“Türkiye, Libya'nın zenginliğini yağmalıyor”

Türkiye’nin Ekim ayı başında Libya ile gaz ve petrol aramaları yapmasına olanak sağlayan anlaşmaya tepkiler devam ediyor. Uzamanlar, anlaşmanın doğuracağı krizlere dikkat çekiyor.

HINDIYA AL-ASHEPY

Bingazi - Türkiye'nin Ekim ayı başında Libya ile gaz ve petrol aramalarına ilişkin imzaladığı mutabakat zaptı, yerel ve uluslararası tepkilere yol açarak, uluslararası hukuk ve anlaşmaların ihlali olarak reddedildi.

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Müsteşar Aqila Saleh, yaptığı resmi açıklamada, süresi dolan Ulusal Birlik Hükümeti tarafından imzalanan herhangi bir uluslararası anlaşmanın hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak Türkiye tarafından imzalanan mutabakat muhtırasını reddettiğini duyurdu.

Mısır ve Yunanistan bu muhtırayı reddettiklerini ve Ortadoğu'daki ihtilaflı bölgelerde herhangi bir faaliyete karşı olduklarını açıklarken, Avrupa Birliği de mutabakat muhtırasını reddettiğini ifade etti.

“Türkiye kırılgan hükümetleri sömürüyor”

Anlaşma hakkında konuşan siyasi araştırmacı ve Libya'daki Washam Kadın Araştırmaları Merkezi Başkanı Abeer Amneina, Türkiye’nin kırılgan hükümetleri sömürerek servetini kontrol etmeye çalıştığını söyledi. Abeer Amneina, “Libya Temsilciler Meclisi'nin yerel ve uluslararası düzeydeki zayıflığı ve Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti'nin Türk devleti karşısında kırılganlığı nedeniyle anlaşma yürürlüğe girdi. Anlaşmayı Libya Temsilciler Meclisi reddetti. Bu anlaşma Türkiye'ye dünyanın en büyük enerji stoklarını içeren Libya karasularında petrol ve gaz arama hakkı veriyor.  Anlaşma Türkiye'ye petrolün kontrolünde önemli bir stratejik adım veriyor” dedi. 

“Uluslararası ekonomi doğrudan etkilenecek”

Abeer Amneina, bu anlaşmanın uluslararası ekonomiyi doğrudan etkileyeceğini ve uluslararası kriz doğuracağını belirterek “Yunanistan'ın bu tür anlaşmaları reddetmesine rağmen, Türkiye'ye stratejik bir boyut ve bölgede çarpıcı bir ekonomik güç kazandıracağı için bazı ülkeleri etkileyecek ve diğer ülkeler için tehdit oluşturacaktır” diye belirtti.

“Anlaşma değil bir teslimiyet”

Siyasi aktivist Asmaa Fadlallah ise Türkiye'nin Ulusal Birlik Hükümeti ile yaptığı anlaşmasının uluslararası hukuka ve deniz hukukuna aykırı olduğunu aktararak şöyle konuştu: “Libya’yı yöneten hükümetin yönetim alanında birçok eksiği var. Ulusal birlik hükümeti tarafından bu dönemde yapılan herhangi bir anlaşmanın, bir anlaşma değil, teslimiyet olarak kabul edilir. Türkiye, Libya'nın zenginliğini yağmalamak için Libya’yı istikrarsızlaştırmaya çalışan bir taraftır.”

Bu anlaşma gerilimi artırabilir

Uzmanlara göre bu anlaşma siyasi olarak, özellikle Ege adalarındaki krizden sonra Türkiye ile Yunanistan, diğer yandan Türkiye ile Mısır arasındaki gerilimi artırabilir. Ekonomik yönden de analizler yapan uzmanlar, Türkiye'nin enerji kıtlığından muzdarip olduğunu ve bu nedenle Ankara'nın petrol ve gaz alanlarından pay almaya çalışacağını belirterek, Türkiye’nin mümkün olan en yüksek miktarda petrol ve doğalgazı garanti etmeye çalıştığını ifade ediyor. Uzmanlar Türkiye’nin Libya topraklarındaki siyasi ve askeri varlığından yararlandığına dikkat çekiyor.