Sudan- Sudan Demokratik Kadınlar Birliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir bildiri yayımladı. Bildiride, savaşın sona erdirilmesi, sonuçlarının ve etkilerinin ele alınması ve halkı iç savaşın felaketlerinden korumanın önemine vurgu yapıldı.

Bildiride Sudan Demokratik Kadınlar Birliği’nin Sudan’da patlak veren saldırılara, savaşlara karşı çıktığı ve Sudanlı kadınların eşit vatandaşlık hakları, onuru ve saygınlığını savunulması gerektiğine vurgu yapılarak, yasal olmayan suçlama ve karalama politikalarına, iftira ve yargısız infaz uygulamalarına karşı çıkıldığı belirtildi.

Bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:

“Dünya Kadınlar Günü’nde, Sudanlı kadınlar başta olmak üzere, Arap dünyası, Afrika ve tüm dünyadaki özgür kadınlara büyük selamlarımızı gönderiyoruz. Özgürlük, barış ve adalet mücadelesinde şehit düşen kadınları ve tarih boyunca mücadele bayrağını taşıyan Sudanlı kadınları saygıyla anıyoruz. Onlar her zaman ön saflarda yer alarak zulme karşı direndi, özgürlüğü savundu, barış ve birlikte yaşama köprüleri kurarak toplumu korudu.

Bu yıl 8 Mart’ı, ülkemizin neredeyse iki yılı tamamlayan anlamsız bir yıkım savaşı içinde karşıladık. Ufukta bu savaşı durdurmaya dair bir umut görünmezken, yıkıcı sonuçları ve felaketleriyle savaş ülkemizi insan hakları ihlallerinde zirveye taşıdı. Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar eşi görülmemiş seviyelere ulaştı; göç oranları arttı, gıda kıtlığı yaşandı ve salgın hastalıklar yayıldı. Ülkemiz, savaşın neden olduğu en kötü insani felaketlerden birini yaşamaktadır. İki tarafın da iktidar hırsı ve dar çıkarları yüzünden gerilim tırmanmakta ve bu durum, toplumsal bölünmeyi derinleştirerek Sudan’ı bölme ve parçalama planlarına hizmet eden bölgesel ve uluslararası müdahalelere açık hale getirmektedir.

Savaşın koşulsuz durdurulmasını talep ediyoruz

Ülkemizdeki tüm ulusal, toplumsal ve demokratik güçlerle birlikte koşulsuz olarak savaşın derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Nefret söylemi, kabilecilik ve ırkçılığa karşı mücadele ederek, ülkemizin bölünme planlarını boşa çıkaracağız. Ulusal birliği güçlendirmek, kültürel ve dini çeşitliliğe saygı göstermek, barış içinde bir arada yaşamı sağlamak ve dış güçlere bağımlılığı reddetmek için halkımızın kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkacağız. Devrim projesini, demokratik yolu ve sivil iktidarın kurulmasını savunmak için ortak mücadelemize devam edeceğiz.

Kadınların iradesini en geniş şekilde harekete geçirmek ve savaşı sona erdirmek için daha fazla çaba göstereceğiz. Hareketin ulusal tavrı destekleyen kitlesel rolünü yeniden canlandırmak, savaşın etkilerini ortadan kaldırmak ve iç savaş felaketinden ülkeyi korumak için kadın koordinasyonunu güçlendireceğiz.”