4’üncü YRJ Konferansı sona erdi

"YRJ'yi Büyüterek Kadın Devriminin Sesi Olacağız " sloganıyla düzenlenen 4’üncü YRJ sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

Qamişlo- "Bi Mezin Kirina YRJ’ê Emê Bibin Dengê Şoreşa Jinan- YRJ'yi Büyüterek Kadın Devriminin Sesi Olacağız" sloganıyla düzenlenen 4’üncü  Kadın Basın Birliği (YRJ) konferansı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. Konferans, Türk devletinin saldırısında katledilen gazeteci Cihan Bilgin'e adandı.

Konferansa, Kuzey ve Doğu Suriye'nin farklı bölgelerinden 150 gazeteci, Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ehmed, kadın yazarlar, Kongra Star, Özerk Yönetim, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve TEV-DEM temsilcileri katıldı.

4 yıllık çalışmanın raporunun okunmasının ardından, konferans basına kapalı şekilde devam etti. Tartışmaların ardından YRJ programı okundu ve onaylandı. 31 kişiden oluşan Kadın Basın Birliği Meclisi de seçildi.

Gazeteci Zilan Ebdo sonuç bildirgesini okudu. YRJ’nin sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:

"YRJ'yi Büyüterek Kadın Devriminin Sesi Olacağız" sloganıyla, kadın mücadelesinden aldığımız güç ve coşkuyla, 08.11.2025 tarihinde geniş bir katılımla Qamişlo'da 4. konferansımızı gerçekleştirdik. Konferansımızı Cihan Bîlgîn arkadaşımıza ithaf ediyoruz. Cihan Bîlgîn şahsında, Nazım Daştan, Gülistan Tara, Hêro Bahadîn, Rosîda Mêrdîn, Azîz Koyluoğlu, Seyît Evran, Agît Roj, Argeş Serhed, Axîn Qamişlo, Avrîn Efrîn ve tüm özgür basın şehitlerini saygıyla anıyoruz.

Ekonomik, politik, ekolojik ve toplumsal kriz giderek ağırlaşıyor

Konferansımız, dünyada, bölgede ve Kürdistan’da önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. Kapsamlı gündemi ve tartışmalarla konferansımız, alternatif ve özgür basın çizgisi için güçlü  bir temel oluşturdu.

Günümüzde ekonomik, politik, ekolojik ve toplumsal kriz, kapitalist modernite sisteminin elinde giderek daha da şiddetleniyor. Kürdistan, Suriye ve genel olarak Ortadoğu merkezli savaş, Ukrayna, Rusya, İsrail ve Hamas arasındaki savaşla genişliyor. Küresel ölçekte yürütülen savaş en çok kadınlara zarar veriyor. Kapitalist modernite, bölgemizde cinsiyetçiliği, ırkçılığı ve dinciliği teşvik ederek, cihatçı güçlerin elinde kadınlara, halklara, inançlara, azınlıklara ve doğaya karşı katliamlar gerçekleştiriyor. Bu gerçeği takip eden ve kamuoyuyla paylaşan gazeteciler vahşice katlediliyor.

Demokratik bir çözüm yerine, soykırım, yağma ve savaş politikaları körükleniyor

Toplum, birden fazla krizin pençesinde; şiddet, yoksulluk, yerinden edilme, soykırım ve yoksullukla zayıflatılıyor. Savaşın gölgesinde, kadınların bedenlerine ve değerlerine yönelik ihlaller normalleştiriliyor ve etraflarındaki yaşam sekteye uğruyor. Demokratik bir çözüm yerine, soykırım, yağma ve savaş politikaları giderek yoğunlaşıyor.

Önder Apo Barış ve Demokratik Toplum çağrısıyla mevcut krizlerin ve bunalımların nedenlerini ‘kastik katil’ tarafından yaratılan sorunlar olarak tanımlamış ve bu sorunların üretim biçimini de derinlemesine analiz etmiştir. Mevcut krizlerin aşılması ve özgür bir yaşamın kurulması için kadın mücadelesini bir alternatif olarak göstermiş, kadınların öncülüğünü bu sürecin temeli olarak tanımlamıştır.
Önder Apo, toplumun özgürlüğünün kadınların önderliğindeki bir mücadeleyle mümkün olduğuna inanıyor. Konferansımız ayrıca, kadın özgürlüğü projesinin ve Barış ve Demokratik Toplum sürecinin başarısının ancak Önder Apo'nun fiziksel özgürlüğüyle mümkün olduğunu vurguladı. Bu temelde, Önder Apo'nun fiziksel özgürlüğü için çalışmayı temel görevi olarak görmektedir.

