İstanbul - Gazetecilere yönelik polis işkencesini protesto etmek için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulunan özgür basın emekçileri, daha sonra basın toplantısı yapmak üzere İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne geçti. Basın toplantısında ırkçı bir grup tarafından saldırıya uğrayan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Muhammed Enes Sezgin, yaşadıklarını anlattı. Gözaltına alındığı andan mahkemeye çıkarıldığı sürece kadar polislerin işkence, hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını ifade eden Muhammed Enes Sezgin, bunun bilinçli bir devlet politikası olduğunu ifade etti. Gözaltı, işkence ve soruşturmalar ile özgür basının susturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Muhammed Enes Sezgin, tüm baskılara rağmen yazmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

“Gazeteciliğin kriminalize edilmesine izin vermeyeceğiz” 

Özgür basın emekçileri adına açıklama yapan Sendika. Org Muhabiri Ceylan Bulut ise, gazetecilere yönelik gözaltı ve işkenceyi insanlık dışı olarak tanımladı. Gazetecileri susturmak ve sahada yaşanan hak ihlallerini kamuoyuna duyurmamak için devlet güçlerinin tüm baskı aygıtlarını kullandığını söyleyen Ceylan Bulut, “Üzerimizde Demokles’in kılıcı gibi sallanan yargıya bir kez daha sesleniyoruz, tutuklu meslektaşlarımız bir an önce serbest bırakılsın. Gerçekleri yazmaya, halka ulaştırmaya devam edeceğiz. Tüm baskı, tehdit, şiddet, gözaltı ve tutuklamalara rağmen bizler işimizin başında olacağız. Halkın haber alma hakkını sonuna kadar savunacak, gazeteciliğin kriminalize edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Gazetecilerin avukatlarından Sercan Korkmaz da yaşananları anlatarak, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

CFWIJ: Temmuz ayında 10 kadın gazeteci polis şiddetine maruz kaldı

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) da kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerine ilişkin hazırladığı "Temmuz Ayı Basın Özgürlüğü" raporunu yayımladı. Raporda kadın gazetecilerin karşı karşıya kaldıkları tehditlere ve saldırılara, maruz kaldıkları tacize yer verildi. 

 Raporda yer verilen kimi tespitler şu şekilde sıralandı:

* 61 kadın gazeteci şiddete, tehdide veya tacize maruz kaldı. 

* En çok vaka kaydedilen üç ülke Türkiye, Gürcistan ve Belarus oldu.

* Temmuz ayında dünya genelinde kadın gazetecilere yönelik en çok fiziksel şiddet vakası kaydedildi. Dünya genelinde 31 kadın gazeteci haberi takibi yaparken fiziksel şiddete maruz kaldı. Türkiye’de 10 kadın gazeteci haber takibi sırasında polisten fiziksel şiddet gördü. Çoğu kitlesel hareketlerde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) yeni yayınladığı genelge gerekçe gösterilerek polis tarafından şiddete uğradı, haber takibi engellendi. Türkiye fiziksel şiddette ikinci sırada yer alıyor. 

* Türkiye’de temmuz ayında toplam 2 kadın gazeteci adli tatil öncesi hakim karşısına çıktı. Gazeteci Melis Alphan hakkında verilen beraat kararı savcılığın itirazıyla istinaf mahkemesine taşındı. 

* Türkiye’de temmuz ayında bağımsız gazeteciler Canan Kaya ve Nevşin Mengü, Türkiye’de devam eden göçmen tartışmalarının ardından mesleklerini finanse etmek amacıyla aldıkları uluslararası fonlar gerekçesiyle hedef gösterildi. Gazeteciler, dijital medyada birçok kullanıcının nefret söylemine maruz kaldı.” 

CFWIJ’nin yayınladığı raporun tamamına şu linkten ulaşılabilir: https://bit.ly/3CeuHsF