DELAL REMEZAN

Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye’de sporcuları eğiten Kaplanlar Tekvando Okulu 2009 yılında kuruldu. Okulda, Roj Kadın Takımı, Salar Takımı adında iki takım oluşturuldu. Onlarca antrenörün yer aldığı okulda uluslararası başarılara imza atan tekvandocular yetiştiriliyor. Roj Kadın Takımı oyuncuları da yerel ve uluslararası düzeyde birçok başarıya imza atıyor.

Kaplanlar Tekvando Okulu'na 2010 yılında katılan Roj Kadın Takımı’nın oyuncusu ve yöneticisi Delyar Hüseyin, tüm baskı ve eleştirilere rağmen hayallerinden vazgeçmediğini belirterek, “2010 yılından bu yana yerel turnuvalara katılıyorum. 2011 yılında birincilik kazandım. Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki devrimin ardından uluslararası turnuvalara katılma hazırlıklarına başladık. İlk katılımımız 2013 yılındaydı. Başlangıçta çok acı çektim çünkü okula başladığımda 15 yaşındaydım ve takımdaki katılımcılar arasında tek kız bendim. Bazı eleştirilerle karşılaştım. Bana sürekli neden tekvando branşını seçtiğim ve bunun erkeklere yönelik bir oyun olduğu soruluyordu. Ancak ben tüm eleştirileri görmezden geldim ve oynamaya devam ettim” dedi.

Turnuvalardan madalya ile döndü

2013 yılında Ürdün ve Türkiye'de düzenlenen yarışmalara takımıyla birlikte katıldıktan sonra oynamaya devam etme konusunda daha da cesaretlendiğini aktaran Delyar Hüseyin, sözlerine şöyle devam etti:

"İlk uluslararası katılım Türkiye'de Rojava adına oldu ve bronz madalya almayı başardım. Takımımız 6 madalya kazandı ve bu hayalimi gerçekleştirmenin ve ona daha çok bağlı kalmanın başlangıcı oldu. Suriye dışındaki kamplara hazırlanmaya ve uluslararası düzeyde katılmaya başladık. 2016 yılında Ürdün'de düzenlenen Uluslararası Yıldırım Şampiyonasına katıldım ve kazandım. Altın madalya kazandım ve 2019 yılı sonunda covit salgınının yayılmaya başlamasıyla önce online bir turnuvaya katıldık ardından benim ikinciliği aldığım Mısır'da, ardından da Tunus ve Kudüs'te bir turnuvaya katılım oldu. 2022 yılında salgınının sona ermesinin ardından Asya düzeyinde (Başkanlık Kupası) adı altında düzenlenen son turnuvaya katıldık ve bu turnuvada gümüş madalya ve takım ruhu kalkanını kazandık.”

‘Ailelerin spora olan ilgisi arttı’

Roj Kadın Takımı’nın ismini IŞİD çetelerinin düğün salonuna yönelik gerçekleştirdiği bombalamada hayatını kaybeden oyuncudan aldığını ifade eden Delyar Hüseyin, “Kuzey ve Doğu Suriye düzeyindeki turnuvalara ismimizle katılıyoruz ama uluslararası düzeyde Tekvando Kaplanları adı altında yarışmalara çıkıyoruz. Bugüne kadar uluslararası düzeyde 60’a yakın farklı madalya kazandık. Uluslararası düzeyde siyah kuşak kazanan katılımcı sayımız yaklaşık 100 kişidir. Okuldaki eğitimler 6 yaştan itibaren başlıyor. Okula kaydolmak için inisiyatif isteyen ve alan anneler var. Özellikle kız çocuklarının ve ailelerinin bu spora ilgisi arttı. Okulun şu anda Dêrîk, Minbic, Amûdê ve Qamişlo şehirlerinde şubeleri var" şeklinde konuştu.

‘Kadınlar hedeflerinden vazgeçmemeli’

Bir antrenör, oyuncu ve küçük bir çocuk annesi olarak işinde zorluklarla karşılaştığını aktaran Delyar Hüseyin, “Zorluklar olsa da aşmaya çalışıyoruz” dedi. Tekvandoyu tercih etme nedenine de dikkat çeken Delyar Hüseyin, “Tekvandocular beyaz giyerler ve bu barışın bir göstergesidir. Bu oyun sayesinde uluslararası turnuvalara katılarak diğer halkların kültürlerini öğreniyoruz. Ayrıca bize fiziksel ve zihinsel güç veriyor. Beceriler kazanıyoruz ve bunları sonraki nesillere aktarıyoruz. Kız çocukları ve kadınlar sonuçları ne olursa olsun hırslarının peşinden koşmalı ve hedeflerinden vazgeçmemeli.  Kadınlar hedeflerine ulaşmalarının önünde duran tüm engelleri aşmalıdır. Gelenek ve göreneklerin haklarını kullanmalarını ve başarılarını sınırlamasına izin vermemelidirler” diyerek sözlerini noktaladı.

‘Dünya şampiyonalarına katılmayı istiyorum’

On üç yıldır yıldır Kaplanlar Tekvando Okulu'nda forma giyen ve Roj Kadın Takımı’nda oynayan 24 yaşındaki Alaa Hüseyin ise geçtiğimiz günlerde Ürdün'de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kupası turnuvasına katıldı. Alaa Hüseyin, “Arzum ve isteğim Kaplanlar Tekvando Okulu'na kaydolmaktı. Okuldaki takımların ve oyuncuların uluslararası turnuvalara katılacağını duyunca bu isteğim daha da arttı ve karşılaştığım tüm zorluklara rağmen bu günlere kadar geldim” sözlerine yer verdi.  2011 öncesinde turnuvalara bölgesel düzeyde katılım sağladıklarını aktaran Alaa Hüseyin, şöyle konuştu: “Sonrasında uluslararası turnuvalara katıldık. İlk katıldığım turnuva 2013 yılında Türkiye'de oldu ve altın madalya kazandım. Yurt dışından birçok kapalı kampa ve yoğun antrenmanlara katıldım. Hesekê şehrinde ve Federe Kürdistan bölgesinde düzenlenen uluslararası turnuvalardan sonra 2016 yılında Amman'da Yıldırım Şampiyonası'na katılarak altın madalya kazandım ve 2019 yılında Uluslararası Elit Şampiyonası'na katılarak tekrar altın madalya kazandım. Aynı yıl Beyrut Şampiyonası’na katıldım ve bronz madalya kazandım. Hesekê ve Duhok şehirlerinde çok yoğun antrenmanlar yaptık, bu antrenmanlar bazen günde dört saati buluyordu. Bir hafta önce Ürdün'de Cumhurbaşkanlığı Kupası'na katıldık ve bu ekip üyeleri altın madalya kazandı. Kendini geliştirmek ve uluslararası bir oyuncu olmak için dünya şampiyonalarına katılmayı istiyorum. Kadınların hayattaki tutku ve hedeflerine ulaşması için azimli olmaları ve mücadele etmeleri gerekiyor.”