Kadınlar çalıştayı değerlendirdi: Özgürlük talebimizin önünde kimse duramaz

Süleymaniye’de çalıştaya katılan kadınlar, hiçbir gücün kadın iradesinin önünde duramayacağını belirterek, “Ulus devlet saldırılarla ömrünü uzatmaya çalışıyor, fakat önünde demokratik ulus mücadelesi ve kadınların özgürlük talepleri duruyor" dedi.

DİLAN KORHAN

Süleymaniye - Kürdistan Ulusal Kadın Kongresi Komisyonu ile Kürdistan Kadın Birliği tarafından “Kadın Soykırımına Son” sloganıyla Federal Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen çalıştay, 11 maddelik sonuç bildirgesi ile dün nihayetlendirildi. Kürdistan’ın dört parçasından katılan kadınlar çalıştayın sonuçlarını ajansımıza değerlendirdi.

“Acılarımız ortak”

Çalıştaya Şengal’den katılan Êzidî Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Azadiya Jinên Êzidî -TAJÊ) üyesi Jinda Şengal, ortaya çıkan tablodan mutluluk duyduğunu söyleyerek, “Dört parça Kürdistan’dan gelen kadınları bir arada görmek gurur ve mutluluk vericiydi. Mutluluklarımızı, acılarımızı ve kararlılığımızı paylaştık. Kürdistan parça parça olabilir ama ruhu birdir ve Kürdistanlı kadınların acıları da ortaktır. Şengal’deki fermanda yaşadığımız acıların benzerlerini Kürdistanlı diğer kadınlarda yaşadı, bizler acı çekerken onlarda acılarımıza ortak oldu. Acılarımızda ortaklaştığımız kadar örgütlenmemizde de ortaklaşmamız gerekiyor” vurgusunu yaptı.

“Devletçi zihniyet kadını hiçe sayıyor”

Doğu Kürdistan Kadınlar Topluluğu (Civaka Jinên Azad a Rojhilatê Kurdistanê – KJAR) Koordinasyon Üyesi Peyman Viyan ise çalıştayın önemli bir bileşimi buluşturduğunu söyleyerek, önemli kararlara da imza atıldığını kaydetti. Peyman Viyan, “Kürdistan’da kadın katliamları her geçen gün artıyor. Çalıştayın kadın cinayetleri ve katliamlarına karşı ortak tavır alması olumluydu. Bilhassa kadın katliamında devletçi zihniyet ve devlet eli gün geçtikçe artıyor ve çalıştaya katılan kadın iradesi bunda ortak bir kararlaşmaya gitti. Kadın cinayetleri politiktir. Devletler kadınları katlediyor, devletçi zihniyetler kadını hiçe sayıyor, bizler ancak kendi irademizi ortaya koyarak ayakta durabiliriz” diye konuştu. Peyman Viyan, çalıştayın aldığı tüm kararların uygulanmasında ve pratik aşamalarında duyarlılık göstereceklerini kaydetti.

“Kadınları ortak tavır alması önemli”

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da çalıştaya katılan bir diğer isim oldu. Ayşe Acar Başaran, AKP-MHP iktidarı döneminde kadın katliamlarının kat be kat arttığına dikkat çekti. Ayşe Acar Başaran, “Burada kendi sorunlarımızı tartıştık. Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da uzun yıllardır kadın cinayetlerine karşı çalışmalarımız sürüyor, fakat kadınların ortak bir tavır alması önemliydi. Binlerce yıldır kadınlar katledilme ile karşı karşıya ve kadınlar toplumda bununla tek başına bırakılmış halde” diye belirtti.

“Kadınlar evlere hapsedilmek isteniyor”

Sorunların çok yönlü olduğunu kaydeden Ayşe Acar Başaran, sözlerine şöyle devam etti: “AKP aklında ve zihniyetinde kadına biçilen rol ve misyon ortada, biliniyor. Kadınlar evlere hapsedilmek isteniyor, ‘sınırların budur’ demek isteniyor. ‘Siz kızkardeş, anne, kızsınız’ denmek isteniyor ama bizler kadınız ve özgürlük çizgisine yakın kadınlarız. Bizlere kimse ‘evlerinizde oturun’ diyemez. Türkiye cumhurbaşkanı kalkıyor ve rahatlıkla ‘Kadın ve erkek eşit değildir’ diyor; işte erkekler bu söylemlerden güç alıyor ve kadına yönelik şiddet bu nedenle derinleşiyor” ifadelerini kullandı.

“Kadınlar sözlerini 8 Mart’ta verdi”

AKP-MHP hükümetinin Türkiye’de on yıllardır mücadele eden kadınların kazanımlarına saldırdığını dile getiren Ayşe Acar Başaran, sözlerine şöyle devam etti: “AKP hükümeti döneminde kadına yönelik şiddet oranlarının artışı ortada. Bir yıl gibi bir zamanda 450’ye yakın kadın katledildi. AKP kadın kazanımlarına saldırıyor. Eş başkanlık başta olmak üzere kadınların haklarına saldırıyor. Üstelik bu saldırıları da eş başkanlık yürüten kadın arkadaşlarımızı yargılayarak da yapıyor. Mücadele yürüten kadın arkadaşlarımız cezaevlerine atılıyor. Kadın kurumlarımız AKP hükümeti tarafından kapatılıyor. Son 7 yıl içerisinde kadına yönelik saldırı, tecavüz, kadın aktivistlere saldırılar had safhaya ulaşmış durumda. İşte tüm bu saldırılara karşı kadınlar sözlerini 8 Mart’ta verdi. Tüm kadınların 8 Mart mesajı; 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacaktır şeklinde oldu.”

“Ulus devlet saldırılarla ömrünü uzatmaya çalışıyor”

Rojava örneğini hatırlatan Ayşe Acar Başaran, “Rojava Devrimi tecrübesi ortada. Kuzey Kürdistan’da da eş başkanlık gibi bir tecrübe edinildi ve önemliydi. Hiçbir güç aslında kadın iradesinin önünde set koyamaz, bunu görüyoruz örneklerden. Ulus devlet zihniyeti aslında yaptığı tüm saldırılarla kendi ömrünü uzatmaya çalışıyor, fakat önünde demokratik ulus mücadelesi ve kadınların özgürlük talepleri duruyor” dedi.