MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Son araştırmalara göre, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin sadece gıda için yapması gereken aylık harcama, yani “açlık sınırı” 22 bin 131 liraya, tüm temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama ise “yoksulluk sınırında” 72 bin 88 liraya yükseldi.

Özellikle son 5 yılda artan enflasyon ile beraber pahalılığın durdurulamadığı ülkede halk, derin yoksullukla baş başa bırakıldı. Barınma, gıda, giyim ve sağlık alanında temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayan yurttaşlar, sosyal yardımlara bağlı hale getiriliyor. Bu kriz ve pahalılık arasında Ramazan ayını geçiren halk, yaklaşan Ramazan Bayramı’nı ise tedirginlikle karşılıyor.

Amedli kadınlar, bayramı bayram yapan şekeri dahi almakta güçlük çektiklerini söyledi.

Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde kurulan semt pazarında görüştüğümüz kadınlar ekonomik anlamda yaşadıkları zorlukları ajansımıza aktardı. Ramazan ayını aç bir şekilde geçirdiklerini ve giderek yoksullaştıklarını ifade eden kadınlar, “Biz bu haldeyken bayram gelmesin” dedi.

‘Halkı perişan ettiler’

Tek bir kişinin çalıştığı 7 kişilik bir hanede anne olan Meyaser Şeker, maaşları ile kira ödediklerini ve ayın geri kalan kısmında zorlandıklarını söyledi. Bazı ailelerin çocuklarına süt dahi alamaz durumda olduğunu belirten Meyaser Şeker, “Ne biz, ne de diğerleri kimse geçinemiyor. Herkes durumunun nasıl olduğunu biliyor ve bu durum her geçen gün daha da zorlaşıyor. Aldığımızı mecbur idareli kullanıyoruz. Bayram yaklaşıyor ama biz hiçbir şey alamıyoruz. Torunlarım geliyor ama onlara alacak bir şeyim yok. Halkı ezdiler, perişan ettiler. Ne bayramın ne de Ramazan ayının bir tadı kalmadı. Ben tek bir maaşla ve kiracı olarak geçinmeye çalışıyorum. Her şey çok zor, ne bayramı ne de başka şeyleri sevinçle karşılamıyorum. Tek istediğim bu günlerin sona ermesi” dedi.

‘Bayramın zengin sofraları kalmadı’

Eski bayramları aradıklarını ve son yıllarda hiçbir bayramı sevinçli bir şekilde karşılayamadıklarını söyleyen Saadet Çiçek de, eski bayramları hatırlattı. “Eskiden iş vardı, aş vardı ama şimdi hiçbir şey yok” diyen Saadet Çiçek, bir kilo etin 500 TL olduğunu belirtti.

Saadet Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açlıktan ölmediğimize dua eder hale geldik. Artık bayramların tadı yok. Ne şeker, ne insan, ne de o zengin sofralar kalmadı. Biz bayramda misafir bile kabul edecek durumda değiliz. Ancak çocuklara şeker dağıtır, kapımızı kapatırız. Bütün komşularım bu şekilde, bu durum daha da kötüye gidecek.”

‘Derdimiz çok, acımız ve yoksulluk çok’

Hediye Yıldız, uzun zamandır et yiyemediklerini söyledi. Bazı aylarda tavuk eti dahi alamadıklarını aktaran Hediye Yıldız, çocuklarının et yiyemeden büyüdüğünü belirtti. Hediye Yıldız, “Ramazan burnumuzdan geldi, yarı tok, yarı aç bir şekilde bitti. Pazarda da tezgâh tezgâh ucuz ürün arıyoruz. Bu halka bunu yapanı Allaha havale ettik. Eskiden sepeti 100 TL’ye dolduruyorduk. Şimdi ise o parayla yeşillik alınmıyor. Ben bir anne olarak bayramın gelmesini istemiyorum. Oruç bitsin ama bayram gelmesin. Derdimiz çok, acımız ve yoksulluk çok. Bunu bize yapanlar evlerinde oturuyor ama biz bu haldeyiz. Bu pahalılığı bu hale getirenler bu yoksulluğu arttıranlar cezalarını bulsun” diye belirtti. 

‘İnsanlar çöpten sebze-meyve topluyor’

Pazarda çalışan esnaf Gülseren Eminoğlu, hem alıcı hem de satıcının zor koşullarda yaşam sürdürdüğüne dikkat çekti. Gülseren Eminoğlu, “Biz bir şey satamıyoruz halk da alamıyor. İnsanlar perişan oldu. Kriz bu ülkeyi perişan etti” dedi.

Ramazan ayında halkın sağlıklı yemekler yiyemediğini ifade eden Gülseren Eminoğlu, “Asgari ücret ve kiralar aynı. Biz bu ülkeden de bu pahalılıktan da şikâyetçiyiz. Eskiden insanlar bayramı bekliyordu ama şimdi eski tat yok kriz çok fazla. Bayram gelmese bizim için daha iyi, en azından fazla masraf yapmayız. Elimizde ki elimizde kalır. Artık adımımızı dışarıya atmaya korkuyoruz. İnsanlar akşam gelip çöpten ekmek, sebze topluyor. Hiçbir insan evladı bunu hak etmiyor” sözlerini kullandı.

‘Aç yaşıyoruz’

Son olarak konuşan Zülfiye Batıran ise, “Bu ay evde ne bulduysak onu yedik. Bayramı da bu Ramazan ayı gibi aç bir şekilde geçireceğiz. Her şey çok pahalı, başımıza gelmeyen kalmadı. Biz tavuk eti bile göremiyoruz ne sebze ne de meyve alacak paramız yok. Açız ama daha aç insanlar var diye ne denir bilmiyorum” dedi.