Urmiye’de kadın hikayeleri: Buradaydım ve bir iz bıraktım

Urmiye'deki kafe-galerilerden birinin duvarında asılı resimler, bir zamanlar sadece hayatta kalmak için savaşan kadınların yaralarının, kurtuluşlarının ve direnişlerinin hikâyesini anlatıyor.

VİNA SEPEHRİ

Urmiye - Kadınlar yaşadıklarını anlatmanın her zaman bir yolunu buluyor. Bu bazen bir heykel, bazen bir şarkı sözü, bezen de bir resimde açığa çıkıyor. Urmiye'deki galerilerden birinde, imgelerle kadınların hikayeleri anlatılıyor.

"Buradayız ve Kurtulduk" adlı resim sergisi, her gün 17.00-20.00 saatleri arasında Hassani Caddesi'nde Cafe Galeri 17’de ziyarete açık olacak. Her tablonun satışından elde edilen gelir, Mehr Shamsafrid Kadın Sığınağı’na ve şiddetten etkilenen kadınlara destek için bağışlanacak. 

Bu eserler, şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklara güvenli bir ev sunan Mehr Shamsafrid Kadın Sığınağı'na sığınan kişiler tarafından yapıldı.

Her bir tablodan gelen gelir bir çocuğun eğitimi demek

Sergide, her biri bir anlatıya sahip elliden fazla tablo bulunuyor. Ancak satış, finansal boyutun ötesine geçiyor ve organizatörler, satılan her tablonun bir kadın için bir aylık ek güvenlik ve bir kızın okula dönüşüne bir adım daha yaklaşma anlamına geldiğini belirtiyor. Her tablo kendine özgü bir duruşu, varoluşu, kurtuluşu ve direnişi anlatıyor, ancak bazıları şiddetin ve sonrasının acı gerçeklerini vurguluyor.

Kadınlar hikayelerini renklendiriyor

Evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakılan Mehr Shamsafrid Kadın Sığınağı’na gelen 41 yaşındaki Şahla, direnişini renklere yansıtan kadınlardan biri. İki balığın yer aldığı tablosunda özgürlük ve tutsaklık kavramlarını ele alıyor.

Bir diğer tabloda ise, akrabaları tarafından yıllardır cinsel şiddete maruz kalan 20 yaşındaki Mahtab, hikâyesini yansıtıyor. Yıllarca süren baskılardan sonra yaşadıklarını bir komşusuna anlattığında, komşusu kayıtsız kalmıyor ve Mahtab güvenli bir eve kavuşuyor. Mahtab, tablosunda doğanın simgesi olduğu için yeşil rengi kullanmış.

"Hedieh" adlı tablo, 22 yaşındaki Nasim'in eşinden ayrıldıktan sonraki direnişinin hikâyesine odaklanıyor. Nasim, evli olduğu erkeğin tacizine ve köyde çeşitli damgalamalara maruz kalmış, ancak Newroz’un başlamasıyla birlikte hayatını yeniden kurmak için annesiyle birlikte Urmiye'ye taşınmış.

Sergideki tüm eserlerde kadınların el izi var. Bu eserler içinde hem bir hikâye barındırıyor hem de geleceğe açılan umut dolu bir kapıyı aralıyor.