Migros’ta işçilerin talepleri yok sayılıyor

Migros patronları işçilerin taleplerini görmek yerine işçileri tehdit etmeye devam ediyor. İşçiler, direnmeye devam edeceklerini söylerken toplumunda desteğini bekliyor.

 

ELİF AKGÜL

İstanbul- 3 Şubat’tan beri iş bırakan Migros işçilerinin eylemi sürüyor. İki ay önce çalışma şartlarının düzeltilmesi, işten atma tehditlerinin artması, mobbing ve iş kazalarına karşı1 günlük iş bırakma eylemi yapan işçiler, patronun çalışma şartlarının düzeltilmesi ve zam sözü üzerine iş barışı yapmıştı. Ancak verilen sözlerin tutulmamasıyla işçiler yeniden direnişe başladı.

Direnişe destek kadar baskı da var. İstanbul Esenyurt’taki depoda direnişe 9 Şubat’ta polis saldırdı. Gözaltı araçlarıyla depoya giren polis işçilerin bir kısmı depodan çıkarırken, Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) Genel Başkanı Neslihan Acar’ı, sendikanın iki yöneticisini ve 150’den fazla işçiyi gözaltına aldı. İşçiler ve sendika temsilcileri gece geç saatte serbest bırakıldı.

Ajansımıza konuşan DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar, “2 Ocak itibari ile işçilere zamlar açıklandı. Migros, işçilerin çoğunluğuna asgari ücret ve bir kısmına da 200 TL zam yaptı. İşçiler iş bırakarak bu zamlara itiraz ediyor. 3 ana talebimiz var: İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, saat ücretlerimize brüt 4 lira zam ve primlerin yasal güvenceye bağlanması” dedi.

“İşçileri kölelik koşullarında çalıştırmak patronların ortak aklı”

“Migros patronları bizim taleplerimizi görüşmek yerine işçileri tehdit etmekten hiç vazgeçmedi” diye konuşan Neslihan Acar, şöyle devam etti:

“Eylemin ilk gününden itibaren işten atma tehditlerini artıran Migros depo yönetimi ikiyüze yakın işçi arkadaşımızı işten attı. Asgari ücrete mahkum edilmiş, borçlandırılmış ve yoksullaştırılmış kölelik koşullarında işçileri yaşatmak Türkiye'de ki tüm patronların ortak akıldır. Migros patronu da bunun dışında değildir. Migros işçilerinin sesini boğmaya çalışmak bu ortak aklın organizasyonudur.”

Pandemi nedeniyle uygulanan kapanmalarda herkese “evde kal” çağrısı yapılırken depo işçilerinin günlük 14 saat aralıksız çalıştığını hatırlatan Neslihan Acar, “İşçileri bu zor dönemde ve iş yükü altında çalıştırmak için sürekli zam sözleri verildi. Asgari ücret açıklamasından sonra işçilere 1 lira dahi zamlar yapılmadı” dedi.

“Sesimizi duyurun”

Neslihan Acar sözlerine şöyle devam etti:

“Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu ülkede işçilerin asgari ücret ile yaşaması mümkün değildir. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları gerçek dışıdır işçiler alım gücünün farkında. Bugün en az 400 lira elektrik faturası ödüyoruz, bir ekmeği 3,5 liraya alıyoruz dolayısıyla yaşayamayacağımız ücretler verilerek bankaların, tefecilerin kapılarında dilenci haline getiriliyoruz. Bizim bu ücretlerle yaşamamız mümkün değildir. Hak ettiğimiz ücretleri mutlaka kopartıp alacağız.”

Neslihan Acar, işçilerin geniş toplumdan taleplerinin sadece “yalnız bırakılmamak, seslerini duyurabilmek ve birlikte direnmek” olduğunu sözlerine ekledi.