Haber Merkezi – Sudan’ın batısında, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti olan El Faşer kenti, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) uyguladığı ağır kuşatma altında yaşam mücadelesi veriyor. Kentte sivillere yönelik ihlallerin artması ve insani yardımın kesilmesi üzerine, Birleşmiş Milletler (BM) kurumları yaklaşan bir insani felaket konusunda uyarılarda bulundu.

BM Genel Sekreteri Sözcüsü, 27 Ekim günü yaptığı açıklamada, Sudan’da devam eden çatışmaların giderek ağırlaştığını belirterek, El Faşer’e yönelik kuşatmanın kaldırılması ve insani yardımların güvenli biçimde ulaştırılması çağrısında bulundu. Sözcü, kentte sivillere yönelik saldırılar, altyapının hedef alınması, cinsiyete dayalı şiddet ve etnik gerekçeli ihlallerin uluslararası insancıl hukuk açısından ciddi bir endişe yarattığını ifade etti.

Hastanenin çocuk servisi saldırıya uğradı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü de El Faşer’deki kısmen hizmet verebilen tek hastanenin hedef alınmasını kınadı. Yapılan açıklamada, hastanenin çocuk servisinin saldırıya uğradığı, bir hemşirenin hayatını kaybettiği ve üç sağlık çalışanının yaralandığı bildirildi. DSÖ, askeri operasyonların derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Acil adım çağrısı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ise El Faşer halkının kuşatma ve etnik temelli ihlaller nedeniyle kritik koşullar altında yaşadığını belirtti. Komiser, yaptığı açıklamada, şehirde etnik temelli katliam riskinin her geçen gün arttığını vurguladı ve uluslararası toplumu sivillerin korunması ile güvenli tahliye koridorlarının oluşturulması için acil adımlar atmaya çağırdı.

Komiserlik, bazı sivillerin kaçmaya çalışırken katledildiğine dair kanıtlar elde ettiklerini, bu eylemlerin etnik motivasyonlu olduğuna dair bulgular bulunduğunu aktardı.

Dijital medyada dolaşan videolarda, silahsız erkeklerin infaz edildiği ve Hızlı Destek Kuvvetleri mensuplarının cenazelerinin arasında görüntülendiği sahneler yer aldı.

BM yetkilileri, El Faşer’de yaşananların etnik temelli yeni bir katliamın habercisi olabileceği uyarısında bulundu. Özellikle kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet riskinin yüksek olduğu vurgulanırken, 22–26 Ekim tarihleri arasında süren yoğun topçu bombardımanında aralarında insani yardım gönüllülerinin de bulunduğu çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği bildirildi.