Kongra Star cihatçı HTŞ’nin Alevi katliamını kınadı

Kongra Star, cihatçı HTŞ’nin yaptığı Alevi katliamlarını kınayarak katliamların Şam yönetiminin gerçekliğini açıkça ortaya koyduğunu belirterek “Düşmanca yaklaşan bir Şam yönetimi Suriye toplumuna güvenli eşit ve özgür bir sistem inşa edemeyecektir” dedi

Haber Merkezi- Kuzey ve Doğu Suriye Kongra Star Meclisi, Cizre Kantonu Qamişlo kentinde bulunan Mihemed Şêxo Kültür Merkezi önünde Suriye’de yaşanan alevi katliamlarına ilişkin açıklama yaptı. Kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı açıklamada, çok sayıda kurum temsilcisi de hazır bulundu. Cihatçı HTŞ’nin Suriye’nin Lazkiye, Humus, Tartus kentlerinde yapmış olduğu Alevi katliamlarının kınayan Kongra Star üyeleri, uluslararası kuruluşlara çağrı yaparak, katliamları durdurmak için sorumluluklarını yerine getirmelerini istedi. Kürtçe ve Arapça okunan açıklamayı Cizîre Kantonu Kongra Star Meclisi yönetiminde yer alan Îbtîsam El Hisên Kürtçe okurken, Cizîre Kantonu Eğitim ve Öğretim Konseyi Kadın Komitesi Üyesi Sefa Sultan Arapça okudu.

Kongre Star tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

“Son günlerde HTŞ üyeleri ve denetimindeki şiddet yanlısı gruplar tarafından, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye, Humus, Tartus gibi kentlerde kadınlar, çocuklar ve ezilen halklar katliamlara, vahşice insanlık dışı muameleye ve baskılara maruz kalmaktadır. Savunmasız bir topluma karşı işlenen katliamlar ve yapılan işkenceler hiçbir açıdan kabul edilemez, bu muameleler insanlık dışıdır.

Suriyeli yurttaşlara yönelik bu katliam ve uygulamalar cihatçıların faaliyetlerinin bir temsilidir. Çok sayıda çocuk, kadın ve yoksul aile katlediliyor. Katliamcılar katlettiklerini her ne kadar eski rejimin destekçisi olarak gösterseler de aslında bu isim altında cihatçı zihniyet ve sistemlerini, radikal İslam'ı uyguluyorlar.

Zihniyetleri özgürlüğe, eşitliğe, kardeşliğe karşıdır

Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletlerin bu insanlık suçları karşısındaki sessizliği hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu yaklaşım insanlarda kaygı yaratmaktadır. Çocuk, kadın, farklı inanç ve milletlerden insanlara yönelik bu katliamlara karşı derhal gerekli tutum sergilenmeli, katliamlar önlenmelidir. Bu öldürmeler, talanlar ve katliamlar özellikle Alevi halka ve çeşitli mezheplere yönelik yapılmakta ve bu katliamlar, Şam yönetiminin niyetlerini, hedeflerini ve gerçekliğini açıkça ortaya koymaktadır.

Bu yaklaşımlarla Suriye yeniden kaosa, savaşa, çatışmaya sürüklenmek istenmektedir. Şam yönetimi, bu eylemleriyle hem kendi iktidarlarını güçlendirmek istemekte hem de Suriye toplumunun gözünü korkutarak toplumun barış, özgürlük, eşitlik için ayaklanmasının önüne geçmeyi amaçlıyor. Çünkü zihniyetleri özgürlüğe, eşitliğe, kardeşliğe karşıdır. Hiç kuşkusuz tüm bu yaklaşımların kadınların yaşamına da aykırı olduğu gözükmektedir. Oysa toplumsallık gerçeği, her zaman kendi öz gücüyle baskı ve zulme karşı koymakta ve insani haklarını gerçekleştirmektedir.

'Dünya kadınlarını bu katliamlara karşı seslerini yükseltmeli'

Bu nedenle tüm demokratik ve uluslararası güçlerin, Birleşmiş Milletlerin ve ilgili kurumlarının bu uygulamalar karşısında sessiz kalmaması ve gerekli tutumları sergilemesi gerekmektedir. Farklı inançlara, kadınlara ve çocuklara düşmanca yaklaşan bir Şam yönetimi, Suriye toplumuna güvenli bir gelecek, eşit ve özgür bir sistem inşa edemeyecektir.

Kadın baharı kutlamalarının başlangıcında, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısıyla, Kuzey ve Doğu Suriye Kongra Star Meclisi olarak, Alevi halkına, kadınlara ve çocuklara yönelik bu uygulamaları kabul etmiyor, bu zihniyetin yaklaşımını kınıyoruz.

Tüm dünya kadınlarını bu katliamlara karşı seslerini yükseltmeye, mücadele etmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye çağırıyoruz. Kadın gücüyle, aklıyla, duygularıyla iktidar savaşına ve cihatçı zihniyete karşı direnişe ve mücadeleye çağırıyoruz. Bir kez daha tüm Suriyeli kadınları katliamlara ve insanlık dışı cinayetlere karşı seslerini ve renklerini birleştirmeye çağırıyoruz.

Sesimizi yükseltmenin, örgütlenmenin, özgür, eşit, demokratik ve barışçıl bir yaşam çağrısının zamanıdır”