BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Baharın gelişiyle birlikte Federal Kürdistan’a yönelik KDP’nin desteğiyle işgal saldırılarını arttıran Türk devleti, şehirleri, köyleri ve dağları neredeyse her gün savaş uçaklarıyla bombalıyor. Bombardıman sonucunda köylülerin yaşam alanları, tarlaları ve bahçeleri zarar görüyor. Federal Kürdistan’ın Amediyê bölgesini işgal eden Türk devleti, KDP'nin onayıyla bu bölgeye tamamen yerleşmiş durumda. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê şehrindeki kadınlar, işgal ve ihanete karşı tepkilerini dile getirdi.

‘Sessizliğin zamanı değil’

Kadınlardan Bakîre Sincar, Türk devletinin Federal Kurdistan’a yönelik işgal saldırılarının hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Özellikle biz kadınlar olarak bunu kabul etmiyoruz. Bu işbirliğin öncüsü, halkına düşmanlık ve ihanet eden, Güney Kürdistan'ın topraklarını, kimliğini ve topraklarını Türk devletine satan Barzani ailesidir. Onun için biz bu aileyi Kürt olarak görmüyoruz. Bu süreçte Güney Kürdistan halkının ve özellikle kadınların buna tepki göstermesi önemlidir. Maalesef birçok yerde sessizlik var ama şimdi sessizliğin zamanı değil, tam tersine durmamalıyız. Bu durumdan en çok kadınlar etkilenecek. Özellikle Türk devletinin kadınlara yönelik tutumu işgal bölgelerinden biliniyor. Bu nedenle ayağa ilk kalkanların ve mücadele edenlerin kadınlar olması gerekiyor”

‘KDP elini Kürt halkının kanına bulamıştır’

Tarihin Barzani ailesini affetmeyeceğinin altını çizen Şemşê Ehmed ise, sözlerini şöyle konuştu: "Türk devletinin işgal politikalarıyla işbirliği yapan KDP, elini Kürt halkının kanına bulamıştır. KDP, Türk devletinin işgal planları için her türlü kolaylığı sağlıyor. Kendi kimlik ve varlığını da ortadan kaldırıyor. Bugün Türk devleti Kürdistan dağlarını ve savaşçılarını bombalıyorsa, çocuklarımızı kimyasal silahlarla katlediyorsa bunun hesabını KDP'nın vermesi gerekir. Türk devleti bizim düşmanımızdır ve bizi öldürmek için her yola başvuracaktır. Ama KDP ve Berzani ailesi asla affedilmeyecektir.”

Şemşê Ehmed, Özgürlük Mücadelesinde yaşamını yitiren Bêrîtan’ın (Gülnaz Karataş’ direniş ruhuyla Federal Kürdistan'da yeni bir isyanın başlatılması gerektiğini söyleyerek, "Bize göre, KDP ile AKP, faşizm ve düşmanlık konusunda aynı seviyededir. Türk devletine karşı savaşır ve direnirsek aynı tutumu KDP’ye karşı da göstereceğiz. Bu bakımdan Güney Kürdistan halkı ve kadınları işgale karşı direnişlerinde savaşçı Bêrîtan’ın direniş ruhunu temel almalı. Ve bu direniş ruhuyla ihanet bir kez daha yıkılacak ve işgal planları boşa çıkacak” dedi.

‘Kadınların öncülüğünde bir ayaklanma başlamalıdır’

Türk ordusunun Federal Kürdistan’da onlarca bölgeye konuşlandığını ve Federal Kürdistan’ın resmi ordusu gibi davrandığına işaret eden Bêrîvan Cuma da, şu ifadelerde bulundu:  “KDP, Güney Kürdistan topraklarını Türk devletine devretmeyi meşru görüyor. Bunu KDP yapıyor ve halkın da sessizliğini görüyoruz. Böyle devam ederse Federal Kürdistan'ın bir kısmı Türk devletinin kontrolüne girecek. Bu nedenle kadınların öncülüğünde büyük bir toplumsal ayaklanma başlatılmalıdır. Nasıl ki, Rojava Kürdistan'da kadınlar devrimin kazanılmasında ve bölgelerinin işgalden korunmasında öncülük yaptıysa, aynı mücadelenin Güney Kürdistan'da da sürdürülmesi gerekiyor.”

‘Kürt kadınları olarak birliğimizi gerçekleştireceğiz’

Kürt kadınlarının özgür Kürdistan için mücadele edeceğinin altını çizen Bêrîvan Cuma, "Türk devleti şu sıralar büyük bir kriz içinde, dolayısıyla sürekli ilişkilerini onarmaya, yenilemeye çalıştığını görüyoruz. Bu aynı zamanda Suriye rejimiyle uzlaşma çabaları için de geçerli. Türkiye'de ciddi siyasi ve ekonomik sorunların olduğu biliniyor, AKP bunu gizlemek için KDP'yi kendi çıkarlarına araç olarak kullanıyor ve Güney Kürdistan'a saldırılarla bu sorunlardan kurtulmak istiyor. Savaş ve işgalden en çok kadınların etkilendiğini biliyoruz, bu nedenle bu işgali kabul etmeyeceğiz ve özgür ve bağımsız bir Kürdistan'ın inşası için Kürt kadınları olarak birliğimizi geliştireceğiz” mesajını verdi.