Xena Yûnan: Ölene kadar bu toprakları terk etmeyeceğim

83 yıldır Til Temir’de yaşayan Aşûrî, Xena Yûnan, Kürt halkıyla beraber kardeşçe yaşadıklarını dile getirerek, ölene kadar bu toprakları terk etmeyeceğini söyledi.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê- Mezopotamya topraklarında kadim bir kültüre sahip olan Kürtler ve Aşûrîler, tarih boyunca başta Türkiye olmak üzere egemen güçlerin soykırım politikalarına maruz kaldı. Aşûrîler, binlerce yıl yaşadıkları topraklardan cihatçı ve selefi çeteler ve son yıllarda da IŞİD tarafından katledildiler, sürüldüler. Son 5 yılda kitlesel katliamlar ile karşı karşıya kaldılar. Suriye’de ve Irak’ta yaşadığı bilinen yaklaşık 1.5 milyon Aşûrî, katliamlardan birinci dereceden etkilendi. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê Kantonu’nun Til Temir ilçesinde hasta oğluyla beraber yaşayan ve Aşûrî, Xena Yûnan 83 yıllık hayat hikayesini ajansımıza anlattı. 

“Çocukluğumdan beri evin direğiydim”

Xena Yûnan, “Aslen Iraklıyız, ama ben Til Şamîran köyünde doğdum. Daha sonra Til Temir'de evlendim, bir kızım ve 4 oğlum var, bir oğlum hasta ve şuan da beraber yaşıyoruz. Çocukluğumdan beri okulu sevmezdim, ne zaman okula gönderilsem daha sonra okuldan kaçardım. Babam erken yaşta vefat ettiği için ve erkek kardeşlerim olmadığı için evin yükünü ben omuzladım. Pamuk ekip suladım, buğday ektim. Ayrıca traktör sürüp ekinleri ekiyordum. Eskiden tarım aletleri yoktu ve buğdayı toplamak için tırpan kullanırdık. Akşam saatlerinde bile toprağı suluyordum. Çok arazimiz vardı ve 12 yaşında tarımla uğraşmaya başladım. Çalışmayı çok sevmek benim doğamda var. Komşularım yoğurt ve süt satsın diye günde 7 inek beslerdim" şeklinde çocukluğundan bahsetti.

“50 yılı aşkın bir süredir kardeşçe yaşıyoruz”

Kürtler ve Aşûriler arasındaki ilişkiye değinen Xena Yûnan, evlendikten sonra Kürt halkını tanığını kaydetti ve şöyle devam etti:

“Evlenip Til Temir'e yerleştikten sonra Kürtleri tanıdım ve onlarla birlikte yaşadım. Şimdi nereye gitsem Kürt komşularım beni arıyor ve beraber oturup sohbet ediyoruz.  Benim için Aşûriler ile Kürtler arasında bir fark yok, hepsine kardeş gözüyle bakıyorum. Taziye ve düğünlerde birbirimize destek oluyoruz.  Bayramlarda da birbirimizi ziyaret ederiz. Burada 50 yılı aşkın bir süredir birlikte kardeşçe yaşıyoruz."

“Aşûri halkının tarihi katliamlarla dolu”

Tarihte birçok baskıya maruz kaldıklarını ve asıl yolculuklarının Türkiye’den başladığını dile getiren Xena Yûnan, “Aşûriler tarihte birçok baskıya maruz kaldı. Asıl yolculuğumuz Türkiye’den başlıyor. Daha sonra Irak’a geldik ve oradan da Suriye’ye yerleştik. IŞİD 2015'te köylerimize saldırdı, birçok aile üyelerimiz ve insanımızı kaçırdı, sonra serbest bıraktılar. Bütün köyleri yağmaladılar, zarar verdiler, aynı zamanda kiliselerimizi de havaya uçurdular. Bu DAİŞ çeteleri nerden çıkıp başımıza bela oldu, bunu bilmiyoruz.  Türkiye’nin baskılarına maruz kalan Aşûriler, daha sonra Irak’a göç etti. Irak’ta da baskılara maruz kalan Aşûriler, bu sefer Suriye’ye göç etti. Burada da Aşûriler baskılara maruz kalıyor. Nenelerden tutun da torunlara kadar Aşûri halkının tarihi katliamlarla dolu” ifadelerinde bulundu. 

"Yaşam alanı olan Habur kurudu"

Yaşlılığına rağmen bazı anıların hafızasında canlı kaldığını söyleyen Xena Yûnan, o anıları şöyle anlatıyor: “Ben ağaç diktim, buğday ektim ve biçtim, tarımda sulama yaptım, traktör sürdüm. Bu iş tecrübelerimde birçok da anım oldu. Habur Nehri kıyısında birçok farklı ağaç vardı, su akıyordu ve her şey yeşildi. Ama şimdi Habur Nehri kızıl toprak olmuş, nehir kurumuş ve sular akmıyor. Birçok kez bir sel oluyordu ve su evimize kadar geliyordu.  Şimdi o günleri özlüyoruz. Eskiden yemek yedikten sonra Habur Nehr’inde yüzerdik. Yüzmenin yanı sıra balık da tutuyordum, çalışkan bir balıkçıydım. Bidonları sırtımıza alarak eve su taşırdık.  Şimdi Habur kurudu ve şuan Habur’da sadece kırmızı toprak kaldı. Habur Nehri hayatın yeşerdiği bir alandı. İki kez Habur'a gittim, eski günleri hatırladım, yeterince araştırdım ve geldim. Yapabileceğimiz bir şey yok, şimdi nehir kurudu."

"Burayı hiçbir ülkeye tercih etmem"

Göçün zorluklarına dikkati çeken Xena Yûnan, topraklarını hiçbir zaman terk etmeyeceğini söyleyerek, "Beni burada öldürseler de ülkeyi terk etmem, Suriye'den de çıkmam. Ülke sınırları dışına çıksam bile dilini, kültürünü bilmediğim bir yerde mutlu olmam. En azından burada halk arasında bir dayanışma var. Burayı hiçbir ülkeye tercih etmem. Burada yaşamak bana yetiyor. Burada yaşıyorum, burada kalacağım ve burada öleceğim” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.