8 Mart’a yaklaşırken: Sadece bir gün değil her gün mücadele günü olmalı

Diyarbakır’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle mikrofonu uzattığımız kadınlar, artan kadın katliamlarına karşı tepkilerini dile getirirken, tek umutlarının kadın mücadelesi olduğunun altını çizdi. Kadınlar ayrıca sadece 8 Mart’ın değil her günün mücadele günü olması gerektiğini belirtiyor. 
Amed – 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Türkiye’nin birçok kentinde etkinlikler başlarken, Tevgera Jinên Azad (TJA) da bu yıl "Tecride karşı özgürlüğü, kadın kırımına karşı yaşamı savunuyoruz" şiarıyla alanlara çıkacak.  Diyarbakır, İstanbul, Adana, Urfa, Mardin ve Batman başta olmak üzere birçok kentte miting, yürüyüş, kadın buluşmaları, seminer, panel ve şölenler düzenlenecek. Türkiye ve bölgenin birçok kentinde kadınların 8 Mart hazırlıkları kapsamında etkinlikleri devam ederken bizde ajans olarak mikrofonu Diyarbakırlı kadınlara uzattık. Kadınlara özellikle artarak devam eden erkek şiddetini, kadın katliamlarını, içinde bulunduğumuz sistemi, beklentilerini ve hayallerini sorduk:
“Gereken cezalar verilseydi bu kadar kadın katledilmezdi”
Rabia Eliş: “Kadına yönelik şiddet ve katliamlar her gün artıyor. Buna yönelik tepkim de çok ama isterlerse ve buna dönük bir çalışma olursa bu ölümler de son bulur. Eğer insanlara gereken cezayı verseler cinayetler bu kadar artmaz. Kadınların artık gelecekten bir beklentisi yok. Buda çok korkunç bir durum. Kadınlar artık gelecekten ziyade kendimi ya da çocuğumu nasıl koruyabilirim onu düşünüyor. 25 yaşındayım ben de güzel bir ülke hayal ediyorum. Şu an daha rahat bir şekilde yaşamak isterdim ama hayat Türkiye’de çok zor geçiyor. Bir kadın olarak Türkiye’de yaşamak çok zor. İnsanların birbirine saygı gösterdiği bir ülke olmasını isterdim. Bu bizim en doğal hakkımız ama artık bizim için hayal gibi geliyor.”
“Bir kadın olarak şu an hiç mutlu değilim”
Nimet Nergiz: “Bir kadın olarak şu an hiç mutlu değilim. Etrafımdaki bütün kadınlar şiddet görüyor. Onları gördüğümde çok üzülüyorum. Bunlara karşı sesimizi de yükseltiyoruz ama kimse bir şey yapmıyor. İktidar bunlara karşı sadece konuşuyor ama pratikte bir adım atılmıyor. Ben şu an da çocuğum için de kendim içinde çok tedirginim ve bu şekilde yaşıyorum. Bunun adı da yaşamak değil. Umarım kadınlar özgürlüğüne kavuşur ve kadına şiddete yönelik bir adalet gelir. Hem yargı hem de devletin bunun farkına varması gerekir.” 
“Umudum kadınlar…”  
Ece Kurtuluş: “Bu ülke beni her gün daha çok hayal kırıklığına uğratıyor o yüzden çoğu şeye dair bir beklentim yok. Ülkede kadına dair eşitlik yok. Kadın ülkede sadece köleleştiriliyor. Düşüncelerimize saygıları bile yok. Konuşanları da susturmaya çalışıyorlar. Ama kadınların buna karşı dik durması ve kenetlenmesi gerekiyor. Kadın kadına destek verir ve yanında durur. Kadınların ülkede şu an yaşanan hiçbir şeye boyun eğmemesi gerekiyor. Ülkede şu an bana umut veren tek kesim kadınlar. Bir tek kadın mücadelesi konusunda umudum var. Bunun da amacına ulaşacağını düşünüyorum.”
“Her günü 8 Mart yapalım”
Ayten Özek: “Ülkede kadına değer verilmiyor. Bundan dolayı kadın cinayetleri çok arttı. Kadınlar çocuk yapma evde kalmadan ibaret değil. Sistem de bu yönde kadını eve kapatmak için her şeyi yapıyor. Kadınlar her zaman güçlü olsun. Kendinizi hiçbir şekilde ezdirmeyin. Kadınlar sadece ‘evlensin, çocuk yapsın’ diye dünyaya gelmedi. Kadınlar her alanda güçlü olduklarını göstersin. Bunu da yaşamın her alanında gösterelim. Sadece 8 Mart’ta değil her günü 8 Mart yapalım.”