Amed’den seslendiler: Kayıplar açıklansın

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 849’uncu haftasında, adalet arayışlarından vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, kayıpların açıklanması çağrısı yaptılar.

Amed- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 849’uncu haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde, gözaltında katledilen ve kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu dövizler ile “Yüzleşme ve hesaplaşma için kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı taşındı.

Bu haftaki eyleme katılan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, eylem öncesi kısa bir konuşma yaptı. Kayıpların Kürt meselesiyle ilgili olduğunu belirten Hüseyin Küçükbalaban, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık döneminde Cumartesi Anneleri ile görüştüğünü hatırlatarak, “O günden bugüne hiçbir akıbet ortaya çıkmadı. Devlet sözünü tutmadı. Berfo Ana çocuğunun kemiklerini bulamadan yaşamını yitirdi. Onu buradan anıyorum. Bir hafta sonra annelerin eylemi 30 yılını dolduracak. Bu direniş hak arayanlara fener oldu” diye belirtti.

Kayıplar açıklansın talebi

Daha sonra 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla açıklamalar Kürtçe yapıldı. “17-31 Mayıs Kayıplar Haftası” nedeniyle hazırlanan ortak metni İHD Bölge Temsilcisi Tahir Saçaklıdır okudu. Gözaltında kaybedilenleri unutmayacaklarının altını çizen Tahir Saçaklıdır, “Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Devlet yetkilileri veya devlet kurumları tarafından kaybedilenlerin aileleri olarak yıllardır aynı soruyu soruyoruz ‘Sevdiklerimiz nerede?’ Israr ediyoruz: Gözaltında kayıplar sadece kayıpların değil, geride kalanların da hayatlarını karartıyor. Bu nesiller boyu devam eden bir travmadır.

Bu suç görmezden gelinemez, hoş görülemez. Bugüne kadar süregelen cezasızlık kültürü, yeni ihlallerin önünü açmıştır. Toplumsal barış ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin önünde büyük bir engel oluşturmuştur” dedi.

Tahir Saçaklıdır, daha sonra taleplerini şöyle sıraladı: “Gözaltında kaybedilenlerin tamamının akıbeti açıklanmalıdır. Suçu işleyenler ve sorumlular yargılanmalı ve adalet önünde hesap vermelidir. Gözaltında kaybetmeler Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak tanınmalıdır. Cezasızlık uygulamalarına son verilmelidir. Türkiye, Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşme'yi imzalamalı ve uygulamalıdır. Galatasaray Meydanı'ndaki mekan yasağı ve sayı kısıtlaması derhal sona erdirilmelidir.”

Sonrasında 10 Mayıs 1994 tarihinde Amed’in Yenişehir ilçesindeki dükkanına gelen uzman çavuş Gültekin Sütçü ve yanındaki 3 korucu tarafından gözaltına alındıktan sonra harabe bir binada cenazesi bulunan Mehmet Şerif Avşar’ın failleri soruldu.

Avşar’ın hikayesi ise İHD Amed Şube Sekreteri Ömer Saman tarafından okundu.