Tunus’ta tarımı kadınlar kalkındırıyor: Uzun çalışma saatleri, düşük ücret

Tunus’ta kendi tarım projelerini geliştiren kadınların başarı hikayelerinin yanında, uzun saatler tüm haklardan yoksun çalışmaya zorlanan kadınların varlıkları yaygın bir gerçeği gözler önüne seriyor.

İHLAS EL-HAMRUNİ

Tunus-Tunus’ta tarımsal faaliyetlerin neredeyse yüzde yüzünü kadınlar gerçekleştiriyor. Tarım alanında kadınların önderliği, aynı zamanda dikkate değer değişimlerin yaşanması anlamına da geliyor. Kimi kadınlar yaptıkları projeler ile önemli atılımlar yaparken, tarım işçisi bir çok kadın haklarından yoksun emeklerinin sömürüsü ile karşı karşıya.

Kasserine Valiliği'nde yaşayan Çiftçi Laila Bent Mahrez, tarım alanındaki çalışmalarını adeta bir tutkuya dönüştürmüş. Laila Bent Mahrez, kendi projesini hayata geçiren kadınlardan biri. Laila Bent Mahrez’in yolculuğu Kasserine Valiliği'nin Bouzgam bölgesindeki Henshir El-Qassaa Okulu'nda başlıyor. Aslında bir çiftçi olmayı planlamadığını anlatan Laila Bent Mahrez, babasından miras aldığı toprağı modern bilimle harmanlayarak entegre bir tarımsal projeye dönüştürdü.

Hobi olarak başladığı çalışma işi oldu

Laila Bint Mahrez, bu mesleği seçmesine yol açan motivasyon hakkında şunları söylüyor: "Yolculuğum bir hobi olarak başladı. Tarımda bir kariyer yapacağımı hiç düşünmemiştim. Ancak sulama teknikleri konusunda eğitim aldıktan sonra buna değdiğini fark ettim. Yolculuğuma adım adım devam ettim. Bir su noktasıyla başladım, ardından meyve ağaçları, inekler ve kümes hayvanlarını kapsayan kapsamlı bir altı aylık eğitim programına kaydoldum. Daha sonra, tarla hakkında daha net bir anlayış kazanmak için pratik videolara ve haftalarca süren saha eğitimlerine katıldım. Bir çiftçinin kızı olmama rağmen, bugün çiftçilik artık geçmişteki gibi değil. Her şey, en küçük detaylar bile evrim geçirdi.”

‘En büyük engel suyun olmamasıydı’

“Babamın arazisinde sadece birkaç zeytin ağacı vardı” diyen Laila Bint Mahrez, su sorununu çözüp yeni bir sistem kurduktan sonra farklı ağaçlar ve ürünler ekmeye başladığını anlatıyor. Tarım alanında çalışmanın zorluklarına dikkat çeken Laila Bint Mahrez, konuşmasına şöyle devam ediyor:

“Tarım zorlu bir alandır. Karşılaştığım ilk ve en büyük engel suydu. Üç noktada kazı yaptım, ikisi başarısız oldu ve sadece üçüncüsü gereken suyu sağladı. Kazmanın maliyeti yüksekti ancak gerekliydi. Ayrıca, çiftçiler idari engellerle, finansman ve kredi almada zorluklarla karşılaşıyor. Gayrimenkul ve yatırım kredisi almamda Tarım Yatırım Tanıtım Ajansı bana destek verdi.”

Tarım alanında kadınların varlıklarının çok olmasını kadınların kararlı ve disiplinli çalışmasına bağlayan Laila Bint Mahrez, “Kadınlar her zaman evden veya kendi topraklarında çalışma fırsatı ararlar ve kendi işlerini yapmayı severler. Ayrıca, genellikle erkeklerden daha örgütlüdürler, bu da onları finansmana daha uygun hale getirir” şeklinde konuşuyor.

Kadınların eğitim ve teknolojiye açık olmaları sayesinde Tunus tarımının kalkınmaya doğru ilerlediğine inanan Laila Bint Mahrez, kadınların bu konuda itici güç olacaklarına dikkat çekiyor. Laila Bent Mahrez son olarak, “Kadınlar işlerinde titiz, becerikli ve yaptıkları iş konusunda tutkuludur. Bu tek başına herhangi bir sektörü geliştirmeye yeter. Ayrıca, bugün sınırlı sayıda işçiyle önemli sonuçlar elde etmelerini sağlayan modern teknolojiler mevcut” diyor.

Kadınların deneyimleri de farklı

Laila Bent Mahrez’in hikayesi tarımın artık sadece erkeklerin alanı olmadığını gösteriyor ama sahada çalışan kadınların deneyimleri aynı olmuyor. Başarı hikayelerinin ötesinde, her gün tarlalarda zorlu koşullarda yaşayan kadınlar var. Örneğin Çiftçi Kheira Ben Mansour, tarım işini zorlu ve bazen de aşağılayıcı bir iş olarak tanımlıyor. Kheira Ben Mansour, yeterli ulaşımın olmaması, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve kötü muamele nedeniyle baskı altında çalıştığını anlatıyor. Kadınların yalnızca karar almakta özgür olduklarında tarımda başarılı olabileceklerini dile getiren Kheira Ben Mansour, “Kendi projemi yapmayı, incir ve zeytin dikmeyi ve karar verici olmayı hayal ediyorum” diye ifade ediyor.

Uzun saatler çalışmak zorunda bırakılıyor

Yedi yıldır çiftçilik yapan Najma Rabhi de sabah 05.00'ten öğleden sonra 14.00’a kadar ara vermeden çalışıyor. Çok yorulduğunu ve kirli su tüketmeye mecbur kaldığını anlatan Najma Rabhi, toprak sahibinin kadınların dinlenmelerine izin vermediğini belirtiyor. Uzun saatler güneşin altında çalışmaya zorlandığını belirten Najma Rabhi, “Çalışmaya zorlandım ve koşullar farklı olmadığı sürece hiçbir kadına bu sektöre girmesini tavsiye etmiyorum” şeklinde konuşuyor.

Tarım sektöründe çalışan kadınların koşulları, yalnızca ücret eşitsizliği değil, aynı zamanda tüm sosyal hakların yeniden düzenlenmesi zorunluluğunu bir kez daha gösteriyor.