Kadınların Şehrazat’ı: Sidi Bouzid’de sessizliğe karşı yükselen ses
Sidi Bouzidli bir grup kadın Şehrazat korosunu kurdu. Kadınlar, “Şehrazat” korosunu; toplumsal bariyerleri kırmak adına örnek bir girişim olarak görürken, kadınların seslerinin toplumun kalbinde yankı bulacağını düşünüyor.

İHLAS HAMRUNİ
Tunus- Tunus’ta Sidi Bouzid gibi muhafazakâr yapısıyla tanınan ve erkek egemenliğinin ağır bastığı bir bölgede, “Şehrazat” isimli kadın korosu, öncü bir kültürel ve sanatsal girişim olarak doğdu. Koro sadece bir müzik topluluğu değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve yaratıcılığın hayat bulduğu yeni bir alan olarak öne çıkıyor. Proje, bölgedeki kültürel ve toplumsal dönüşüme katkı sunabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
Hayalini gerçekleştirdi
Girişimin fikir sahibi ve eğitmen Semira bin Said, yıllardır hayalini kurduğu kadın korosunu sonunda hayata geçirdiğini şu sözlerle anlatıyor:
“Sidi Bouzid’de sadece kadınlardan oluşan bir koro kurmak uzun süredir hayalini kurduğum bir şeydi. Şu anda dördüncü provamızı yapıyoruz, daha yolun başındayız ama elde ettiğimiz ilerleme bizi çok mutlu ediyor.”
Semira bin Said’e göre koro, sadece bir müzik projesi değil, farklı geçmişlerden gelen kadınları bir araya getirerek hem geleneksel Tunus müziğini hem de doğu-batı ezgilerini harmanlayan, yaşama sevinci ve pozitif enerji taşıyan bir platform.
‘Kadınların rolleri sınırlandırılmak isteniyor’
Semira bin Said, projenin henüz tanıtım aşamasında olduğunu, bu nedenle katılımın az olduğunu belirtse de kadınların katılımından umutlu olduğunu ifade ediyor. Semira bin Said, “İnsanlar fikirden çekiniyor olabilir ama ben tüm kadınlara sesleniyorum: Bu sadece bir şarkı söyleme fırsatı değil, aynı zamanda farklı bir bakış açısı kazanma ve pozitif enerjiyle kendini yeniden inşa etme imkânı” diyor.
Kadının toplumdaki rolünün hâlâ geleneksel kalıplarla sınırlandığını belirten Semira bin Said, bu koronun kadınlara kendilerini geliştirme ve yeteneklerini ifade etme fırsatı sunduğunu vurguluyor. Semira bin Said, “Kadınlar özellikle çalışan kadınlar, hayatın yükünden uzaklaşacak, nefes alacak bir alana ihtiyaç duyuyor. Koro sadece eğlence değil; benlik kazanma, kendine dönme ve hayatla mücadele gücü kazanma alanı” şeklinde konuşuyor.
‘Koro kendini ifade etme biçimi’
Koro üyelerinden, üniversite mezunu Ülfa Aşur, projeyi ilk olarak sosyal medyada gördüğünü ve hemen katıldığını söyleyerek konuşmasına şu sözlerle devam ediyor:
“Facebook'ta gördüğümde içimi büyük bir sevinç kapladı. Sidi Bouzid’de bir ilk olan bu girişim hem gençler hem de kadınlar için umut verici. Bu girişim, sadece şarkı söylemek değil, toplu katılım ve kendini ifade etme biçimi.”
Müziğin ruhsal dengeyi yeniden kazandıran bir araç olduğunu anlatan Ülfa Aşur, “Kadın şarkı söylediğinde, acısını dışa vurur ve yeni bir enerjiyle dolar. Müzik bana göre bedenin, aklın ve ruhun gıdasıdır” diyor. Ülfa Aşur, bölgede kadınların kamusal alanda şarkı söylemesine yönelik önyargıların hâlâ devam ettiğini “Toplumumuz, kadının sokakta veya sahnede şarkı söylemesini alışılmadık bir şey olarak görüyor. Erkekler, kadınlarının şarkı söylemesini namuslarına bir tehdit olarak algılıyor. Ama bu değişecek. Çünkü bizler saygın, sanatsal bir çerçevede hareket ediyoruz” sözleriyle dile getiriyor. Müziğin artık çağın dili olduğunu söyleyen Ülfa Aşur, erkeklere seslenerek şunları belirtiyor:
“Bu fikir bir tehdit değil, tam tersine kadının kendini onurlu biçimde ifade etmesinin bir yoludur. Koro, aileye ve topluma mutluluk getirir.”
Kadınların başarılı olmasını istiyor
Koronun müzik eğitmeni ve kısa film yönetmeni Meryem Barik, projeye katkı sağlamaktan duyduğu mutluluğu şöyle anlatıyor: “Bu benim için bir ilk. Şu anda yüksek lisans yapıyorum ve bu girişimin başarılı olmasını çok istiyorum. Kadınlar için sanatsal ifade alanı yaratmak şart, çünkü toplum bunu bize sunmuyor.”
Meryem Barik, yaz aylarında bazı aksaklıklar olsa da katılımın yüksek olduğunu ve kadınların bu imkândan çok mutlu olduğunu ifade ediyor.
‘Koro neşeye açılan bir kapı’
Koroya katılan yüksek lisans mezunu Hana Kaddusi de bu girişimin Sidi Bouzid’de kadınların sesi olduğunu belirtiyor. Hana Kaddusi “Geçmişte kadınlar, kendilerini ifade edecek kimin çıkıp konuşacağını merak ederdi. Bugün bunu biz yapıyoruz. Ev işleriyle sınırlı hayatlar süren birçok kadına akşam saatlerinde özgürlük alanı açılıyor. Koroda, neşeyle kendimizi ifade ediyoruz ve bu bize ruhsal anlamda yaşam enerjisi veriyor” diyor. Hana Kaddusi, bu girişimin toplumun kadına bakışını değiştirme yönünde güçlü bir adım olduğunu şu sözlerle vurguluyor:
“Kadınlar müzikle, sanatla tanışıyor, diğer kadınlarla bağ kuruyor. Bu koro; özgürlük, kendine güven ve neşeye açılan bir kapı.”
Kadınlar, “Şehrazat” korosunu; toplumsal bariyerleri kırmak ve kadınların sesini duyurmak adına örnek bir girişim olarak görüyor.