Filistinli kadınlar karar alma pozisyonlarında yer almak için mücadele ediyor
Erkek zihniyetin Filistinli kadınların karar alma süreçlerine dahil olmasını engellediğini belirten Filistin Kadın Komiteleri Birliği’nden Suheir Khader, yaşanan adaletsizliğe karşı daha çok çalışılması gerektiğini söyledi.
RAFIF ESLEEM
Gazze – İsrail’in Gazze Şeridi'ne dönük saldırıları 11’inci ayına girdi. Binlerce insan bu savaşta katledildi, yaralandı ve yerlerinden edildi. Ateşkes tartışmaları devam ederken, müzakerelerde kadınların olmaması, karar alma merkezlerinde kadınlara yer verilmeyişi tepkilere yol açıyor. Gazze'deki Filistin Kadın Komiteleri Birliği yetkilisi Suheir Khader, Gazze Şeridi'ndeki savaş öncesinde kadınların siyasi alana katılımının arzu edilen düzeyde olmasa da gelişmeye başladığını belirterek, ancak mevcut koşulların bozulmasıyla gösterilen çabaların boşa çıktığını söyledi.
‘Müzakerelerde iki kadın yer aldı’
Filistinli kadınların en önde direndiklerine dikkat çeken Suheir Khader, “Tarihte Leyla Halid ve daha birçok kadın öncü kahramanlarımız var ve bu kadınlar bizim için bir rol model. Ancak Filistinli kadınlar haklarını arama konusunda yetersiz kaldı. Müzakere süreçlerinde sadece iki kadın (Hanan Ashrawi ve Zahira Kamal) yer aldı. Ancak bakıldığında çatışmalarda en çok bedeli ödeyen kadınlar ve çocuklar olmuştur. Gazze Şeridi’nde insanlık dışı suçlar işleniyor ve bu insanların acılarına son verecek, akan kanın durdurulması için halkı temsil edecek kimse yok” dedi.
‘Kadınların ikna edilmesi gerekiyor’
Kadınların ulusal diyaloglarda yer almadığını dile getiren Suheir Khader, “Filistin’de kadınların karar alma merkezlerinde yer alamaması topluma hakim olan erkek egemen sistemden kaynaklanıyor. Siyaset sahnesinde yaşanan bu gerçekliği değiştirmek için kadın hareketlerinin ve örgütlerinin sağlam bir duruş göstermesi gerekiyor. Kadınların karar alma pozisyonlarını üstlenme konusunda ikna edilmesi gerekir ve daha sonra dayatılan engellerin üstesinden gelinmeli” sözlerine dikkat çekti.
Kadınların hakları
Yaklaşık 18 yıl boyunca genel seçimlerin yapılmamasının Filistinli kadınların siyaset alanında yer almamasına neden olduğunu açıklayan Suheir Khader, yaşanan adaletsizliğe karşı feminist sendikaların, kurumların ve Filistinli kadınların daha yüksek siyasi organlarda temsil edilme hakkını elde etmeleri için çok çalışması gerektiğini dile getirdi. Bazı kanunların ve özellikle Medeni Hal Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Suheir Khader, kadınların ekonomik olarakta güçlendirilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Aksi halde kadınların siyasi haklarını kullanamayacaklarını söyleyen Suheir Khader, sağlık alanında ise bugün olduğu gibi pek çok kadının tedavi hakkını kullanamadığını ve tedavi edilemeyen binlerce yaralının olduğunu ifade etti.
‘İsrail savaş yoluyla kadınları katlediyor’
Toplumun kadınlara yönelik bakış açısını değiştirmek farkındalık çalışmalarının yapılmasının önemine dikkat çeken Suheir Khader, şöyle konuştu: “Kadınların ekonomik olarak bağımsızlıklarını elde etmeleri ve siyasi haklarını kazanmaları için eğitimlere odaklanılması gerekiyor. Birleşmiş Milletler 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararının uygulanması için de insan hakları kurumları harekete geçirilmeli. İster Batı Şeria'da olsun, ister Kudüs'te olsun, İsrail’in Filistinli kadınlara yönelik baskıları sürüyor. İsrail, en temel insan haklarını ihlal ediyor. İsrail cezaevlerindeki tutukluların koşullarını gösteren videolar yaşanan ihlalleri açıkça gösteriyor. İsrail savaş yoluyla kadınları katlediyor.”
‘Kadınlar topraklarını terk etmiyor’
Gazze'deki savaşın bitiminden sonra Filistinli kadınların durumlarının, verdikleri mücadele ve fedakarlıklar doğrultusunda daha iyi olmasını beklediğini söyleyen Suheir Khader, “Tüm katliam politikalarına rağmen kadınlar topraklarını terk etmiyor. Bunun da kadınların örgütlü mücadelesine bağlı olduğunu söyleyebiliriz” diyerek sözlerini noktaladı.