NUR SİRİB

Yemen – Yemenli 30 yaşındaki Yasmin Rafihi, Lehiç'te oturuyordu. Babasının ölümünden sonra aile üyeleri tarafından baskı gören Yasmin, Abin şehrinden bir gençle evlilik isteği ailesi tarafından reddedilir. Bunun üzerine Yasmin, evlenmek istediği gençle birlikte evden ayrılır ancak sonrasında ‘zina’ yapmakla suçlanır ve hakkında tutuklama kararı verilir. Tutuklandığında hamile olan Yasmin, cezaevinde kaldığı 4 aylık zaman zarfında yaşadığı kötü koşullar nedeniyle bebeğini kaybeder. Yasmin ve evlendiği genç bir süre sonra 100 kırbaç ile cezalandırılarak ailelerine teslim edilir. Ailesine teslim edilen Yasmin’den ise o günden bu yana haber alınamıyor.

Kadınlar Yasmin’in katledildiğini ve gizli bir şekilde gömüldüğüne inanırken, ailesinin güvenlik güçlerine başvuru yapıp Yasmin’in evden kaçtığını bildirmeleri ise kadınların bu şüphelerini de artırıyor. Bunun üzerine harekete geçen kadın hakları savunucuları “Yasmin’i Öldürmeyin” başlıklı bir mektup yayınlayarak, akıbetini araştırıyor.

“Kanımız ‘namus’ adı altında dökülüyor”

Yasmin için duyarlılık çağrısında bulunan kadın hakları aktivisti Marina Kemal, "Yemen'de Yasmin’in durumu, işkence gören ve tacize uğrayan diğer tüm kadınların durumu gibi. Kanımız ‘namus’ davaları şemsiyesi altında dökülüyor, bu bir suç ve kadın hakları ihlalidir. Kurbanlar kaçırılıyor, dövülüyor ve öldürülüyor. Bu durumda kadınların ayağa kalkma ya da kimseden yardım isteme hakkı yok, çünkü kanunlar erkeklere göre hazırlanmış. Yasmin'in yanında durmalıyız, çünkü ortada insanlığa karşı işlenmiş bir suç var" dedi.

“Yasalar kadınları korumuyor”

İnsan Hakları Örgütü Başkanı Huda El-Serari de benzer davalara dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Bir ailesi veya vasisi olmadan bir kızla evlenemezsiniz, çünkü hukukta bir kadınla tek başına evlenmek günah sayılıyor. Yasal ve sosyal koruma mekanizmalarının olmaması nedeniyle bir kız genellikle bir baba veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Yasalar kadınları korumuyor ve haklarını güvenceye almıyor.”