142 günde 124 kadın katledildi

HDP milletvekili Oya Ersoy, 4.Kadın Raporu’nda yayınladı. Rapora göre 142 günde 124 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınlardan 21’i uzaklaştırma kararı aldırmışlardı.

HDP milletvekili Oya Ersoy, hazırladığı 4.Kadın Raporu’nu yayınladı. Rapora göre 142 günde 124 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınlardan 21’i uzaklaştırma kararı aldırmışlardı.

Haber Merkezi- Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, kadına yönelik şiddet ve artan kadın katliamlarına ilişkin hazırladığı 4. Kadın Raporu’nu yayınladı.

Rapor, İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilme kararının ardından 20 Mart-10 Ağustos tarihleri arasında yaşanan kadına yönelik şiddet vakalarını ortaya koyuyor. Rapora göre 142 günde 124 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu kadınlardan 21’i haklarında uzaklaştırma kararları aldırmışlardı.

Basına yansıyan haberlerden derlenen raporda şu bilgiler yer aldı.

“*20 Mart-27 Nisan tarihleri arasında sadece basına yansıyan 32 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 10 kadın uzaklaştırma kararına rağmen katledildi. 

*28 Nisan-25 Mayıs tarihleri arasında sadece basına yansıyan 22 kadın daha erkekler tarafından öldürüldü. 4 kadın uzaklaştırma kararına rağmen katledildi.

*26 Mayıs – 25 Haziran tarihleri arasında sadece basına yansıyan 29 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 2 kadın uzaklaştırma kararına rağmen katledildi.

*26 Haziran- 10 Ağustos tarihleri arasında sadece basına yansıyan 41 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 5 kadın uzaklaştırma kararına rağmen katledildi.

*1 Ağustos tarihinden bugüne yani son 10 günde erkekler tarafından 12 kadın katledilmiştir.”

“Türkiye’de kadın kırımı yaşanıyor”

Türkiye’de kadın kırımı yaşandığına dikkat çekilen açıklamada kadınların en yakınlarındaki erkekler tarafından evlerinde, işyerlerinde, gündüz sokak ortasında işine giderken, markete giderken katledildikleri belirtildi ve “Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin boyutu artık bir kadın kırımı haline gelmiştir” denildi. 

Raporun devamında, şu ifadeler yer aldı:

“Bizzat siyasi iktidar tarafından uygulanan cinsiyetçi, gerici, erkek egemen, kadın düşmanı politikalar; kadınların toplum içerisindeki rolünü biyolojik özelliklerine indirgeyip ikinci sınıf vatandaş haline getiren, kadını aile içine hapsedip ev içi emek, hasta, yaşlı ve çocuk bakımını kadınların sırtına yükleyen, erkeklere kadının hayatı, bedeni ve emeği üzerinde karar hakkı veren, ‘makbul kadın’ yaratma çabasıyla topluma pompalanan erkek egemen kadın düşmanı politik söylemler, Toplumsal cinsiyeti ortadan kaldırmaya yönelik atılan her adım kadına ve LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, çocuğa yönelik istismar olarak hayatta karşılık bulmaktadır.”

“Sözleşmeden vazgeçmeyeceğiz”

Sözleşmeden çekilme kararıyla beraber erkek şiddetindeki artışa işaret edilen raporda, ayrıca faillerin

bilinen ifadelerle kendilerini aklamaya çalıştığı vurgulandı. Cinsel istismar suçlarında “somut delil” şartının faili koruyan bir uygulama olduğuna da değinilen raporda bu durumun mağduriyetleri arttıracağı belirtildi. Raporda “Kadın dayanışmasından aldığımız güçle, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya bu ülkenin dört bir yanında hep bir ağızdan ‘İstanbul Sözleşmesi’nden de birbirimizden de vazgeçmeyeceğiz” denildi.