Zirgan’da yaşayan Zerga elindeki bastonla mücadelesini sürdürüyor

Zirgan’ın Girê Mîr Köyü’nden olan 93 yaşındaki Zerga Evdo, Kuzey Kürdistan ve ile Rojava Kürdistan sınırında bulunan saldırı altındaki Zirgan kentinde emektar yoldaşı elindeki baston ile mücadelesini sürdürüyor.

SORGUL ŞÊXO

Zirgan – Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizrê Kantonu'na bağlı olan Zirgan şehri, küçüklüğü ve aynı zamanda nehir yatağının olmasıyla bilinmektedir. Zirgan da Kürt, Arap ve Ermeni toplumlar bir arada yaşamaktadır. Zirgan, bugün ki Kuzey Kürdistan ile Rojava Kürdistan sınırında bulunuyor fakat yerleşim yeri olması bu sınırların bölünmediği dönemi buluyor. 2011’de patlak veren Suriye krizi sonrası kimi Hamalı ailelerde buraya göç ederek yerleştiler.

Zirgan’ın Girê Mîr Köyü’nden olan 93 yaşındaki Zerga Evdo, 1932 yılında Kuzey Kürdistan’da dünyaya gelmiş. 30 yıl önce eşini kaybeden Zerga Evdo, hiç çocuğu olmadığından o zamandan bu yana yalnız yaşıyor.  Güleç yüzü ile tanınan Zerga Evdo, köyde açtığı dükkan ile yaşamını sürdürüyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nde ön saflarda mücadele veren Zerga Evdo, Türk devletinin saldırılarına karşı da hala direniş içinde.

‘Savaş olmasa, mutlu ve güzel bir yaşam olurdu’

Türk devletinin hava saldırıları ve top atışı nedeniyle günlerdir uyuyamadıklarını belirten Zerga Evdo, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Savaş olmasaydı, yaşamımız bin bir mutluluk ve güzellik içinde olurdu. Savaşın sona ermesini ve halkın güven içinde, korkusuz ve endişesiz yaşamasını umuyoruz. Bombardımanın yoğunluğu ve şiddetinden dolayı bazen başımızı yastığa koyamadığımız gibi dışarıya da çıkamıyoruz. Her gece top atışları başladığında evde kalıyorum, başımı battaniyenin altına koyarak  dua ediyorum."

‘Kuzey Kürdistanlı olduğunu hatırlıyor’

Zerga Evdo, Kuzey Kürdistanlı olduğunu belirterek, şunları ekledi: "Ailem, annem ve babam burada hayatını kaybetti. Burada ben ve iki erkek kardeşim yaşadık; bir erkek kardeşim ise Almanya'da yaşıyor. Biz dört kız kardeşiz, iki kardeşim hayatını kaybetti, ben ve diğer kardeşim hayattayız. Hangi yılda Suriye'ye, Rojava Kürdistanı'na geldiğimizi hatırlamıyorum. Sadece Kuzey Kürdistan'dan geldiğimizi biliyorum."

‘Sivil halkın bastonunu kendi güvenlikleri için bir tehdit olarak görüyor!’

Zerga Evdo elindeki bastonu gösterdi ve bastonun uzun yıllardır kendisine yoldaşlık ettiğini söyleyerek, "Türk devletinin saldırılarından kaynaklı köyümüz büyük hasar aldı. Elimde silah değil, bir baston var. Türk devleti neden sivilleri hedef alıyor? Bastonlarımızı kendi güvenlikleri için bir silah olarak mı görüyor? Hayatımız sürekli tehdit altında ve ciddi bir yönelim olması durumunda, hastalığımdan dolayı evimden çıkamam. Gözlerimle ilgili sağlık sorunlarım var, kalbim hızlı atıyor, nefes almakta zorlanıyorum ve yürümekte de sıkıntılarım var. Ancak burada kalmaya ve direnmeye devam edeceğim" dedi.

‘Eğer gidebilseydim, ben de giderdim’

Zerga Evdo, hayatının onları koruyan cesur ve kahraman savaşçıların hayatlarından daha değerli olmadığını, kanının onların kanından daha kırmızı olmadığını belirterek şöyle devam etti konuşmasına: "Burada kalacağım, direnen savaşçılardan farklı değilim ve ben de onlar gibiyim. Televizyonda ve dijital medya üzerinden savaşçıların nasıl direndiklerini görüyoruz. Eğer gidebilseydim, ben de giderdim ve direnen savaşçılarımıza yemek yapar, yaralıları tedavi eder ve onlara yiyecek hazırlardım. Çünkü savaşçılarımız bizlerin daha onurlu ve özgür yaşamamız için direniyor ve mücadele veriyor. Herkes ülkesi için bir şeyler yapabilir, iş yapamayacak hiç kimse yoktur."

‘Direnen savaşçılarımız bizi korumasaydı, bugün burada olmazdık’

Zerga Evdo, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizleri koruyan ve savunan savaşçılarımız ile yürümek ve onlarla çalışma yürütmek istiyorum. Savaşçılarımız olmasaydı bugün burada olamazdık. Onlar tüm halkı gece ve gündüz silahlarıyla ve kararlılıkla koruyor ve savunuyorlar. Son ana kadar direnerek kazanacağız."

Zerga Evdo ve köyde yaşayan çocuklar, zılgıtlar çekerek ve zafer işareti yaparak bizlerle vedalaştı ve umutlarını canlı ve güçlü tuttuklarının mesajını verdi.