Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü haftasında, Meclis Başkanlığı’na, 21 Kasım’da, polis, jandarma, asker gibi kolluk güçlerinin protestolarda ya da görev yerinde kadınlara ve çocuklara dönük cinsel saldırı ve cinsel taciz olaylarına dair araştırma önergesi verdi.

20 DEM Parti milletvekilinin imzasıyla verilen önergeye, 2 Aralık’ta yanıt verildi. Önerge, “kaba ve yaralayıcı sözlere yer veriliyor” denilerek iade edildi.

Saliha Aydeniz’in Meclis Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde şu ifadelere yer verilmişti.

“Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, her yıl gözaltına alınan kadınların gözaltında maruz bırakıldığı cinsel saldırı ve taciz olaylarına ilişkin açıklamalar ve raporlar paylaşmaktadır. Raporlara göre başvuruculara yönelik işkence yöntemini gerçekleştirenlerin çok büyük bir bölümünün polis, gardiyan, bekçi, fuhuş çetesi üyesi ve ayrıca tedavi vermeyi engelleme biçiminde doktorların olduğu ifade edilmektedir. Başvurucuların en çok maruz bırakıldığı işkence türleri ‘çıplak şekilde otur-kalk yaptırma, cinsel içerikli küfür, tecavüz tehdidi, uzun saatler aç ve susuz bırakma, uzun saatler ters kelepçeli bırakma, tekme atma, kol burkma, yer yalatma, uzun süre araçta bekletme ve cinsel saldırı’ olarak belirtilmektedir.

İpek Er, Gülistan Doku hatırlatıldı

Karakollar ve cezaevleri dışında kadına yönelik suçlarda kolluğun adı geçmektedir. Özellikle geçtiğimiz senelerde Batman ilinde 18 yaşındaki İpek Er’i alıkoyarak 20 gün boyunca tecavüz ederek intihara sürüklemek suretiyle ölümüne sebep olan Uzman Çavuş Musa Orhan, Dersim’de 5 Ocak 2019 tarihinden beri kayıp olan Gülistan Doku olayının şüphelisi olan babası polis olan Zaynal Abarakov gibi isimler kolluk şiddetinin temsili isimleri haline gelmiştir. Zainal Abarakov’dan baş şüpheli olmasına rağmen 6 ay imza alınmamıştır.

Vekili olduğum Mardin ilinin Derik ilçesinde ise basına yansıyan bilgilere göre uyuşturucuya bulaştırılan gençler, satıcı olan kişilerin bazı polis ve bekçilerle birlikte çalıştığına işaret ederek, ilk başta bedava verilen uyuşturucuyla hırsızlığa zorlandıklarını ve sistematik tecavüze maruz bırakıldıklarını söylemişlerdir. 2021’de Hakkari ve Şırnak'ta içerisinde asker ve korucuların bulunduğu bir çetenin kadınları şantaj yoluyla sistematik tecavüze maruz bıraktıkları iddia edilmiş, ancak iddialar araştırılmamıştır.

Daha önce de Mardin Derik’te hakimlik, bir kadına sistematik tecavüzde bulundukları için gözaltına alınan biri korucu olan fail üç erkeği serbest bırakırken, ‘adli kontrol’ hükümlerinin uygulanmasını ‘ağır olacağı’ gerekçesiyle reddetmiştir. Nusaybin’de ise 4 çocuğu istismar ettiği gerekçesiyle yargılanan Eyüp K. isimli uzman çavuş için avukatının yaptığı savunmada ‘Komutanları tarafından sevilen sayılan bir insan’ ve ‘Müvekkilin asker oluşu, kimliği, sabıkası dikkate alınarak tahliye edilmesi gerektiği” ibareleri geçmiş, Eyüp K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır.

Cinsel saldırı dahil olmak üzere birçok şiddet türüyle tehdit edildiler

Yine Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne üçüncü kez kayyım atanmasının ardından gerçekleştirilen protestolardan sonra 30 kişi gözaltına alınmıştır. Avukatların ifadelerine göre gözaltındaki yurttaşlar cinsel saldırı da dahil olmak üzere birçok şiddet türüyle tehdit edilmiştir.

Türkiye’de kolluk gücünün doğrudan ya da dolaylı olarak dahil olduğu kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve çocuk istismarı vakalarına ve vakalardaki cezasızlığa dair bir araştırma yapılmasını talep ediyoruz.”