Tunus cezaevlerinde işkence ve hak ihlalleri artıyor
Haklar ve Özgürlükler Kavşağı Derneği’nin yayımladığı rapor, Tunus cezaevlerinde son on yılda en az 24 işkence vakası ve 15 şüpheli ölüm yaşandığını ortaya koydu. Sivil toplum örgütleri, hak ihlallerinin sona ermesi için acil reform çağrısı yaptı.
Tunus- Tunus’taki sivil toplum örgütleri, ülkedeki cezaevlerinde yaşanan ihlallerin durdurulması için ortak hareket çağrısında bulundu. Haklar ve Özgürlükler Kavşağı Derneği tarafından hazırlanan ve bugün düzenlenen basın toplantısında sunulan raporda, Tunus cezaevi sisteminde işkence, kötü muamele ve tıbbi ihmalin yaygın biçimde sürdüğü belirtildi.
Rapor: Sistematik ihlaller ve cezasızlık kültürü
Dernek, farklı dönemlerde tespit edilen ihlallerin, devletin insan haklarını koruma yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bunun hukuk devleti ilkelerini zedelediğini vurguladı. Raporda, bu durumun cezasızlık kültürünü derinleştirdiği ifade edildi.
Rapora göre, cezaevlerinde tehdit, baskı, savunma hakkının ihlali, zorla itiraf alma, fiziksel şiddet ve yetersiz sağlık hizmetleri sıkça yaşanıyor. Bu ihlallerin, Tunus’ta adalet ve özgürlük vaat eden devrim sürecine rağmen devam ettiği kaydedildi.
24 işkence vakası, 15 şüpheli ölüm
Dernek araştırmacısı Nadera Ouba, 2015–2025 yılları arasında 24 işkence ve kötü muamele vakasının belgelendiğini açıkladı. Bu vakalarda tıbbi ihmal, fiziksel şiddet ve insan onurunun ihlali ön planda yer aldı.
Rapora göre, 24 vakadan 15 kişi şüpheli koşullarda hayatını kaybetti; bunların 9’u Temmuz 2021 öncesinde, 6’sı ise o tarihten günümüze kadar gerçekleşti. Ayrıca aşırı kalabalık ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği en önemli sorunlar arasında gösterildi.
Reform ve ortak mücadele çağrısı
Haklar ve Özgürlükler Kavşağı Derneği, cezaevlerinde insani koşulların iyileştirilmesi, alternatif cezaların uygulanması ve bağımsız denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Dernek ayrıca, Tunus ve İspanya’daki sivil toplum örgütlerinin iş birliği içinde hareket etmesi ve ihlalleri kamuoyuna duyurmak için ortak bir platform oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Dernek temsilcileri, insan hakları bilincinin artırılması amacıyla okul müfredatına “hak ve özgürlükler” derslerinin eklenmesini önerdi.
Uluslararası yükümlülüklere uyarı
Dernek aktivisti May El-Abidi, Tunus’un uluslararası insan hakları sözleşmelerini imzalamış olmasına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti. May El-Abidi, “Son iki yıldır baskılar artsa da insan hakları savunucuları çalışmalarını insanlık görevi olarak sürdürüyor,” dedi.
May El-Abidi, İşkencenin mutlak biçimde yasak olduğunu hatırlatarak, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 7. maddesine atıfta bulundu. Ayrıca 2014 ve 2022 Tunus Anayasaları’nın, özgürlüklerinden yoksun bırakılan kişilere adil yargılanma, sağlık hakkı, insan onuru ve bedensel bütünlük güvencesi tanıdığını hatırlattı.
Yargısal denetim ve hesap verebilirlik talebi
Raporda, Cumhuriyet savcılarının gözaltı merkezleri ve cezaevlerini düzenli ziyaret etmesi, yargının bağımsızlığının güçlendirilmesi ve şüpheli ölümlerle ilgili soruşturmaların hızlandırılması istendi. Dernek, bu adımların atılmaması hâlinde, Tunus’un insan hakları alanında ciddi bir gerileme riskiyle karşı karşıya kalacağını uyardı.