ASMAA FATHI

Kahire- Mısır'da ev işçisi kadınlar hem yasal koruma eksiklikleri hem de yaygın hak ihlalleri nedeniyle savunmasız bir konumdadır. Mısır'da ev işçileri, genellikle iş kanunlarının kapsamı dışında bırakılmaktadır. Bu durum, ev işçilerinin çalışma koşulları, ücretler ve sosyal haklar konusunda yasal güvencelerden mahrum kalmasına yol açmaktadır. Yasal düzenlemelerin eksikliği nedeniyle, ev işçileri genellikle uzun saatler çalışmakta ve asgari ücretin altında maaşlar almaktadır. Mısır'da ev işçisi kadınların karşılaştığı yasal koruma eksiklikleri ve hak ihlalleri, acil müdahale gerektiren ciddi bir sorundur. Bu bağlamda, ev işçilerinin yasal statüsünün güçlendirilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve uluslararası standartlara uygun yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.

‘Ötekileştirilmiş grupları güçlendiriyoruz’

Konuyla ilgili ajansımıza konuşan Mısır Ekonomik ve Sosyal Haklar Derneği çalışanı Fatima Ahmed, toplumdaki ötekileştirilmiş grupları önemsediklerini belirterek, “Dernek olarak toplumda ötekileştirilmiş gruplara yönelik psikolojik, hukuki estek hizmetleri sağlıyoruz. Ötekileştirilmiş grupların toplumda etkili bir şekilde var olmaları için onları çeşitli araçlarla güçlendiriyoruz. Yasal korumanın dışında oldukları için başta ev işçileri olmak üzere ötekileştirilmiş gruplara insana yakışır iş alanları sağlamak için çalışıyoruz. Bu nedenle sabit ücretle iş bulmalarını sağlamak için bir dizi müdahalede bulunuyoruz. Ev işçisi kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal haklarının tanınması için çalışmalar yürütüyoruz ve ayrıca ev işçisi kadınlar için bir dizi eğitim programı da hazırlıyoruz” şeklinde konuştu. 

Tacize maruz kalıyorlar

Ev işçisi kadınlarla ilgili kimi hikâyeleri paylaşan Fatima Ahmed, “Ev işçisi kadınlarla ilgili birçok hikâyemiz var. Örneğin bunlardan biri şöyle; babası bir binada kapıcı olan ve annesi de orada çalışan bir kız çocuğu ile tanıştım. Kendisi aynı zamanda apartmanlardan birinin sorumlusuydu ama farklı ve eğitimli bir şekilde konuşuyordu. Daha sonra onun bir tıp öğrencisi olduğunu öğrendim. Eğitim masrafları çok pahalı olduğu için kendisini ve ailesini geçindirmek için çalıştığı ortaya çıktı. Ancak ev hizmetlisi olarak sürekli taciz ve aşağılanmalara maruz kaldığını anlattı. Özellikle eğitim hakkının olduğunu, insana yakışır bir yaşam istediğini, ancak kendisine sunulan fırsatların az olduğunu ve bu nedenle eğitimini bitirene kadar bazı ihlallere katlanmak zorunda kaldığını söyledi. Bu kızın güçlü duruşu hepimizi etkiledi” ifadelerinde bulundu. 

Yaşadıkları rapor edilmiyor

Başka bir hikâyeyi daha paylaşan Fatima Ahmed, “Çocuklarını okutmak için çalışan ve madde bağımlısı eşi tarafından sık sık şiddete maruz kalan başka bir ev işçisi kadın vardı. Maruz kaldığı şiddet karşısında boşanma davası açmaktan korkuyordu. Bizler dernek olarak kadına hukuki destek sağladık. Ayrıca kendisini güvende hissedebileceği bir iş ve yaşayabileceği yer olmak üzere her türlü destekte bulunduk. Öte yandan birçok kadın işini anlatmıyor ve gizlice yapıyor. Bu nedenle maruz kaldıkları ihlaller genellikle uzun süre devam ediyor ya da rapor edilmiyor. Bize göre kadınlar yaptıkları işi ailelerinin bilmesini istemiyor ve bu nedenle kimliklerini gizliyorlar” diye kaydetti.

Yasalar ev işçisi kadınları korumuyor

Ev işçisi kadınların birçok sorun yaşadığını ve bu durumların psikolojik olarak onları etkilediğini aktaran Fatima Ahmed, “Bunlardan bir toplumsal damgalanma. Bir diğeri ise herhangi bir hastalığa maruz kalmaları durumunda sosyal güvenceleri olmadığı için tedavi olamamalarıdır. Yasalar ev işçisi kadınların haklarını korumuyor. Bu durum birçok hak kaybına ve maruz kaldıkları ihlallerin ortaya çıkması korkusuna neden oluyor. Dernek olarak ev işçisi kadınlar arasında gruplar oluşturarak deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlıyoruz. Böylece her biri diğerinin deneyiminden faydalanabiliyor ve aralarındaki ilişkiler güçleniyor” sözlerine yer verdi.