MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Türkiye çocuk cinsel istismarı vakalarında dünyada 3’üncü sırada yer alıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre ülkede her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. İstismara uğrayanların yüzde 70’i 18 yaş altı iken 11 yaşından küçüklerin oranı yüzde 70. Bu rakamların her geçen daha da arttığı ülkede yargı bu istismar vakalarının önemli bir yerinde duruyor. Kadın ve çocuğa yönelik işlenen suçlarda cezasızlık politikası ile süreci yürüten mahkemeden bir emsal karar örneği çıktı. Diyarbakır’da bir çocuğa cinsel istismarda bulunan Ş. Akdeniz adlı sanığa mahkeme indirimsiz 10 yıl ceza verdi. Verilen ceza İstinaf Mahkemesi tarafından da onandı. 

Çocuğun olayı anlatmasıyla aile şikâyetçi oldu

Sanık Ş. Akdeniz 2020 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde okuldan çıkan bir çocuğa cinsel istismarda bulundu. Çocuğun bağırmasıyla olay yerine gelen öğrenciler çocuğu olduğu yerden aldı. Olay çocuğun yaşananları ailesine anlatmasıyla ortaya çıktı. Çocuklarına yapılan istismara sessiz kalmayan anne ve baba karakola giderek sanık hakkında şikâyetçi oldu. Çocuğun anlatımları ile kamera kayıtlarını izleyen emniyet personelleri, sanığın kim olduğunu öğrendi. Kamera kayıtlarında sanık Ş. Akdeniz’in çocuğun sırtına dokunarak kendisine süt mısır aldığı daha sonra da kamera açısından çıktığı belirlendi.

Sanık Ş. Akdeniz’in ilk olayı değil!

Teşhis edilmesinin ardından gözaltına alınan sanık Ş. Akdeniz’in daha önce de istismar suçu işlediği ortaya çıktı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen sanık hakkında kamu davası açıldı. “Çocuğun cinsel istismarı” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamasıyla açılan dava Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılama sonucunda mahkeme sanık Ş. Akdeniz’e 10 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme indirimsiz 10 yıl hapis cezası verdi

Verilen kararda şu ifadeler yer aldı: “Üzerine atılı 12 yaşından küçük mağdur çocuğa yönelik, “Çocuğun cinsel istismarı” suçunu işlediği sabit olmakla takdiren eylemine uyan 6545 sayılı yasa ile değişik TCK maddeleri gereğince suçun işleniş biçimi, işlenmesindeki özellikler, suç yeri ve zamanı, mağdurun yaşı itibariyle meydana gelen tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek takdiren 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sanığın atılı suçu işlemesinde ki kişilik özellikleri, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecinde ki davranışları, cezanın geleceği üzerinde ki olası etkileri nazara alınarak TCK m.62/2 gereğince cezasında takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına…” 

İstinaf Mahkemesi kararı onadı

Mahkeme sanığın “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan açılan kamu davasında, atılı suçun kanuni unsurlarının oluşmaması gerekçesiyle sanığın beraatine karar verdi.  Yerel mahkeme tarafından alınan karar daha sonra İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstinaf Mahkemesi’nin de kararı onaması sonucu dosya Yargıtay’a taşındı.