Federe Kürdistan’dan panoroma: Kadınlar öncülük görevini üstlendi
Federe Kürdistan Bölgesi’nde 2021 yılında onlarca operasyonun yanı sıra, ekonomik kriz de baş gösterdi. Bu kapsamda halk sokağa çıkarak taleplerini dile getirirken bu eylemlere öncülük edenler yine kadınlar oldu.
LAVÎN MEHMÛD
Süleymaniye – Federe Kürdistan Bölgesi’nde bir yıllık süreci ele aldığımızda 2021 yılı direnişle dolu geçti. Türkiye’nin operasyonlarına karşı direnen kadınlar, yıla damgasını vurdu. Kürdistan Özgür Kadın Hareketi tarafından “Diktatörlüğün yargılanması için 100 neden” kampanyası 25 Kasım 2020’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde başlatıldı. Güney ve Batı Kürdistan’daki kadınlar da 1 Ocak 2021’de Erdoğan’ın yargılanması için imza toplamaya başladı. 9 Ocak’ta Kürt siyasetçiler Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın 8’inci ölüm yıldönümü kapsamında Ranya, Hewlêr, Süleymaniye, Qandil’e yakın köyler olmak üzere çok sayıda anma etkinliği gerçekleştirildi. Kadınlar hakikatin yolunda gitme söz verdi.
Tepkiler sokaktaydı
10 Şubat’a Türkiye Behdinan operasyonuna başlayarak, Gare’ye saldırdı. Bu operasyona Kürdistan’ın dört bir yanından tepkiler geldi. Güney ve Batı Kürdistan’da bu operasyona tepki göstermek için kadınlar sokaklara aktı. Eylemlerin öncülüğünü de kadınlar üstlendi. Ancak Federe Kürdistan hükümeti, operasyona sessiz kaldı.
Aktivistler tutuklandı
Operasyonlara karşı olan Behdinan’daki öğretmen, gazeteci ve aktivistlerin KDP tarafından tutuklanması yılın bir diğer sıcak gündemi oldu. Verilere göre 18 Ağustos 2020 ile 26 Ocak 2021 tarihleri arasında aralarında aktivistlerinde olduğu 76 kişi tutuklandı ve bu oran giderek artı. Tutuklanan aktivistler açlık grevine başladı ve açlık grevi eylemi bir ay sürdü. Federe Kürdistan’da özgürlük isteyenler, çeşitli eylem ve etkinliklerle tepkilerini dile getirdiler. Ayrıca Süleymaniye Behdinan’daki 5 gazeteciye 6 yıl ceza verilmesine de tepkiler yağdı.
Kimyasal silah kullandı
Türkiye 23 Nisan’da Metina, Avaşin ve Zap’a yönelik operasyon gerçekleştirdi. Ayrıca yıl içerisinde doğa da talan edilerek ormanlar yakıldı. Verilerde Türkiye’nin 6 ay içerisinde 323 kez kimyasal silah kullandığı ve kimyasal silah nedeniyle 33 savaşçının yaşamını yitirdiği belirtildi. Yaşamını yitiren savaşçıların 9’u kadındı.
Kadınlardan “birlik” çağrısı
Kürdistan Özgür Kadın Örgütü (RJAK) 28 Mayıs ‘ta 52’nci kongresini gerçekleştirdi ve 21 kadın yönetim üyesi seçildi. RJAK, iki yıllık diplomasi ve eğitim çalışmalarını önüne koydu.
Beyaz Tülbentli Anneler, 9 Haziran’da Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik operasyonlarına ilişkin açıklamaya yaparak, Irak Temsilciler Meclisi’ne bir mektup gönderdi. Anneler, mektuplarında, Kürtlerin operasyonlara yönelik birlik olmalarını istedi. Anneler, aynı kapsamda parti ve örgütlerle de görüşmeler yaptılar.
