RONÎDA HACÎ

Hasekê – Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik saldırılarını yoğunlaştıran Türkiye, kadın, yaşlı, çocuk demeden sivil insanları hedef alıyor. Her an yaşanabilecek saldırılar nedeniyle güvenli bir yaşam sürdüremeyen insanlar, Türkiye’nin suç işlediğini belirtti. Hasekêli kadınlar da Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını ajansımıza değerlendirdi.

“Demokratik Ulus projesi hedef alınıyor”

Türkiye’nin kadın yönetici ve komutanları hedef alarak halka yönelik soykırım politikalarını uyguladığını söyleyen Hasekêli Sebah Hiso, “Türk devletine hava sahasını açmak insanlık suçudur, çünkü Türk devleti bu şekilde çocuklarımızı öldürüyor. Bugün özerklik talep ediyoruz, kimseye saldırmadık. Bölgemizi çocuklarımız yönetiyor, onlar olmasaydı bizim kaderimiz Şengal ile aynı olurdu ve DAİŞ bölgeye yönelik katliamlar yapardı. Hedef alınan yöneticilerimizin çoğu halka öncülük eden kişilerdi ve burada bence bütün halkımız hedef alınıyor. Uluslararası devletler de Türk devletinin saldırılarına karşı sessiz kalıyor ve bu sessizlikleri aslında Demokratik Ulus projesine karşı olduklarını gösteriyor. Uluslararası devletler Demokratik Ulus projesini benimsemiyor ve burada Demokratik Ulus projesi hedef alınıyor” ifadelerinde bulundu.

“Kadınların iradelerini kıramazlar”

Saldırılarda özelikle öncü kadınların hedef alınmasını da değerlendiren Sebah Hiso, Rojava Devrimi’nde kadınların öncü rolde yer alarak bütün dünya kadınlarına örnek olduğunu ve bu yüzden hedef alındıklarını dile getirdi. Sebah Hiso, “Rojava kadınları dünyadaki tüm kadınlara örnek oldukları için hedef alınıyor. Kadınları hedef alarak güçlerini ve iradelerini kıramazlar. Çocuklarımızın kanıyla sulanan bu toprakları kimse işgal edemeyecek. Kadınlar var olduğu sürece topraklarımızı işgal edemeyecekler. Toprağımız bizim namusumuzdur ve toprağımızı sonuna kadar koruyacağız" dedi.

“Yaşanan sessizliğe karşıyız”

Türkiye’nin sivilleri hedef aldığını söyleyen Hesekêli Bera Salih, “Bütün insan hakları kuruluşları savaşta sivillerin hedef alınmasına karşı, ancak Kuzey ve Doğu Suriye söz konusu olduğunda kimse sesini çıkarmıyor. Bu sessizliğe karşıyız. İnsan hakları kurumları görevlerini yerine getirmeli ve Türk devletinin eylemlerine karşı çıkmalıdır. Türk MİT casuslarının tutuklanmasını da kutsal buluyoruz. Biz de bu operasyona destek vereceğiz. Halkımıza sesleniyorum; mahallelerinizi koruyun ve güvenlik görevlerine yardımcı olun. Dayanışma içinde olursak aramızda bulunan bu kirli güçleri gönderebiliriz” şeklinde konuştu.  

“Kadınlar şahsında toplum hedef alınıyor”

Saldırılarda yaşamını yitiren Delîl Cûdî’nin annesi Heyfa Mihemed, şöyle konuştu: “Devrimimiz kadınlar sayesinde tanındı. Yönetici ve komutan kadınlarımızın hedef alınması demek toplumun hedef alınması demektir. Bu şekilde toplumun gelişimini engellemek istiyorlar. Bu politika yeni değil, Osmanlı devleti Ermeni soykırımının ilk aşamasında yönetici ve bilgin kişileri hedef alınarak, halkın iradesini kırmak istediler. Bu politika bugün de devam ediyor ve devrimimizi bu şekilde yenmek istiyorlar. Ancak kadınların öncülüğünde başlatılan ve çocuklarımızın kanıyla sulanan devrim asla başarısız olmayacak. Şehit anneleri olarak herkesin güvenlik güçlerine yardım ederek Türk MİT casuslarını onlara teslim etmesini istiyoruz. İnsan hakları kuruluşları da hava sahasını Türk devlet uçaklarına kapatmalıdır. Çünkü Türk devleti bu saldırılarla masum insanları hedef alıyor ve bizi yok etmek istiyor.”