Dalal Badour: Şehitler Günü’nü kaldırmak fedakârlığın anlamını silmektir

Suriye geçici yönetimi “Şehitler Günü”nü ülkenin resmi bayramları arasından çıkarmasına tepki gösteren Dalal Badour, “Şehitler Günü’nü ortadan kaldırmak, fedakârlığın anlamını silmek demektir” diyerek kararın geri çekilmesini istedi.

ESMA MUHEMMED

Qamişlo – Suriye cihatçı geçici yönetimi, 5 Ekim 2025’te yayımladığı 188 sayılı kararnameyle, 6 Mayıs Şehitler Günü’nü ülkenin resmi bayramları arasından çıkardı. Kararnameyle ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 21 Mart Newroz Bayramı da resmi takvimden kaldırıldı. Karar, cihatçı Suriye geçici yönetim Başkanı Colani tarafından imzalandı. Hükümet, adımın “resmi etkinlikleri yeni dönemin vizyonuna uygun hale getirmek” amacı taşıdığını ileri sürdü.

Ancak karar, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’deki şehit aileleri başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde tepkiyle karşılandı. Şehit anneleri, uygulamayı “topraklarını, özgürlüklerini ve onurlarını savunmak için canlarını feda eden binlerce savaşçının kanına hakaret” olarak değerlendirdi.

Karara şehit ailelerinden tepki

Karar birçok kişi tarafından Suriyelilerin ulusal hafızasına vurulan bir darbe ve ülkenin tarihsel sembollerinden birini silme girişimi olarak değerlendirildi. Şehitler Günü, 1916'dan bu yana zulme ve işgale karşı direnişi, adalet ve eşitliğe dayalı özgür bir vatan için kanlarını döken kuşakların mücadelesini simgeleyen önemli bir ulusal gün olarak biliniyor. Karara tepki gösteren Kuzey ve Doğu Suriye’deki şehit aileleri bunu “fedakârlık ve kurtuluşun anısını yok etme girişimi” olarak nitelendirdi.

‘Özgürlük için en değerli varlıklarımızı feda ettik’

Qamişlo’da yaşayan şehit eşi ve annesi Dalal Badour, karara tepki göstererek şöyle konuştu:

“Biz oğullarımıza gözyaşlarıyla değil, gururla veda ettik. Toprağımızı, onurumuzu ve özgürlüğümüzü savunmak için sahip olduğumuz en değerli varlıklarımızı feda ettik. ‘Şehitler Günü’nü kimsenin vicdanımızdan silmesine izin vermeyeceğiz. Bu gün, bizim bayramımızdır; özgürlüğe inanan herkesin bayramıdır. Oğullarımızın kanı boşa akmadı, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının özgürlük yolunu aydınlattı. Şehitler Günü’nü ortadan kaldırmak, fedakârlığın anlamını silmek demektir. Hangi siyasi karar alınırsa alınsın, bunu asla kabul etmeyeceğiz. Devrimin kazanımlarını baltalamaya çalışan herkese karşı duracağız. Şehitlerin kanı, ‘Özerk Yönetim’in temellerini attı ve tam zafere ulaşana kadar bize emanettir."

‘Halkın birliği, tüm parçalanma ve işgal girişimlerine karşı en güçlü silahtır’

Rojava Devrimi'nin sadece bir silah devrimi değil, bir kurtuluş ve insani kalkınma devrimi olduğunu da belirten Dalal Badour, “Bu durum, birçok tarafın, özellikle de bölgenin istikrarını ve kabiliyetlerini baltalamaya çalışan Türk işgalinin, devrimi hedef almasına yol açtı. Düşman, yalnızca erkek ve kadın savaşçıları hedef almakla kalmadı, toplumun bir bütün olarak iradesini hedef aldı. Yine de bölge halkları birlik ve beraberliğini korudu. Bugün bu birliği korumak bizim görevimizdir, çünkü halkın birliği, tüm parçalanma ve işgal girişimlerine karşı en güçlü silahtır” sözlerine dikkat çekti.

‘Karar derhal geri alınmalı’

Saldırılara karşı halk dayanışmasının en görkemli örneklerinden biri olan Tişrîn Barajı'na karşı direnişte onlarca kişinin canını feda ettiğini hatırlatan Dalal Badour, “Şehitler Günü'nün resmi bayramlar arasından çıkarılma kararı derhal geri alınmalıdır. Çünkü bu karar ulusal aidiyet ruhuna aykırıdır. Şehitler Günü'nün iptali sadece 6 Mayıs'ı değil, aynı zamanda ülke savunmasında canını veren her Suriyeli annenin ve her erkek ve kadın savaşçının vicdanını da etkiliyor. Suriye birliğinin bir sembolü olarak bugüne saygı gösterilmesini ve herkes için adalet ve eşitliği garanti altına alan adil, merkezi olmayan bir hükümet çerçevesinde tüm bileşenlerin haklarının güvence altına alınmasını talep ediyoruz” çağrısında bulundu.

‘Şehitlerin fedakarlığı üzerine inşa edilmiş bir Suriye istiyoruz’

“Biz ayrılık peşinde değiliz; aksine halkını adalet ve onurla kucaklayan bir vatan istiyoruz” diyen Dalal Badour, hayalini kurdukları Suriye’nin tüm vatandaşları için özgürlük, onur ve eşitlik üzerine kurulmuş bir ülke olması gerektiğini belirtti. Dalal Badour, sözlerinin devamında, “Şehitlerin kanı üzerine kurulacak bu Suriye, onları unutmak üzerine değil, onların fedakarlığını yaşatmak üzerine inşa edilmelidir. Şehit anneleri Suriye vicdanının sesi olmaya devam edecek. Bizler gelecek nesillere özgürlüğün satın alınamayacağını, iptal edilemeyeceğini; ancak sadakat ve kararlılıkla korunabileceğini hatırlatacağız. Şehitler Günü’nü kâğıt üzerinde iptal edebilirler ama kalbimizden asla silemeyecekler. Şehitler Günü takvimde bir gün değil, kalbimizde bir nabız ve ölümsüz bir anı" dedi.