Kırsal kesimde kadınlar toplumsal baskı nedeni ile haklarından mahrum

Kırsal kesimde yaşayan kadınlar hak ihlallerine, ekonomik sorunlara ve toplumsal baskılara daha fazla maruz kalıyor. Kadınların pek çoğu ailelerinin tek geçim kaynağı olan ağır işlerde çalışıyor ve toplumsal baskı nedeniyle haklarından mahrum bırakılıyor.

ASMAA FATHI

Kahire– Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlar, toplumsal baskıdan kaynaklı büyük zorluklarla karşılaşıyorlar. Çoğu kadın, kendini ev işleriyle sınırlı bulurken, bazıları ise fiziksel ve psikolojik şiddetin farklı türlerine maruz kalıyor. Çiftçilik gibi ağır işlerde çalışan kadınlar, aşırı sıcak hava koşulları ve iş verenlerin veya diğer işçilerin tacizleri gibi ciddi sorunlarla yüzleşiyor.

Kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi

Kırsal Alan Kadın Girişimi üyesi Neda Salah, kırsal kesimde yaşayan kadınlarla çalışma deneyiminin hayatını büyük ölçüde değiştirdiğini ve bu süreçte birçok kadının farkındalık artırma kampanyaları için köylere gittiğini belirtti. Neda Salah ve ekibi, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini ifade ederek, “Kendi köylerinde aldıkları kararlarla çevrelerinde etkili bir rol oynayabilecek bireyler haline getirmeye çalışıyoruz” dedi.

Baskıcı geleneklerin, kadınların güçlenmesini engelleyen en büyük faktörlerden biri olduğunu vurgulayan Neda Salah, kadınlara sunulan farkındalık projelerinin, kökleşmiş kalıpları yıkmakta zorlandığını belirterek, “Kadınların hizmet eden pozisyonlarının değişmesi ve şiddetin normalleştirilmesi gibi konuların ele alınması gerekiyor. Ekiplerimiz kadınları küçük projelerde liderlik yapmaya teşvik ediyor ve böylece gelecek nesillerin bu değişimi benimseyerek toplumu dönüştürmesine katkıda bulunmuş oluyoruz” dedi.

Kooperatifler: Kırsal kesimlerdeki kadınlar için önemli bir destek

Neda Salah, kırsal alanlarda yaşayan kadınların ürettikleri ürünleri dijital medya platformları üzerinden pazarladıklarını ve bu sayede daha geniş kitlelere ulaşıp ekonomik fırsatlar yakaladıklarını söyledi. Kadınların ürünlerine büyük bir talep olduğunu ve girişimlerinin, kadınların üretim sürecine daha fazla katılımını sağladığını sözlerine ekleyen Neda Salah şunları söyledi: “Kadınları ekonomik açıdan güçlendirmek için eğitim veriyoruz. Kadınların kayıplarla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmelerine yardımcı oluyoruz. Kadınlar birbirleriyle iş birliği yaparak kolektif dayanışma içinde çalışmanın önemini öğrenmeleri gerekiyor. Bu iş birliği, hem mali kayıpları azaltmalarına yardımcı oluyor hem de birbirlerine moral destek sağlayarak karşılaştıkları zorlukları aşmalarını sağlıyor.”

Neda Salah, köylerde yaşayan kadınlara dönük şiddetin birçok farklı boyutu olduğunu ve bununla mücadele etmek için uzun vadeli çabalara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Neda Salah, kadınların bu şiddeti kabul etmemeleri için ekonomik bağımsızlık kazanmalarının büyük bir adım olduğunu belirtti.

Toplumun kırsal kesimlerde yaşayan kadınlara genellikle "zayıf ve mağdur" olarak baktığını ifade eden Neda Salah, bunun doğru olmadığını, aksine kırsal kadınların çok güçlü olduğunu ve zorlu şartlara rağmen üretim yapabildiğini dile getirdi.

‘Kadınlar sendikal faaliyetlere katılamıyor’

Kırsal bölgede yaşayan kadınların, güvenli olmayan koşullarda hayatlarını sürdürdüklerini ve birçok farklı ihlalle karşılaştıklarını belirten Neda Salah, kadınların hem aile içinde hem de çalışma hayatında fiziksel ve psikolojik baskılara maruz kaldığını anlattı.

Kadınların çiftçilik yaparken, doğrudan güneş ışığına ve sürekli olarak tarım ilaçlarına maruz kalarak sağlıklarını tehlikeye attıklarını vurgulayan Neda Salah, sözlerine şöyle devam etti: “Üstelik pek çok kadın hamilelik ve emzirme döneminde bile ağır işlerde çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor ve bu durum hem anneler hem de bebekler için ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Kadınlar güvenli olmayan taşıma araçlarıyla yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Kadın işçilerin, ürün taşıyan kamyonlarla seyahat etmek zorunda kalması, ciddi kazalara neden olabiliyor. Son dönemde birçok kırsal bölgede bu tür kazalar arttı.”

Kadınların ekonomik özgürlüklerinin kısıtlı olduğunu ve kazançlarını kontrol edemediklerine dikkat çeken Neda Salah, kadınların çoğu zaman çalıştıkları toprakların bile sahibi olamadığını, kendi kazançlarıyla alınan arazilerin bile genellikle erkekler; baba, eş veya kardeş adına kaydedildiğini belirtti.

Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan kadınların sendikal faaliyetlere katılmasının zor olduğunu vurgulayan Neda Salah, “Sendikaların çoğunda erkek egemen yapılar yoğunlukta ve kadınlar bu yapılara toplumsal baskılar nedeniyle katılamıyor. Erkeklerin toplantılarına katılan kadınların, toplum içinde dışlanma riski bulunuyor” diye belirtti.

Kadınların güçlenmesi için çözüm önerileri

Neda Salah, kadınların karşı karşıya kaldığı bu sorunların üstesinden gelmek için ekonomik güçlenmenin önemine işaret ederek, “Kadınlar ekonomik bağımsızlık kazanarak, hayatları üzerinde daha fazla söz sahibi olabilir ve maruz kaldıkları şiddeti reddedebilir” dedi.

Kadın liderlerin yetiştirilmesi gerektiğini belirten Neda Salah, kırsal bölgelerde kadınlara yönelik eğitimlerin artırılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Neda Salah’a göre bu eğitimler ile kadınlar daha fazla örgütlü yapılar içerisinde yer alabilir ve karar alma mekanizmalarında etkili olabilir.

Kırsal bölgelerde yaşayan kadınların toplum içinde daha güçlü bir konuma gelmelerinin, aynı zamanda toplumsal kalkınmayı da hızlandıracağını kaydeden Neda Salah, “Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, toplumun genel refahına doğrudan katkı sağlayacaktır” diye belirtti.