DILUCAN BOZÎ

Kobanê – Kimi zaman mevsimlik işçi olarak çalıştığınız Türkiye’nin batı illerinde sırf Kürt olduğunuz için saldırıya uğrarsınız, kadın, çocuk, yaşlı demeden ırkçıların hedefi olursunuz, kimi zaman sahnede, arabada, yolda veya bir toplulukta Kürtçe konuştuğunuz veya şarkı söylediğiniz için öldürülürsünüz, kimi zaman evinizde oturduğunuz anda evinize saldırı düzenlenir sırf yine Kürt olduğunuz için öldürülürsünüz , eviniz yakılır ve bu saldırılar sınırın ötesine kadar ulaşır.

Türkiye, 30 Temmuz’da Kobanê’nin güneyindeki Qumçî köyü yolu üzerinde bulunan 2 sivil aracı keşif sonucu hedef aldı. Yapılan saldırıda can kaybı yaşanmazken, maddi hasar oluştu. Bu saldırı, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde sivillere yönelik yaptığı ilk saldırı değil. Türkiye bundan önce de El-Pelurê, Memîtê ve Helincê köylerinde katliam gerçekleştirmiş ve saldırılar sonucunda Kongreya Star Yönetim üyeleri hedef alınmıştı. Aynı zamanda Kobanê’nin doğusundaki köyler de birkaç kez hedef alınmaya çalışılmıştı. Fırat Bölgesi Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Cihan Derwiş ve Fırat Bölgesi İnsan Hakları Derneği Eşbaşkanı Sara Qewas Mislim, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehdit ve saldırılarına ilişkin ajansımıza konuştu.

“Saldırılar ilk değil”

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını kınayan TEV-DEM Eşbaşkanı Cihan Derwiş, “Türk devletinin bu saldırısı ilk değildir. Daha önce de insansız hava araçlarının keşfi sonucu saldırılar yapmıştır” dedi. Kürt Lideri Abdullah Öcalan’ın daha önce kaldığı El-Pelurê, Kobanê’nin güneyinde bulunan Memîtê köyüne yönelik saldırılar ile Helincê’de öncü olan 3 kadının hedef alınarak katledilmesini hatırlatan Cihan Derwiş, “Türk devletinin bu saldırıları ahlak ve kanuna göre değildir. Siviller evlerinde güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar ancak baktığımızda Türk devleti birkaç günde bir Kobanê’nin bir köyünü hedef alıyor. Kobanê halkı olarak bu saldırıları Türk devleti ve Rusya’nın ortaklığıyla yapıldığını düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.

“Halk farkına varmalı”

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın amacının bölge güvenliğini ortadan kaldırmak ve halkı göç ettirmek olduğunu vurgulayan Cihan Derwiş, “Türk devleti, aralıksız bir şekilde Eyn Îsa, Şehba ve Minbic’e saldırıyor. Bunun yanı sıra yaptığı keşiflerle Kobanê köylerine saldırıyor. Türk devleti bu saldırı ile birlikte 5 kezdir sivilleri hedef alıyor ancak bu çabaları boş çıktı. Bölge halkı olarak Türk devletinin bölgede karmaşa çıkarmak istediğinin ve halklar arasında psikolojik savaş çıkarmak istediğinin farkında olmamız gerekir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin amacının bölge halkını katliamdan geçirmek olduğunu kaydeden Cihan Derwiş, “Kürt halkı kanı üzerinden projeler yapan Türk devleti ile onun ortağı Rusya’nın ve uluslararası devletlerin eylemleri karşısında uyanık olmalıdır. Türk devletinin faşist siyasetinin sonlandırmalıyız” diye belirtti.

“Asker değil siviliz, bize saldırmayı bıraksın”

Fırat Bölgesi İnsan Hakları Derneği Eşbaşkanı Sara Qewas ise şu ifadelerde bulundu: “Ortadoğu halkları olarak doğduğumuz günden bu yana egemenlerin hedefindeyiz. Bütün devletlerin gözü önünde katlediliyoruz, kaçırılıyoruz ve soykırıma uğruyoruz, ancak şimdiye kadar hiç kimse Türkiye devletine ‘bu halkları neden öldürüp katlediyorsun’ diye sormadı. ‘Kürdüm’ diyen veya konuşmasının içinde Kürt kelimesi geçen herkes egemen devletler tarafından öldürülüyor. Konya’da Dedeoğlları ailesi katledildi. Bugün o ev yarın belki başka bir ev olabilir. Çünkü Türkiye devletinin kullanmadığı insanlık dışı yöntem kalmamıştır. Türk devletini ırkçı ve insanlığa karşı olarak tanımlayabiliriz. Asker değil siviliz. Bize saldırmayı bıraksın” dedi.