Gazeteciler: Arkadaşlarımızı bırakın, bu utanca ortak olmayın

16 gazeteci hakkında yürütülen soruşturmada 5 aydır ilerleme olmadığını kaydeden DFG ve MKGP, yargı makamlarına seslendi.

Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG),  16 gazetecinin tutuklanmasına dair Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Tutuklanan 26 gazetecinin fotoğrafının olduğu pankart taşınırken, “Özgür basın susturulamaz” sloganı atıldı.

Kürtçe ve Türkçe okunan açıklama metninde gazetecilerin hukuksuz bir şekilde tutuklandığı hatırlatıldı. Toplumun nefessiz bırakılmak istenmesine dikkat çekilen açıklamada gazetecilerin iktidarın hukuksuzluklarını teşhir ettikleri için, ezene karşı ezilenin, gençlerin, kadınların ve kısaca tüm "ötekilerin" sesi oldukları için tutuklandığı ifade edildi.

Gazeteciler geri adım atmadı

Açıklamada “Topluma dönük her yönelim öncesi en başta özgür basın çalışanları gözaltına alındı, tutuklandı, katledildi, çalıştıkları yerler bombalandı. Tüm bu saldırılara rağmen özgür basın çalışanları geri adım atmadı, değişen ve gidenler hep iktidar oldu. Demokrasi, insan hakları ve sivil anayasa sözleriyle iktidara gelen AKP de daha önce denenmiş yol ve yöntemlerle özgür basına saldırmaktan geri durmadı. 16 Haziran'da 16 arkadaşımızın tutuklanmasının ardından, 25 Ekim'de de yeni bir operasyonun startı verilerek, 10 arkadaşımız tutuklandı. Bu da yetmedi tıpkı 1990'lı yıllar, 2011 ve 2016 sürecinde olduğu gibi bürolarımız basıldı, tüm materyallerimize el konuldu” ifadeleri yer aldı.

İddianame hala hazır değil

Aradan 5 ay geçtiği ancak halen 16 gazeteci hakkında yürütülen soruşturmanın tamamlanmadığı belirtilen açıklamada “Katiller, uyuşturucu baronları, insanlığa karşı suç işleyenler, tecavüz failleri için hızlıca hareket eden yargı, bu suçları açığa çıkaran gazeteciler söz konusu oldu mu 5 aydır yerinde sayıyor!” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Şunun bilinmesini isteriz; ne 8 Haziran ne de 25 Ekim'de yapılan operasyonlar sonrası tutuklanan gazetecilerin işleri yarıda kaldı. Özgür Basın, tüm gözaltı ve tutuklamalara karşı direndi, direniyor ve direnecek. Çünkü bu gelenek tüm baskılara ve katliamlara rağmen baş eğmeyen ve diz çökmeyen halkın yarattığı bir gelenek. Yargı makamları da iktidar politikalarıyla şekillenen bu duruma daha fazla seyirci kalmamalı; arkadaşlarımızın fiziki özgürlüğünü sağlamalı. Cezaya dönüşen bu utanca ortak olmaktan vazgeçmeli.”

Açıklama, “Özgür basın susturulamaz”, “Bijî çapemeniya azad” sloganları ve alkışlarla son buldu.