Binler yürüyerek tepki gösterdi
17 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yaparak Türkiye’nin Kürdistan'ın doğasına yönelik operasyonlarını soykırım olarak tanımladı. 4 parça Kürdistan’da Türkiye’nin operasyonlarına ilişkin aralarında sanatçı, gazeteci, yazar gibi çok sayıda tanınmış kişinin olduğu 200 isimin katılımıyla zoom üzerinden bir konferans gerçekleşti. Daha sonra binlerce kişinin katılımıyla bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşte, Kürdistan Bölgesi hükümetinden operasyonlara karşı tepki göstermeleri istendi. 109 Kürdistan ve Iraklı aydınlar, Birleşmiş Milletler ve OPCW Kimyasal Silahların Yasaklanması Komitesi'ne Türkiye’nin Avaşin, Metina ve Zap'ta kullandığı kimyasal silahların soruşturması çağrısında bulundu.
Heyet gözaltına alındı
16 Haziran'da uluslararası bir Barış ve Özgürlük heyeti, Kürt halkının barış ve birliğini desteklemek ve Türkiye’nin operasyonlarına ilişkin Güney Kürdistan'ı ziyaret etti. Ancak heyet Hewlêr’de gözaltına alındı. Daha sonra heyet Süleymaniye’de bir açıklama yaparak, KDP’nin tutumunu eleştirdi ve “işgale karşı durun” çağrısı yaptı.
Kadın sorunlarına işaret edildi
Dört parça Kürdistan’daki Beyaz Tülbentli Anneler 21 Temmuz’da Süleymaniye’de bir araya gelerek, siyasi tarafların Türkiye’nin operasyonlarına karşı tutum göstermelerini istedi. Bu kapsamda anneler ayrıca, talepleri gerçekleşinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. 30 Temmuz’da “Kadın birliği ve demokratik devrim ile özgürlüğü gerçekleştireceğiz” sloganıyla 2’nci Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kadın Konferansı Lübnan’da gerçekleştirildi. Federe Kürdistan’dan 9 kadın konferansa katıldı. Konferansta kadın sorunları üzerine duruldu.
RJAK heyeti gözaltına alındı
IŞİD’in saldırılarının 7’nci yıldönümü kapsamında RJAK’lı bir heyet 3 Ağustos’ta Şengal’e gitti. RJAK’lı heyet KDP tarafından gözaltına alındı. 4 parça Kürdistan ve Avrupa’dan RJAK’lı kadınların serbest bırakılması yönünde açıklamalar yapıldı. Bir ayın ardından Xewle Mehemed ve Seyran Ehmed serbest bırakılırken Ciwan Ebdulbaqi ise 71 günün ardından ancak serbest bırakılabildi.
Halkların Demokratik Parti (HDP) milletvekilleri 27 Eylül’de Süleymaniye’ye giderek, Goran, Kürdistan Ulusal Birliği ile Güney Kürdistanlı partileri ziyaret etti.
Seçimin kazanını kadınlar oldu
Irak Temsilciler Meclis, 10 Ekim’de erken seçime gitti. Seçime katılım oranı yüzde 41 oranındaydı. Irak'ta 2018 yılında yapılan parlamento seçimlerine göre kadın aday oranı bin adaydan 951 kadın adaya düştü. Ancak kadınlar kota oranını geçerek 83 sandalyeyi 97'ye çıkarmayı başardı. Buna göre, kadınların yüzde 38'i Irak Parlamentosu’nda yerini aldı.
Yılın sonu sorunlarla dolu
Yılın sonlarına doğru ekonomik kriz, hizmetin olmaması, maaşların verilmemesi gibi birçok sorun yaşandı. Federe Kürdistanlılar bu duruma tepkilerini göstermek için sokağa çıktı. Sözleşmeli memur, öğretmenler haklarını talep etti. Yine üniversite mezunları işsizlik nedeniyle tepkilerini dile getirdiler. Taksi şoförleri de sokağa çıkarak yaşanan sorunlara karşı tepki göstererek haklarını talep etti.
Binlerce kişi göç yolunda
Ayrıca Federe Kürdistan halkının göç sorunu da gündemde olan konulardandı. 4 bin kişi göç etti ve Belarus ile Polonya sınırında hapis kaldılar. Göç edenlerin çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Günlerce sınırda kaldılar. Burada yaşanan sorunlardan kaynaklı 13 göçmen yaşamını yitirdi, birçoğu Polanya polisi tarafından gözaltına alındı. 18 Kasım'da bir grup göçmen Federe Kürdistan'a geri döndü. Daha sonra başka gruplarda geldi. Göçmenlerin bir kısmı hala sınırda ve akıbetlerinin ne olacağını bilmiyorlar.