‘Z Kuşağı’ ayakta: Gençlik hareketleri küresel siyaseti sarsıyor
Kendilerine ‘Z kuşağı’ diyen gençler son günlerde dijital medyadan örgütlenen eylemleriyle ezberleri bozuyor ve devletleri yeni bir toplumsal sözleşmeye zorlarken, özgür, adil ve komünal bir yaşam için mücadele ediyor.

SARYA DENİZ
Haber Merkezi- “Z kuşağı” (Gen Z) eylemleri ya da gençlik hareketleri, 2025’in son zamanlarında dikkat çekici bir şekilde büyüdü. Dünyanın neredeyse dört bir yanında yükselen sesler Z kuşağının siyasete ilgisiz olduğu yönündeki yaygın önyargıları yerle bir etmeye devam ediyor. Katmandu, Jakarta, Rabat ve Antananarivo gibi şehirlerde sokaklara dökülen gençler, hükümet politikalarına ve derinleşen sosyal eşitsizliklere karşı tüm saldırılara rağmen eylemlerini sürdürüyor.
Peki Z kuşağı nasıl ve neden sokakta? Bu büyük protestolar neyi anlatıyor? Farklı noktalardaki eylemlerin ortak noktaları neler?
Nepal’de hükümet nasıl düştü?
Protesto gösterileri Nepal’de Eylül ayı başlarında başladı. Kısa sürede ülke geneline yayılan eylemler hükümetin düşmesine neden oldu. Gençler, ekonomik kriz, işsizlik ve yolsuzluklara karşı dijital medya üzerinden örgütlenerek sokaklara çıktı. Bu eylemlerdeki dikkat çekici yön hareketin lidersiz bir yapıya sahip olması şeklinde değerlendirildi. Eylemciler kendilerini Z kuşağı (1997- 2012 arası doğanlar) olarak tanımladı. Protestoları yöneten merkezi bir lider kadrosu yok ama bir dizi gençlik kollektifi itici güç olarak ortaya çıkıyor. Bu gruplar internet üzerinden eylem çağrıları yapıyor. Eylemciler yolsuzlukların son bulmasını ve değişim istediklerini dile getiriyor. Protestolardaki başlıca temalardan biri, iki dijital medya etiketi; "Nepo bebek" ve "Nepo çocuklar"ın kullanımı. "Nepo" nepotizmin kısaltılmış hali ve seçkinlerin kendi ailelerinin çıkarlarını önceledikleri iddialarına atıfta bulunuyor. Etiket, siyasetçilerin ve ailelerinin lüks yaşamına dair videoların dijital medyada yayılmasından sonra, gündem oldu. Gençler, sıradan halk geçinmekte zorlanırken bu kişilerin liyakatları olmadan başarı ve lüks içinde yaşadıklarını belirtiyor.
Fas tarihindeki en büyük eylem
Ayaklanma, Madagaskar ve diğer ülkelerdeki gençlik hareketlerine de ilham verdi. Fas ve Madagaskar’da ise özellikle son zamanlarda dijital platformlar üzerinden örgütlenen protestolar, ülke gündemini belirliyor. Fas İçişleri Bakanlığı, gösterilerde üç kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bakanlık, ölümlerin polis silahlarını ele geçirme girişimi sırasında yaşandığını savundu ama görgü tanıkları bu iddiayı doğrulamadı. Fas’taki eylemler ülkenin yıllardır gördüğü en büyük eylemler olarak tanımlanıyor. Binlerce gencin Discord üzerinden örgütlendiği hareket, “daha onurlu bir yaşam, adil gelir dağılımı, işleyen sağlık ve eğitim sistemi” taleplerini öne çıkarıyor.
‘Yaşanabilir bir gelecek için’
Madagaskar’da ise “Gen Z Madagascar” adlı grup, ülke tarihinde ilk kez gençleri merkeze alan protestolar düzenledi. Transparency International Başkan Yardımcısı Ketakandriana Rafitoson, hareketin niteliği hakkında “Bu protestolar iktidarı ele geçirme mantığıyla değil, yaşanabilir bir gelecek talebiyle ortaya çıktı” açıklamasında bulundu. Madagaskar’da UNICEF verilerine göre nüfusun üçte ikisi 30 yaşın altında. Ülkede gençlerin öfkesinin, pahalı projeler ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle büyüdüğü belirtiliyor. Halkın büyük bir kısmının 2 dolardan az bir gelirle yaşadığı ülkede özellikle Antananarivo’da yapılan maliyetli teleferik projesi sembolik bir tepki odağına dönüştü. Öte yandan Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina’nın oğlunun yıllık 150 bin euroya mal olan İsviçre’deki eğitimi, dijital medyada en çok konuşulan ve tepki alan haberlerden biriydi.
Ellerindeki güç dijital medya
Z kuşağı eylemleri dijital medyanın gücüyle büyüyor. Hashtag’ler, yapay zekâ destekli görseller, videolar ve alaycı mizah, gençlerin elindeki en güçlü alan. Nepal’de yaşananlar diğer ülkelerdeki eylemlerin de fitilini ateşledi. Gençler Japon manga serisi One Piece’ten alınan korsan bayrağı sembol olarak kullanıyor. Endonezya ve Nepal’deki gösterilerde kullanılan bayrağın Madagaskar versiyonunda kafatası figürü yerel başlıkla süslenmiş halde.
Gençler ne istiyor?
Gençler esasen neredeyse aynı taleplerle sokaklarda. Hükümet yetkililerinin ya da ülkelerdeki belli kesimin harcamaları, lüks yaşamları ve bu yaşamların dijital medyaya yansıması gençlerin eylemlerini körüklüyor. Gençlerin eylemleri bir ekonomik talepten öte hayatta kalma ve düzeni tümden değiştirme şeklinde öne çıkıyor. Aslında eylemler aynı zamanda ciddi bir kırılmayı da gösteriyor. Eylemler lidersiz bir yapıyla öne çıksa da yorumcular eylemlerle bir değişimin yaratılabileceği görüşünde.
Eylemler büyüyor
Dünya genelinde yükselen bu yeni kuşak hareketleri, sadece ülkelerinde değil, küresel siyasetin de çehresini değiştirecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Üstelik eylemlerde geri adım atılmaması bu yorumu doğrular nitelikte. Eylemler hem dijital medyada hem de sokaklarda daha da ivme kazanıyor. Gençler anlamlı sonuçlar almazlarsa eylemlerinin daha da yayılarak büyüyeceğini belirtiyor.
Toplumsal sözleşme çağrısı
Özellikle devletlerin işleyişine dair eleştirilerini dile getiren gençler, temel olarak adalet ve reform istiyor. Gençler yalnızca şikâyet etmiyor aksine yerine yeni bir şey de koyarken aynı zamanda ‘biz buradayız’ın da mesajını veriyor. Kendi kimliklerini ilan eden gençler siyasal olarak varlıklarının yeniden sorgulanmasını ve dikkate alınmasını da istiyor. Gençlerin talepleri sıradan bir isyan değil yeni bir toplumsal sözleşme çağrısı olarak görülürken bunun bir fırsat olarak değerlendirilmesi isteniyor.