Kastik katil tanımı en çok Suriye coğrafyasında derinleşti

Baas rejiminin çöküşünün ardından Suriye'deki kriz ve buhran derinleşti. Katliamlar, yağmalama, yerinden etme ve şiddet, hayatın her alanında, tüm farklılıklara karşı yaşanmaktadır. Ulus-devletin temel ideolojisi olan din ile birlikte, Suriye genelindeki kadınlar, kaçırma, katletme, siyasi ve toplumsal alandan dışlama politikalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca, kapitalist modernite ve bölgesel güçler, kadınlara ve halklara bir merkeziyetçi sistemi dayatmaktadır. Merkeziyetçiliği dayatmak, kadın devrimine ve demokratik ulusa karşı çıkmaktır. Bu politikalara karşı, Kuzey ve Doğu Suriye ve tüm Suriye kadınları, erkek aklından ve zihniyetinden arındırılmış kalemleriyle, sözleriyle hakikat uğruna mücadele ederek kimliklerini ortaya koyabilirler.

Konferansımız, Kürt kadınlarının öncülüğünde gerçekleşen Rojava Devrimi'nin, IŞİD vahşetini yenerek demokratik, ekolojik bir toplum ve kadın özgürlüğü perspektifiyle komünler ve meclisler temelinde örgütlendiğini ve alternatif bir yaşam modeli haline geldiğini gösterdi. Bu nedenle devrimin etrafında çok sayıda kadın toplandı. Arap, Süryani, Ermeni, Asuri ve Keldani kadınların katılımıyla Rojava Devrimi, kadınların ve halkların devrimi haline geldi. Kadın sözleşmesiyle, meclisler, akademi, öz savunma güçleri ve Özerk Yönetim ile Suriye'deki tüm kadınlar ve halklar için demokratik bir sistemin temellerini attı. Dürzi ve Alevi kadınlar da bundan ilham alarak çetelerin saldırılarına karşı örgütleniyorlar. Bu tarihsel gelişmelerle Rojava Devrimi, tüm kadınların yurdu haline geldi ve küresel düzeyde kadın ayaklanmaları, mücadeleleri ve devrimleri için büyük bir zemin oluşturdu.

Kadın gazeteciliği devrimle gelişti

Kuzey ve Doğu Suriye'de kadın gazeteciliği, şiddetli çatışmalar ve bir kadın devriminin gelişmesiyle gelişti. Gurbetellilerin izinden giden onlarca genç gazeteci, gerçeğin karanlıkta kalmaması için hakikati aradı ve devrimin gelişmesinde büyük rol oynadı.

Hayatın her alanında olduğu gibi basın alanında da büyük bir mücadeleye ihtiyaç var. Kadın gazeteciler olarak, geri geleneksel toplum dayatmalarına, medyadaki cinsiyetçi dil ve erkek devlet zihniyetine karşı mücadele ettik ve mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Hakikat yolculuğunda, söz, kalem ve görselin anlamlı gücünü mücadelemizin temeli yaptık. Yükümüzün ağır, yolumuzun uzun olduğunun bilincindeyiz.

YRJ, demokratik ulusun, komünal toplumun ve özgür eş yaşamın inşasını ve basınını temel görevi olarak benimsemiştir. Komünal yaşam ve komünlerin inşası tüm özgür basın çalışmalarında yer alır. Bu temelde örgütlenecek, eğitilecek, uzmanlık geliştirecek ve hakikate öncülük edecektir.

Önder Apo, Gurbeteli Ersöz'ün çizgisi hakkında şunları söylüyor: "Özgür bir yaşam için verdiği kararlılık ve mücadele, tüm insanların omuzlarına sorumluluk yüklüyor. Görevimiz Gurbeteli Ersöz'ün anısını yaşatmak, düşüncelerini ve mücadelesini gelecek nesillere aktarmaktır." Konferansımız, Önder Apo'nun Gurbeteli Ersöz'ü özgür basının yol göstericisi olarak tanımlamasının, her koşulda hakikat arayışında ve gerçeklerin aydınlığa kavuşturulmasında yorulmadan çalışacağını belirtti.

YRJ gelecekte Ortadoğu'da, özellikle Suriye'de kadınların gözü, kulağı ve sesi olmak için daha çok çalışacak, her alanda örgütlenecek, hibrit savaşlar karşısında özgür basının dilini ısrarla savunacak ve özgür kadın ve erkeklerden oluşan demokratik bir toplum inşa etmede büyük bir iddiayla  öncü rol üstlenecektir."