Süveydalı kadınlar: Birleşik Suriye’den yanayız

Suriye'nin Süveyda kentinden birçok kadın aktivist, anayasa taslağının yeni bir Suriye inşa etmek için kapsayıcı olmadığını belirterek, “Halk olarak birleşik bir Suriye’den yanayız. Ancak bu taslak kadınların rolünü ve kimliğini yok sayıyor” dedi.

 ROCHELLE JUNİOR

Süveyda- Suriye’nin Süveyda kentindeki aktivistler, cihadist HTŞ’nin geçici yönetimi tarafından imzalanan anayasa taslağına tepki göstermeye devam ediyor. Taslağın, halkın beklentilerini karşılamadığını belirten kadınlar, özellikle kadın temsiliyetinin yok sayılmasına ve özgürlüklerin kısıtlanmasına dikkat çekti.

Kent halkının ileri gelenleri tarafından geçici yönetime iletilen resmi bir mektupla başlayan tepkiler, kadın hareketlerinin ve sivil toplumun desteğiyle her geçen gün daha fazla görünürlük kazanıyor. Mektupta, anayasa taslağının halkın taleplerine uygun şekilde yeniden düzenlenmesi ve tüm toplumsal bileşenlerin sürece dahil edilmesi gerektiği vurgulandı.

‘54 yıllık mücadelenin ruhunu yansıtmıyor’

Sivil ve siyasi aktivist Kenda El-Muheythawi, anayasa taslağının halkın 54 yıldır verdiği mücadelenin ruhunu yansıtmadığını belirterek, “Bu taslağı ilk günden itibaren tümüyle reddediyoruz. Süveyda halkı olarak, taslağın tekrar gözden geçirilmesini talep ettik çünkü bu haliyle halkın umutlarına ve özgürlük arayışına cevap vermiyor” dedi.

‘Karar alma süreçlerinde kadınlar da olmalı’

Kadınların karar alma süreçlerinde yalnızca yüzde 4 oranında temsil edilmesine dikkat çeken Kenda El Muheythawi, bu oranın en az yüzde 50’ye çıkarılması gerektiğini savunarak kuvvetler ayrılığının sağlanması ve kapsamlı bir ulusal diyalog çağrısında bulundu.

‘Bu tsalak tek bir rengi temsil ediyor’

Seküler Suriye Hareketi'nden Samaher El-Andari de anayasa taslağını eleştirdi. Samaher El-Andari, “Her gün anayasa bildirgesine karşı olduğumuzu ifade etmek için protesto eylemleri düzenliyoruz. Çünkü bu bildirge, sadece tek bir rengi temsil ediyor ve yurttaşların haklarını ellerinden alıyor. Biz, toprak ve halk olarak birleşik bir Suriye’den yanayız. Ancak bu bildirge kadınların rolünü ve kimliğini yok sayıyor, bireysel özgürlükleri de kısıtlıyor. Bu bildirge tek bir rengi temsil ediyor” dedi.

“Kadınlar olarak anayasa bildirgesini kesin bir dille reddediyoruz” diyen Samaher El-Andari kadınların rolünü küçümseyen her türlü yaklaşıma karşı olduklarının altını çizerek şunları söyledi: “Mezhepçiliği ve otoritenin dayatmaya çalıştığı her türlü ayrımcılığı da reddediyoruz. Hepimiz için eşit haklara saygı duyan bir yönetim sistemi talep ediyoruz.”

‘Anayasa bildirgesi halkı temsil etmiyor’

Avukat Lina Ebu Hamdan da anayasa bildirgesinin demokratik ilkelerden uzak olduğuna işaret ederek, “Ben Süveyda’dan Suriyeli bir vatandaşım. Suriyeli kimliğine sahibim. Bu bildirge geçici bile olsa halkı temsil etmiyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayıyor, tüm yetkileri tek bir elde topluyor. Ayrıca dini dayatmalar içeriyor, bu da Suriye’nin çok kültürlü yapısına aykırı” şeklinde konuştu.

‘Bu bir ayrımcılıktır’

Lina Ebu Hamdan, şöyle devam etti: “Tüm dinlere saygı duyuyoruz ama cumhurbaşkanının dini kimliğine dair bir dayatma, anayasanın hizmet etmesi gereken tüm Suriyelilere karşı ayrımcılıktır. Mevcut bildirgede halkı temsil eden gerçek bir parlamento yok, halkın iradesine yer verilmiyor, demokrasi yok. Bu bir diktatörlük anayasasıdır ve Suriyelilerin hayalleriyle, fedakârlıklarıyla bağdaşmıyor. Kadının anayasa oluşumunda dışlanması ve yalnızca sıradan pozisyonlara yerleştirilmesi ise erkek egemen zihniyetin hâlâ ne kadar köklü olduğunu gösteriyor.”