Ankara- Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, seçim sonuçlarını değerlendirmek ve yeni dönem politik mücadele hattını belirlemek üzere bir araya geldi. HDP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının açılışını Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar yaptı.

‘Kritik iki seçimi geride bıraktık’

Çiğdem Kılıçgün Uçar, sözlerine 5 Haziran 2015 tarihinde Amed’te gerçekleştirilen bombalı saldırıda yaşamını yitirenleri anarak başladı. Saldırıda 400’e yakın kişinin yaralandığını hatırlatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bunlara karşı mücadele yürüttük bundan sonra da devam edeceğiz” dedi. Kritik iki seçimin geride bırakıldığını hatırlatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Hem dün yaşadıklarımızın muhasebesini hem de gelecek dönemin nasıl inşa edileceğine dair yoğun çalışmalar yürüttüğümüz bir seçimi geride bıraktık” diye konuştu.

‘Rehberimiz Kürt ve Türkiye kadın hareketi oldu’

Seçimlere giderken yürüttükleri çalışmada Kürt ve Türkiye kadın hareketinin dün olduğu gibi bugün de rehberleri olduğunu ve olmaya devam edeceğini dile getiren Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları kaydetti: “Beyannamemizde, söylemlerimizde, mücadelemizde kadın mücadelesini büyütmeyi hedefledik ve bundan sonraki çalışmalarımızda da böyle devam edecek. Seçimlere giderken AKP-MHP iktidarına, tek adam rejimine karşı en çok da kadın politikalarını ele aldık. Kadın düşmanı politikalar ve buna yeni dönemde eklenen kadın düşmanı ittifaklarla birlikte yeni bir hat çizmeye çalıştıklarının farkındayız. Ama bizim için esas olan kadın mücadelesinin kazanımlarını sahiplenmektir.”

’29 kadın milletvekili ile en güçlü kadın temsiliyeti sağlandı’

Kadınların Yeşil Sol Parti ve HDP’nin yürüttüğü mücadele sonucunda 29 kadın milletvekili ile Meclis’te en güçlü kadın temsiliyetinin sağlandığına vurgu yapan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bizden önce çalışma yürüten kadın milletvekili arkadaşlarımız hem sokak hem de parlamentoyu kadın mücadelesi açısından en güçlü şekilde kullanmayı başardılar” dedi. AKP’nin seçimlere giderken kadın kazanımlarını hedef almaktan vazgeçmediğine işaret eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme, istismar düzenlemesiyle kadınların ve çocukların geleceğini gasp etmek, 6284’ü seçim pazarlığı yapma, nafaka hakkını gasp etme, nefret söylemini derinleştirme ana hattıydı. Bundan vazgeçmedi, bunu da yaptığı ittifaklarla güçlendirmeye çalıştı” dedi.

 ‘Varlığımızın bile tartışıldığı bir parlamento karşımızda’

Kadın mücadelesinin uzun bir yolculuğu olduğuna işaret eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasının devamında şunları ifade etti:

“Varlığımızın bile tartışıldığı bir parlamento karşımıza çıkmış durumda. AKP-MHP iktidarının, erkek-devlet şiddeti ve tüm saldırılara karşı geri adım atmadık, atmayacağız. Mücadelemiz devam edecek. Hiçbir arkadaşımızın kuşkusu olmasın. Burada bulunan bütün arkadaşlarımız aslında bu mücadelenin en güçlü dinamikleridir. Eşbaşkanlık, eşit temsiliyet, hayatın her alanında kadınların varlığını güçlendiren politikalarımız elbette devam edecek. Eşit ve özgür bir dünya kurma mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kürdistan'da derinleşen özel savaş politikalarının olmadığı, nefret cinayetleri ve söylemlerinin olmadığı, kadınların beden ve emeğinin sömürülmediği bir dünya için mücadele devam edecek. Açığa çıkan parlamento bize çok güçlü bir mücadele yürütmemiz gerektiğini gösterdi. Bu güçle seçim sonuçlarını ele alırken ‘başarısızlık’ demiyoruz. Çünkü kadın mücadelesinin başarısı seçimlerle ölçülebilecek bir başarı değildir. Dün neredeysek bugün de oradayız ve bunun güçlenmesi büyütülmesi gerektiğinin farkındayız. Birlikte kazanacağız; sokaklar da bizim mücadele de bizim.”