Gazze’de savaş sonrası ilk kadın pazarı açıldı: Birlikte daha güçlüyüz

Gazze Şeridi Kadın İşleri Teknik Komitesi, yerlerinden edilen kadınlara ekonomik destek sağlamak ve savaş sonrası küçük işletmeleri yeniden canlandırmak amacıyla savaş sonrası ilk kadın ürünleri pazarını açtı.

RAFIF ESLEEM

Gazze - Gazze Şeridi Kadın İşleri Teknik Komitesi, 10 Aralık’ta savaş sonrası ilk kadın ürünleri pazarını başlattı. Pazarın amacı, göçmen kadınlara ekonomik destek ve güç sağlamak, savaş nedeniyle zarar gören küçük işletmelerini güçlendirmek.

Etkinlik “Zorluklarla büyüdük, ürettik, yarattık. Birlikte daha güçlüyüz” sloganıyla düzenlendi.

Kadınlar, 40 stantta el nakışları, geleneksel yemekler, geri dönüştürülmüş eşyalarla benzersiz bir irade ve yıkıntılardan kendilerini ve toplumlarını yeniden inşa etme arzusu sergiledi.

‘Anka Kuşu gibi yeniden doğmak’

Kadın İşleri Merkezi Müdürü Bisan Ebu Ceyyab: “Bu pazar, enkazdan kurtulan Filistinli kadınların miras ve kimliklerini koruduğunu anlatmak için açıldı. Merkezin rolü burada devreye giriyor: Bu kadınlara destek olmak ve Anka Kuşu gibi yeniden doğmalarına yardımcı olmak” ifadelerini kullandı.

Bisan Ebu Ceyyab, serginin bu dönemde düzenlenmesinin özel bir zorluk taşıdığını vurgulayarak, “Kadınlar kimliklerinin derinliğini ve köklerinin toprağa ne kadar sıkı bağlı olduğunu göstermek istiyor; hiçbir gücün onları köklerinden koparamayacağını kanıtlıyor. Bu yüzden sergilenen ürünlerin çoğu geleneksel karakter taşıyor, büyükannelerin mirasını yansıtıyor. Bu ürünlerin malzemeleri evlerin enkazından ve kampın kalbinden, en temel konforlardan bile yoksun bırakıldıkları zor yaşam ve hava koşullarında kurtarılmış. Ama bu koşullar onları çalışmaktan ve üretmekten alıkoyamadı” dedi.

‘Tabun fırını yeniden hayat buldu’

Katılımcılardan Yasmin El-Mubayyed, fırınların kadınların hayatlarındaki önemine dikkat çekti. Yasmin El-Mubayyed, “Maqluba, sac ekmeği gibi geleneksel yemekler için çok önemliydi. Bu fırınlar son açlık döneminde Gazze’de yeniden vazgeçilmez oldu. Kadınlar bu mirası canlandırdı. Zor koşullar, bu geleneği yeniden canlandırmak ve yeni nesillere aktarmak için destekleyici bir ortam yarattı” diye belirtti.

Hayat Ebu Saada, “Kadınların mirası koruma ve yaşatma rolü çok büyük. Malzeme kıtlığından geri dönüştürdüğüm ürünlerle katıldım, kadınların buluşma fırsatını kaçırmak istemedim. Nakışlı şallar, çantalar ve Kubbetü’s-Sahre gibi tarihi semboller taşıyan sanatsal modeller hazırladım. Yaratıcılık zorluklara rağmen var olduğunu göstermek için” şeklinde konuştu.

‘Pazar, Filistinli kadınların ayakta kalma gücünü test ediyor’

Raxad Seyf pazarın zor koşullarda Filistinli kadınların yeteneklerini ve sürekliliğini test ettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ekonomik destek sağlıyor, etrafındaki trajediye rağmen ayakta kalmalarına yardım ediyor. Savaş öncesi malzemeler ucuz ve boldu. Şimdi her şey pahalı. Zor şartlardayız ama geri dönüşüm ve basit yöntemlerle güzel ve zarif ürünler sunuyoruz, Filistin kimliğini koruyoruz.”

Amina el-Harubi, “Çocukluğumdan beri el sanatlarını seviyorum, özellikle yün işini. Zaman ve emek istiyor. Parçalar üretmeye çalışıyoruz” dedi.

‘En büyük zorluk uygun malzeme bulmak’

Isra el-Kahlut, doğal güzellik ürünleri köşesiyle pazara katıldı. Isra el-Kahlut, “En büyük zorluk kaliteli malzeme bulmaktı; ciltle ilgili çalışıyorum, taviz veremem. Kararım netti: Bu işe geri dönmek, çalışmak ve adımı korumak” dedi.

Ziyaretçilerden Rasmia El-Arja ise kadınlar destek olmak için geldiğini dile getirerek, sözlerini şöyle devam etti: “Çalışma azimlerini ve enerjilerini görünce çok mutlu oldum. Filistin kökleri hâlâ duruyor, iki yıllık savaş bunu sökemedi. Kadınların mirası koruma gücünü hep biliyordum, bu yüzden sergide titiz ve organize işler görmeyi bekliyordum. Sergi hem olumlu hem olumsuz duygular yaşattı. Savaşta öldürülen yaratıcı kadınları, enkaz altında kalan ailemi hatırladım. Kadınlar sıfırdan başlıyor, yokluktan üretiyor.”