İklim değişikliğinin bedelini kadın çiftçiler ödüyor

Tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişimi en çok tarım alanını etkiliyor. Mısır'da çiftçilik yapan kadınlar bu değişikliğin kendilerine nasıl yansıdığını anlattı.

ASMAA FATHİ

Kahire- Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda (COP27) yapılan etkinlikler kapsamında ‘Şiddetten Kurtulanlar için Sağlık Hakları Programı’ çerçevesinde “İklim Aşırıcılığının Kadın Çiftçiler Üzerinde Sağlık, Ekonomik ve Sosyal Etkisi” başlıklı bir sempozyum düzenledi.

Ekonomik güçlendirme ve toplumsal cinsiyet danışmanı Mona Ezzat, yüksek sıcaklıkların neden olduğu sağlık sorunlarına, ekonomik güçlendirme ve toplumsal cinsiyet konularına ilişkin konuştu. Sempozyumun moderatörlüğünü ise Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Intisar Al-Saeed yaptı.

En çok tarım işçileri etkileniyor

Sempozyumun oturum aralarında ajansımıza konuşan Mona Ezzat, iklim değişikliğinden en çok tarım işçilerinin etkilendiğini söyleyerek, bunun kadınlar için ekonomik ve sağlık düzeyindeki yansımalarına değindi. Tarım sektöründe gelecekte teknolojinin daha fazla rol oynayacağı yeni çalışma alanları yaratacak gelişmeler olduğunu ifade eden Mona Ezzat, kadın çiftçilerin bu konudan uzak olduğunu, bu nedenle rehabilitasyona, eğitime ve desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Mona Ezzat, mevcut durumda tarım işçilerinin ve ihtiyaçlarının dikkate alınmasını, özellikle de tüm dünyanın iklim aşırıcılığının risklerini azaltmak için şu anda Mısır'da BM çatısı altında düzenlenen iklim konferansı ile bağlantılı olarak çalışması gerektiğini belirtti.

Psikolojik etkileri

Tarım alanında çalışan kadın işçilerin solunum, cilt ve diğer hastalıkların yanı sıra hamilelik sırasında ve doğum sonrasında zarar gördüklerini dile getiren Mona Ezzat, tarımsal atık yangınlarının iki kat arttığına işaret etti. İklim değişikliğinin kadın çiftçilere verdiği psikolojik zarar hakkında da konuşan Mona Ezzat, belirtiler arasında halsizlik, gerginlik ve sinirsel tepkilerin yer aldığını, psikolojik ve sözlü şiddet oranlarında artış yaşandığını açıkladı. İklim değişikliğinin neden olduğu ekonomik sorunlar ve ailelerin daha ucuz gıda alternatiflerine yönelmesi nedeniyle sağlıklı beslenme alışkanlıklarında da bir değişiklik olduğuna değinen Mona Ezzat, bu nedenle insanların obezite ve yüksek diyabet oranlarından kaynaklanan hastalıklardan muzdarip olduğuna dikkat çekti.

Zorla evlendiriliyorlar

İklim aşırıcılığının bir sonucu olarak kadınların maruz kaldığı riskler hakkında ise Mona Ezzat şunları söyledi: “Aileler üzerindeki ekonomik baskıları hafifletmek amacıyla kız çocuklarını zorla evlendiriyorlar. Kız çocukları eğitimden mahrum bırakılıyor. Kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet oranı çok yüksek. İklim değişikliği nedeniyle işini ilk kaybedenler genelde kadınlar oluyor. Kadınlar aile içi şiddete maruz kalmakta” dedi.

‘Daha fazla çalışmalıyız’

Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Intisar Al-Saeed ise iklim adaleti için bir strateji olduğuna dikkat çekti. Farklı köy ve bölgelere ulaşabilen sivil toplum ve kuruluşlarla daha fazla işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Intisar Al-Saeed, “Bu politikaların sahada uygulanması ve yasalara yansıtılması gerekiyor” diye belirtti. Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı'nın 4 yıldır kadınların sağlığı ve üreme hakları üzerinde çalıştığını söyleyen Intisar Al-Saeed, bu konu üzerinde daha fazla çalışılması gerektiğine de işaret etti. Intisar Al-Saeed, Mısır'ın çeşitli illerinde 62 sivil toplum kuruluşunu içeren İklim Adaleti Topluluk Ağı'nın çalışmalarıyla ilgili konuştu.

‘Herkes çaba göstermeli’

Vakfın iklim değişikliği ile ilgili çalışma planına ilişkin değerlendirme yapan Intisar Al-Saeed, önümüzdeki dönemde Yukarı Mısır, Delta ve kırsal alanlardaki çeşitli yerlerde konuyu tartışmak, vurgulamak ve ciddiyeti konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bir dizi toplantı yapmak istediklerini belirtti. Durumun artık iklim aşırıcılığına karşı koymak için ortak çabalar gerektirdiğine ve mevcut iklim konferansının bunu başarmak için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Intisar Al-Saeed, dünyanın tehlikede olduğuna ve bu nedenle herkesin bu krizle başa çıkmak için çaba göstermesi gerektiğine dikkat çekti.