İHLAS HAMRUNİ

Tunus- Tunus’ta 2010 yılındaki halk ayaklanmalarının ilk başladığı yer olan Sidi Buzid kenti Tunus’un orta kesiminde yer alıyor. Ortadoğu ülkelerine yayılacak olan ‘Arap Baharı’nın başladığı olay olarak kaydedilen 17 Aralık 2010 tarihinde Muhammed Buazizi’nin kendini ateşe vermesi ile adını duyduğumuz kent halkı geçiminin önemli bir kısmını tarımdan sağlıyor.

Ekonomik sorunlar, ataerkil toplum baskısı, kadınların lehine yazılan hakların pratikte uygulanmaması, artan kadına yönelik şiddet ve kadının hak arayacağı merkezlere ulaşım sorunu ülkede baskı altındaki kadınların yükünü daha da ağırlaştırıyor. Sidi Buzid kentinin kırsalında yaşam mücadelesi veren kadınlardan biri olan 60’ını çoktan geçmiş Zaara Messaoui ile yaşamına ilişkin sohbet ettik.

‘Kırsalda yoruluyor ve sabırla yaşıyoruz’

Mart ayı kadınlar açısından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü temsil ettiğinden konuşmaya 8 Mart ile başlıyoruz. Zaara Messaoui’nin 8 Mart’tan haberi yok. Bunu da şu sözlerle ifade ediyor: “Bugünü biz hiç duymadık, kırsalda yoruluyor ve sabırla yaşıyoruz.”

Onun için hayat tamamen çalışmaktan ibaret.  Zaara Messaoui'nin günü, sabahın erken saatlerinde, ışık penceresinden sızarken başlıyor. Güneşin ilk ışıklarıyla uyanıyor ve evinden saat beşte çıkıp, yıl boyunca bakıp büyüttüğü zeytinliklerine doğru yol alıyor. Saatlerce çalışarak günlük beş dinar kazanıyor. Zeytinlikteki işi bitince de evine dönüp ev işlerini ve yemeği yapıyor.

Su bulmak için saatlerce yürüyor

Zaara Messaoui’nin yaşam zorlukları bunlarla da sınırlı değil. En büyük sorunlardan biri de su. Kimi bölgelere şebeke suyu bağlanmış olsa da Zaara’nın köyüne henüz su gelmemiş. Bu yüzden uzun bir yol yürüyerek, ‘majl’ adı verilen su kuyularından çektiği suları evine taşıyor. “Öyle zamanlar olur ki su bulmak için saatlerce yürürüz” sözleri ile yaşamlarının zorluklarını ifade ediyor. Kuyulardaki su miktarı az olduğundan bazı günler 3 kere su taşımak için yola çıkıyor. Bunca işiyle birlikte tavukta yetiştiren Zaara, yumurta satarak evin geçimine ek bir katkı sağlıyor. Zaara’nın birkaç tane koyunu da var. Pahalı olduğu için koyun sayısını artıramadığını söylüyor.

Zaara Messaoui, kırsal kesimdeki kadının, sessizce mücadele eden, kutlama veya takdir beklemeyen gerçek portresini temsil ediyor. Onun hayatı, hayatta kalmak için çalışmak ile geçer. Zaara ve diğer kırsal kesimde yaşayan kadınlar destek ve dayanışma bekliyor.