiliyor. Bu nedenle kadınların birçoğu tacize karşı sessiz kalmayı tercih ediyor. Mısır’ın başkenti Kahire’de yaşayan kadınlar çalışma yaşamında yüz yüze kaldıkları taciz ve cinsel saldırıları anlatarak çözüm önerilerinde bulundu.

‘Sözlü şiddet ve tacize maruz kaldım’

Gerçek ismini açıklamayan Cemile Fawzi, “On saat kadar aralıksız çalışırdım. İşyerine hiç geç kalmazdım ve her zaman işime sadık kalırdım. Evlilik izninden döndükten sonra müdürüm evlilik hakkında sorular sormaya başladı. Bu durum beni şaşırttı. Birçok kez yanıtlamaktan kaçındım ama artık bu tacizlerden dolayı ofise bile gitmek istemiyordum. Sözlü şiddet ve tehditlere maruz kaldım” dedi.

‘Sessizce ayrılıp istifamı sundum’

İşten ayrılma nedenine ilişkin konuşan Cemile Fawzi, “Bana ofisinde saldırdı ve ben de işi bırakıp evime kaçtım. 1 hafta evde düşündükten sonra işe geri döndüm.  Evlilik masrafları nedeniyle annemle benim çok borcumuz var. Çünkü ben bir yetimim ve kardeşlerimi büyütmeye yardım ediyorum. Ama o işyerinde kalmaktan rahatsız oldum. Bu yüzden bir süre sonra sessizce ayrılmaya karar verdim. İstifamı verdim ve işten ayrıldım. Şimdiye kadar da olanları anlatmadım” diye konuştu.

‘Kadınlar yaşadıklarını anlatmıyor’

İnsan hakları ve feminist aktivist Lamia Lutfi, çalışma yaşamında kadınların cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığını kaydetti. Çok sayıdan çalışan kadının yaşadıklarını anlatmadığını dile getiren Lamia Lutfi, “Kadınlar ailelerinin tepkisinden ve damgalanmaktan korkuyorlar. Taciz ve şiddet gibi olayları izlemek ve kanıtlamak çoğu zaman zor olabiliyor. Tarlalardan fabrikalara birçok kadın tacize maruz kalabiliyor. Bununla ilgili sayısız hikâye var” sözlerine yer verdi. Kendisini etkileyen bir olayı anlatan Lamia Lutfi, “Sağlık hizmeti vermek üzere hastaneye giden bir hemşireye tecavüz edilmesi beni çok etkileyen olaylardan biridir. Bu tür saldırılar ürkütücü. Ulaşım işverenin sorumluluğunda ve o kadın birkaç kişi tarafından kaçırılıp tecavüze uğradı ve kimse ona destek olmadı” dedi.

‘Şirket tecavüz faili ile ilgili şikayeti kabul etmedi’

Çocuklara yönelik cinsel saldırılara da dikkat çeken Lamia Lutfi, “Bir iş otobüsünde bir kız çocuğu şoför tarafından tecavüze maruz kaldı. Şirket olayla ilgili şikâyeti kabul etmedi. Saldırgan hakkında suç duyurusunda bulunduk ancak o kız çocuğu ekonomik koşullar nedeniyle o şirkette çalışmaya devam etmek zorunda kaldı. Cezasızlık nedeniyle kız çocuğu tecavüz failinin rahatsız edici tacizlerine maruz kaldı” şeklinde konuştu.

 Mısır hükümetinin 190 No'lu ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesini onaylayacağını duyurduğunu sözlerine ekleyen Lamia Lutfi, Mısır’ın bu sözleşmeyi onaylaması durumunda çalışma yaşamında kadınlar cephesinden birçok şeyin değişeceğini kaydetti.

‘Haklar pratikte uygulanmıyor’

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (IFJ) iş güvenliği ve toplumsal cinsiyet eğitmeni Noha Lamloum, cinsiyete dayalı şiddette işçilerin karşılaştığı zorlukların ön plana çıktığını, kız çocuğunun taciz edilmesinin birçok tarafın da konuya müdahale etmesiyle sonuçlanabileceğini söyledi. Yaşanan kimi örnekleri anlatan Noha Lamloum, işçi annelerin emzirme haklarının yasal olarak var olduğunu ancak bunun pratikte hayata geçmediğine işaret etti.

Kadın ve erkek gazeteciler arasında ücret eşitliği yok

Kadın gazeteciler ile erkek gazeteciler arasında ücret eşitsizliğinin olduğuna dikkat çeken Noha Lamloum, kadın gazetecilerin mesleki olarak önemli başarılar elde etmesine rağmen işyerinde önemli pozisyonlarda yer alamadığını söyledi. Cinsiyete dayalı bir ayrımcılığın olduğunu sözlerine ekleyen Noha Lamloum, “5 kadın gazeteci yaşadıklarını anlattı ve bizlerde bu yaşanmışlıklarla ilgili bir film çekmeye karar verdik, şu an bunun hazırlığı içerisindeyiz” bilgisini paylaştı.